Çiğköfte muhabbetine hazır
mısınız Dick esprisi geçmeyen
fanfic bulunca dumura
uğrayan insanlar?.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Jason motorunu park edip bir an önce çatıya çıkmak istiyordu. Çok kötü bir gün geçirmişti, ayrıca açlıktan midesi sırtına yapışmıştı. Tanıdık esnaftan bir kilo çiğköfte kapıp gelmişti. Özel mekanında, çatıda, biraz yalnız kalıp düşünmeye (ağlamaya) ihtiyacı vardı. Yanına içkilerini de almış, kimseye gözükmeden çatıya çıkmıştı. Gotham'ın soğuk rüzgarları onu mest ederken sigarasını yaktı. Ailesine bıraktığını söylemişti, bırakmıştı da. Ama o Jason'ı bırakmıyordu bu sefer de.
Tam oturup tribe girecekti ki ondan önce biri gelmişti çatıya? Onun özel yerini kim bilebilird-
...
Tim?
"N'apıyo'n lan burada?"
Tim kafasını kaldırıp abisine baktı. Gözleri şişmiş, göz çevresi ve dudakları kızarmış, gözleri kan çanağına, saçları arap saçına dönmüştü. Jason şok olmuştu.
"Oha oğlum n'oldu lan sana, ne bu halin?"
Tim çenesini koluna dayadı ve bağdaş yaptığı şekilde oturmaya devam etti. Soğuk rüzgarın sıcacık yaşlarına vurmasıyla burnunu çekti. Bacağı karıncalanmış, artık uyuşukluktan acıyacak dereceye gelmişti ama umrunda değildi Tim'in. Kaldırmaya ne gücü vardı ne de niyeti. Çatallaşmış sesi bir süre çatıda durduktan sonra uzay boşluğunda yok oldu.
"Ağzıma sıçıldı."
İkisi de birbirine baktı. Her ne kadar Jason, burada ağlayıp kafayı dağıtmak istiyorduysa da artık işler değişmişti. Bir abi olarak bu minik aptala yardım etme zorundalığı hissediyordu. Yavaşça kardeşinin yanına oturdu.
"Anlatmak istiyor musun yoksa sadece burada oturup zatürreden ölelim mi?"
"En azından yabancı olduğun şey değil."
Tim tekrardan burnunu çekip acıyan boğazıyla yutkundu. Başı ağrıyordu ağlamaktan. Jason sırıtıp -her ne kadar hepsini kendi gömmeyi planlıyorduysa da paylaşmaya karar verip- dürümleri ve şişeleri poşetten çıkarmaya koyuldu.
"Zatürreden ölmedim ama."
"Ne fark eder ki? Keşke senin yerine ben ölseydim."
Jason bunu duymasıyla parmağına dökülen nar ekşisini yalamayı bırakıp Tim'in ensesine bir tokat yapıştırdı.
"Salak salak şeyler dediğini duymayayım bir daha. Anlatacaksan anlat, anlatmayacaksan da keyfimi kaçırma."
Dürüm yaptığı çiğköfteyi arkasına yaslanıp gömmeye başladı, ışıkları yanan şehri izlerken. Tim ise bir süre abisine baktı. Sonra da çiğköfteye. Aniden her şeyi siktir etme isteğiyle kendi de dürüm hazırlamaya başladı. Onu gören Jason gülümsedi.
"En son Dick bir şeyler anlattıydı mesajda. Bruce ile mı kavga ettiniz?"
Dürümden ilk ısırığı alacakken durdu Tim. Gözleri tekrardan dolmuştu, ağlayarak ısırdı.
"İkimiz de iyi bir gün geçirmiyoruz demek ha?"
"Sana ne oldu?"
"Otlaws'tan ayrıldım."
"Oha ciddi misin?"
"Hee,"
Acı sosu iyice boşalttı dürümün boş kalan yerlerine. Nasılsa Tim çok fazla acı yiyemiyordu. (Basur alert!!)
"umurlarında değilmişim artık."
"Ay götüm."
"Valla sorma ya. Hem siz niye kavga ettiniz Bruce ile?"
"Arkadaşlarımla buluşmaktan okula vakit ayırmamamdan girdik Bernard'dan çıktık. Komik olan da ne biliyor musun?"
Jason bir şey demeden Tim'e baktı.
"Vatandaşlıktan yine kaldım ve henüz bunu bilmiyor."
"Hasiktiiiir. Oğlum bu sefer siker siker çoğaltır bu arada."
Jason kardeşinin acısını hissetmişçesine "acının tatlı tebessümü"nden attı.
"Farkındayım. Hayır sanki hiçbiri yeterli değilmiş gibi bir de Damian ile de kavga ettik."
"Ohh yarasın paşama. O bücür kavga arıyordu zaten birkaç gündür. Geçen de benim çikolatayı yemiş zaten. Nasıl ayar oldum var ya..."
Tim gaza gelip şişenin birini dikledi. Jason bir süre "acaba içmesine izim vermesem mi" diye düşünse de (ne de olsa henüz reşit değildi bu koca bebek!!) çoktan içmişti ve...
en fazla ne olabilirdi ki ya? Salla gitsin.
Uzun uzadıya devam eden bu ikilinin sohbeti, Jason'ın Outlaws ile olan kavgasından teee Bruce ve Selina'nın gizli aşkının dedikodusuna kadar uzandı. Birbirlerine çakırkeyif şekilde dedikodu anlatmak aşırı sarmıştı. Kafaları iyice gidik hale gelmeden önce çatı kalablıklaştı.
"Hey, burada sevgilisiyle kavga etmiş ve flörtünden friendzone yemiş birileri var ve siz hala tek başınıza mı dertleşiyorsunuz? Emeklerime yazık yemin ediyorum."
"Oha Dick, Damian'ın içmesine izin vereceğimizi düşünecek kadar ne yaşadın amına koyayım?"
"JAY SEN TIM'İN İÇMESİNE İZİN Mİ VERDİN?"
"Oha- BABAAAAA!!! DRAKE İÇMİİİİŞ!"
"YA SUS NE DİYO'N YOK ÖYLE ŞEY."
"N'apmış n'apmış!?"
"Tim sen kaç ben oyalarım bunları."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATBROS ON FIRE
FanfictionBATBROS ON FIIIIIREEEEE 《Tanıtım bölümünü okumadan başlamamanı rica ederim.》