28 - HEP BERABER

45 9 36
                                    

Leandros'un vurulmasının üzerinden 2 gün geçmişti. Pansumanı hala duruyordu, ama toplantılarına kaldığı yerden devam ediyordu. Suikastçı olayı, krallıklarda duyulmuştu, hatta bazı krallıkların kralları özel olarak Leandros'a geçmiş olsun mektupları göndermişlerdi. 

Saray terzilerinden istediğim elbiseler dikilmişti ve son hazırlıkları da tamamlanıp dolabımda yerlerini almışlardı.

Dün  sabah konseyle ve Leandros'un kuzenleriyle beraber, sarayın bahçesinde kahvaltı yapmıştık. Konsey üyeleriyle düğün günü hakkında konuşmuştuk. Leandros ilk önce kontları, kontesleri, leydileri, lordları, kralları ve kraliçeleri saraya davet edip, bir davet vermeyi, davette evleneceğimizi söylemeyi ve en sonunda da düğünü yapmayı önermişti.

Ben de onaylamıştım. Bu akşam saat 20.00'da davet başlayacaktı. Davete, 5 kral ve 5 kraliçe, 22 lord ve 22 leydi, 16 kont ve 16 kontes gelecekti. Kral Konseyi de davette olacaktı. Leandros'un kuzenleri, teyzeleri, halaları, amcaları ve dayıları da  davete geleceklerdi. Davette toplam 112 kişi olacaktı. Davetiyeleri Eliades'le beraber seçmiştim ve dün akşamki davete gelecek kişilere göndermiştik. 

Davet için ortak salonun ve hazırlıkları tamamlanıyordu. Ortak salonda Leandros'la benim tahtımız ve davetlilerin oturacağı sandalyeler vardı. Saraya yeşil ve beyaz renkleri hakimdi. 

Bu davette benim taç giyme törenim de olacaktı. Kraliçelerin taç giyme törenleri olurdu ve tüm halkın önünde taçlarını kral takardı. 

Yani bu davette, davetlilere hem evleneceğimizi söyleyecektik, hem de kraliçe tacımı takacaktım. 

Tacımı görmemiştim çünkü törenden önce tacımı görmem yasaktı. 

Şimdi ise bahçedeki bir bankta Felicia'yla oturmuş, konuşuyorduk. Felicia tam karşısındaki muazzam dağ manzarasına bakıyordu. "Bu akşam, tacını sana Leandros takacak. Senden bile daha heyecanlıyım, herhalde. Yerimde duramıyorum." 

Gülümsedim. "Ben de çok heyecanlıyım, ama bir yandan da korkuyorum." Başını bana çevirdi, gözlerine şaşkınlık bulaşmıştı. "Neyden korkuyorsun, ki? Bu akşam senin en mutlu günün olacak, Freya."

Derin bir nefes verdim ve bakışlarımı manzaraya çevirdim. "Bu akşam benim en mutlu günüm olacak, evet," Sesimde benim de hissedebildiğim saf bir korku vardı. "Leandros'un gölgeleri benim yanımdayken devre dışı oluyor ve davette yüzden fazla kişi olacak. Leandros'a tekrar suikast girişiminde bulunabilirler," Başımı ona çevirdim. "Bunu düşünmek bile beni korkutuyor, Felicia." 

Felicia elini, koyu yeşil elbisemin eteğinin üzerinde duran elimin üzerine koydu. Güven verici bir şekilde bakışlarını bana çevirdi. "Davette akrabalarımız ve konsey üyeleri olacak. Kralların ve kraliçelerin ve lordlarla, leydilerin Leandros'u öldürmeyi planladığını düşünmüyorsun, değil mi?" 

Bakışlarım mavi gözlerinde gezinirken, gülümsedi. "Saray, üst düzey korumalarla korunuyor ve davet için Terra Krallığı Özel Birimden 10 kişilik bir sivil ajan ekibi gelecek," Kaşlarını kaldırdı. "Gözünün önünde suikastçının beyninin patlatıldığını gören sen, bundan korkup da daveti iptal mi ettireceksin?" 

Güldüğümde kaşlarını düzleştirdi. "Tabii ki de daveti iptal ettirmeyeceğim. Ancak, Leandros'a bir şey olmasından korkuyorum. Sivillerin fark etmediği bir anda saraya biri girebilir." 

Koyu yeşil elbisemin açık bıraktığı omzumda sıcak bir nefes hissettim. "Lütfen, sadece bugünlük bu kötü düşünceleri kafandan çıkar, Freya." diye fısıldadı Leandros, kulağıma. 

Dudaklarını açık omzuma bastırdı ve geriye çekildiğinde başımı ona çevirdim. Sıcak nefesini yüzümde hissediyordum. Felicia da elimi  bıraktı. "Ne zamandan beri bizi dinliyorsun, Leandros?" dedim gülümseyerek.

LEYDİ FREYA MİCHEALSONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin