4-Aşk.

14 6 3
                                    

Hikayeyi takip eden çok küçük bir topluluk var ve şimdiden oluşmaya başladığımızı hissediyorum. Varya beni ne kadar çok mutlu ettiğinizi tahmin bile edemezsiniz. Böyle evde kendi kendime halay falan çekiyorum hhsgshsh. Helle o yorum atanlar varya onları mıncırırım hshahaj . Çok mutlu olduğumu söylemiş miydim ya ? Ajssajj. Yorum yapmayı unutmayııın. Biraz kısa oldu ama telafi edeceğime emin olabilirsiniz gottirikler hsgsh. Seviliyorsunuz.♥. İyi okumalar.
Multi Batu ♥♥♥
Bölüm şarkısı: Wake Me Up When September Ends - Green Day.

Almila'nın Utku'ya "Utkuuaa direğin olam sar beni kahramanıım vuhuu."dediği kısmı tekrar oynatıp kahkahalarla güldük.
"Kızım beni niye çağırmadınız.?"diyen Zeynep'e bakıp
"Sanki sevgilinin kollarından ayrılıp gelicektin de."dememle kafama yastığı yemem oldu.
"O değil de Pazartesi Pınar seçmelere başlıyacak.Ay ben bile heyecanlandım.Kızım sen nasıl sakin kalabiliyorsun?"diyen Çağla'yla gerçeklere ani bir düşüş yaptım.Kendime inanamıyordum.Nasıl unitabilmiştim?E tabi birinin yarışması birinin Selin'i derken aklımdan çıkması doğaldı. Pazartesi provalara başlayacağımıza göre bu da esaret için 2 günümün kaldığını gösteriyordu. Erkan hoca fazla disiplinliydi ve akşama kadar çalışmamızı isterdi.
"Ay bi de bi meteorla birbirlerine romantik romantik şiirlerden seçmelerle sözler sòyleyecekler.Ah ah Pınar kızım ne şanslısın."diyen Almila'ya daha önce hiç etmediğim küfürlerle karşılık verdim. Bunlar da beni iyice küfürbaz yaptı.
"Meteormuş götüne girsin emi meteor.Mal" dediğimde hepsi artık gülmekten yerlerde yatıyordu.
"Eh sadece o romantiklik oyunla kalmazsa iyi. Pınaar o çocuğu kendine aşık da edersin sen."
"Aynen yeni bir enişte oley."
"Ah sevdiğim sen benim kalbimin en kuytu yerlerine saklıydın.Kimsenin ulaşamayacağı göremeyeceği yerlerde."
Yatağa çıkıp elini mikrofon gibi yapmış, oyunda söyleyeceğim sözlerden birini söyeyen Almila'ya dişlerimi sıkarak baktım.Evet, senaryo elime geçmişti. Evet,sözlerin sonu şiirlerden seçmeydi. Ve yine evet vıcık vıcık bir aşk şiiriydi.
"Biraz daha dalga geçerseniz sisi odamdan kovmak zorunda kalacağım canım arkadaşlarım."dediğimde hepsi dudaklarını birbirine bastırıp gülüşlerini saklamaya çalıştılar.
***
Aradan geçen 2 saate kızları evden göndermiş ve dövmeyi de unutmamıştım.Yoksa cidden içimde kalırdı. Şimdi ise karşımdaki masada duran senaryoya psikopat bakışlar atıyordum. Gelen arana sesiyle yerimden sıçrayarak cebimdeki telefonumu açtım.
"Kardeşim... b-ben çok köt-kötüyüm. Yanıma gelirmisin.?" Telefonda hıçkırarak ağlayan bir Batu'yu duymayı elbette beklemiyordum.
~BATU~
Sabah beni arayıp buluşmak isteyen Selin'le güne başlamıştım.
"Güne Selin'le başlarsan öyle gider tüm yıl havan." Diye şarkıyı kendimce çevirip aynanın önünde kendi kendime kahkaha attım. Allah beni özene bözene yaratmış yemin ederim. İşte böyle de mütevaziyimdir. Neşeli bir şekilde odama gidip siyah dar bir pantalon üstüne beyaz bir tişört bir de siyah beyaz kareli bir gömlek giydim. En sevdiğim yer olan mutfağa gidip
sandviç yapmaya karar verdim. Ekmeğin arasına biraz salam biraz Nutella biraz mayonez sıkıp yemeye başladığımda aldığım tat karşısında gözlerimi kapatıp kendi kendime gülümsedim. Yemeğimi bitirip biraz da televizyonun başına geçtim. Pepee çıkınca "İşte budur en sevdiğim bugün mütüş birgün yahu." Diye bağırdım. Bir süre sonra saate baktığımda buluşma saatinin geldiğini görünce miğdemde tarantulaların çiftleşme dansı yaptığını fark ettim. Ne var yani ben Batuhan Meşref'im benden normal olmamı beklemeyin. Evden çıkıp otobüs durağına yürürken iç sesimin "Noden senin araban yoktir yav?" Dediğini duydum. Evet, benim iç sesim bıyıklı bir kamyon şöförü euehehe. İç sesime karşılık olarak "18'imde alırlar heralde. Pls iç voicem ı am not bad booy baby." Dedim mükemmel ingilizcemi gözler önüne sererek.
***
Otobüste yanımda oturan teyzeyle kanka olduktan sonra -bana biraz yavşamış da olabilirdi ama sorun yok just friends olabiliriz yani eheh hem benim cazibeme kim dayanabilir ki?- sonunda ineceğim durak geldi. Ve Selin'imi tüm güzelliğiyle gördüm. Ben ilk görüşte aşık olacak adam mıydım ya? Selin de beni gördüğünde yanıma gelip sıkıca sarıldı. Başta afallasam da bu muhteşem anı kaçırmayıp ben de onu sıkıca sardım ve kokusunu içime çektim. Kokusunu tarif edemezdim. Yani net birşey değildi fakat huzur gibi kokuyordu işte.
"Sana anlatmam gerekenler var." Diyip heyecanla yürümeye başlayan tottiriğimin arkasından ilerlemeye başladım. Dün gece bir karar vermiştim. En kısa zamanda onu sevdiğimi ona söyleyecektim. Beraber deniz kenarındaki bir banka oturduğumuzda heyecanı yüzünden bile okunuyordu.
"Seni tanıdığım kısa zamanda bile sana güvenebileceğimi anladım Batu. Sana birşey anlatmam lazım." Selin'in desikleri karşısında kaskatı kesilip onu dinlemeye başladım.
"Batu b-ben sanırım... aşık oldum." Önce nefes alamadığımı hissettim. Sonra sol tarafımda biryerlerde daha önce hiç duymadığım kadar bir acı. Tarif edilemezdi. Yavaş yavaş içimin tuzla buz olduğunu hissettim. Sesimi içimde birlerlerden bularak zorlukla
"Ki-kime?" Dedim fısıldayarak.
"Caner'e" deyip mutlulukla gülümsediğinde zaten parçalanan kalbimin nefes almamı engelleyecek kadar canımı yaktığını fark ettim. Ah be Selin'im sevdiğim bari seni mutlu edecek birine aşık olsaydın. Caner, kardeşim o sadece kızlarla takılırdı. Ve Selin'i sevdiğimi bildiği için ona asla o gözle bakmazdı. Şimdi Selin'e daha fazla kendini kaptırmadan ondan vazgeçmesini söyelemem gerekiyordu. İşin en zor kısmı. Aşık olduğum kadını başka bir adam için teselli edecektim. Gözlerime hücum eden gözyaşlarını zorlulkla geri gönderdim. Hadi Batu hadi oğlum dayanabilirsin.
"S-selin."durup derin bir nefes alarak devam ettim. "Sanırım Caner'i tanıyamamışsın tam olarak. O sevgilin olup mutlu edemez seni. Sana çok değer veriyorum ve üzülmen bu dünyada isteyeceğim son şey. Kendini ona çok fazla kaptırma. Hatta vazgeç git seni mutlu edicek birine aşık ol. Ona gül ona sarıl onu öp... Tamam mı.?"
Selin'in dolan gözlerine bakıp lanet ettim. Kollarımı açtığımda hiç düşünmeden içine girdi. Şimdi sevdiğim kadın omzumda kardeşim için gözyaşı akıtıyordu. Ağzımdan çıkan hıçkırığa engel olamadım.
"Sen neden ağlıyorsun?" Diye sorduğunda Selin
"Sen ağladığın için diye cevap verdim ona." Orada ne kadar kaldık bilmiyorum. Belki yarım saat belki de 3 saat. Ama en azından sevdiğim kadın bana sarılmış karşımda da masmavi deniz var diye teselli ettim kendimi. Diğer tüm gerçekleri unutup. Bari sadece şimdi mutlu oluyum diye düşündüm. Sonrasında yeterince üzülecektim zaten. Selin'in yavaşça saçlarını okşarken
"Tamam zor olucak ama unutacağım Batu senin dediğin gibi başkalarına aşık olacağım. Hem daha küçüğüm zaten kimbilir kimler çıkıcak karşıma."dediğini duyar gibi oldum. Saçlarına küçük bir öpücük kondurarak
"Bundan sonra önündekilerin de farkına var bu kadar saf olma küçüğüm." Diye fısıldadım.
"Ne demek istiyorsun?"
"Hiç ...hiç birşey hadi sümüklü heryerimi sümük yaptın." Dediğimde gülerek omzuma vurdu.
"Senin gelmene gerek yok tek gitmek istiyorum. Çok teşekkür ederim Batu resmen kardeşim gibisin."
Kardeş? Bu kız biraz aptal mıydı yoksa saf mı? 2 hafta boyunca neredeyse sadece onunla konuşmuş, onu korumuş hatta kıskanmıştım da. Ona olan bakışlarımdan da mı anlayamamıştı gerçekten ? Hadi onu geçtim bizimkilerin Selin'le yanlarına gittiğimizde oooo diye anırmalarını neye yormuştu acaba? "Belki de anlamıştır ama seni sevmediği için görmezden gelmeyi seçmiştir." Diye fısıldadı iç sesim. Bu seçeneği hemen eledim tabii kafamda.
"Gerçekten tek gitmek istediğine emin misin çünkü şu an akan makyajınla yavru bir pandaya benziyorsun." Dediğimde gülerek
"Eminim." Dedi ve son kez sıkıca sarılarak yanımdan uzaklaştı. O banka tekrar oturduğumda biraz güneşin batışını izleyerek kendime gelmeye çalıştım. Birdaha aşık olmayacağıma dair kendime söz vermeyi de unutmamıştım. İyiydim ben böyle dostlarım yanımdaydı. Kendime aşıktım ben hem. Ayrıca pizzaya da. Bu aşklar bana yeterdi. Tek başıma daha fazla duruesam saçmalayacağıma karar verip Pınar'ı aradım.
"K-kardeşim b-ben çok kötüyüm. Yanıma gelirmisin?" Diye sorduğumda titrek çıkan sesime lanet ettim. Pınar'a yerimi söyleyip onu beklemeye başladım. Kızkardeşim bana kesinlikle iyi gelirdi.

Herşeyi tek bir solukta Pınar'a anlattığımda
"Aman zaten ben istemiyorum yenge menge paylaşmam kimseyle seni." diyip bana sıkıca sarılmıştı. Teselli yeteneğinin olmadığını o da biliyordu ama bu bile bana yetmişti.
"Seni seviyorum cadı."
"Ben de seni şapşirik."

İlk Sahne.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin