Draconun ismini duyunca pek şaşırmadım ama Mattheo'nun ismini duyunca biraz şaşırmıştım, sonra Theo anlatmaya devam etti.
Dün gece aralarında geçen konuşma;
Draco: engel olmak zorundayım.
Theo: neymiş bu engel olmak zorunda olduğun şey?
Regulus: Druella'nın o çocukla balo'ya gitmesine engel olacakmış.
Theo: seni dinleyeceğini sanmıyorum.
Enzo: katılıyorum.
Theo: pekâlâ, nasıl engel olacaksın.
Draco: bilmiyorum.
Mattheo: onun haberi olmadan engel oluruz ozaman.
Draco: nasıl?
Mattheo: senin geçen yıl balo'da Pansy'e yaptığın gibi.
Draco: mantıklı.
Regulus: çift değişimi mi yapacaksınız yani?
Mattheo: biz değil sen yapacaksın.
Regulus: dostum, niye ben?
Mattheo: bir tek sana kızmaz çünkü.
Regulus: bunu yapamam, balo'ya Hermonie ile gidiyorum.
Draco: ne buluyorsun o ezik kızda anlamıyorum.
Mattheo: iş başa düştü desenize.
Tom: çok saçma.
Mattheo: karışma.
Tom: aptal mısınız, çift değiştirdiğinizde Druella'nın nasıl haberi olmayacak.
Draco: daha iyi bir fikrin varsa seni dinliyoruz Riddle.
Tom: benimle gel.
_
"Tom mu?"
"Tam da üçünden beklenecek haraketler."
"Onu tehdit etti."
"Ne?"
"Tom, Victor'u tehdit etti."
"Nasıl?"
"Onu benimle balo'ya gelmemesi için tehdit etti."
"Tabi yaa."
"Ne duruyorsun git ve Victor'u bul."
Dedi Theo.Onunla konuşmayı düşündüm ama sonra aklıma başka biriyle öpüştüğü geldi ve vazgeçtim.
"nasıl hissediyorsun?"
"mükemmel."
Sandalye'de oturmuş, ortak salon'a göz gezdiryordum herkes dans edip eğleniyordu. Bi yandan da üzülüyordum, bende diğerleri gibi şu an eğleniyor olabilirdim.
Tom ortalarda gözükmüyordu sanırım burda değildi. İçimden ona lanetler okuyordum o sırada gözüm Cho ile öpüşen Mattheo'yu fark etti. Bir dakika nE? Cho ile Mattheo öpüşüyor muydu?!?!
Sanırım hayal görüyodum gözlerimi ovuşturdum ama ne yazık ki gerçekti. Evet işte şu an gerçekten dünyam başıma yıkılmıştı. En iyi arkadaşım, hayatımı mahveden kız ile gözümün önünde yiyişiyordu.
Merlin bu bir rüya olmalıydı. Hayal kırıklığına uğramıştım çünkü Cho'yu hiç sevmiyordum Cedric beni onunla aldatmıştı, Mattheo'da bunu biliyordu ama bilmesine rağmen neden böyle birşey yapıyordu ki?
Yarın sabah Victor ve diğer öğrenciler okullarına dönecekti, yinede onu tanımak güzeldi. Sonunda balo bitmişti. Artık sytherinin ortak salonuna gidecektik ama Astoria ve Theo'yu bekliyordum.
Beş dakika beklemenin ardından gelmişlerdi. Ardından Draco ile Pansy geldi, Draco'nun yüzünü görmek bile istemiyordum.
"Sevgilim seni seviyorum."
"Seni seviyorum Draco."
Sanırım biraz sarhoş olmuşlardı, onları böyle görmek hoştu aslında.
"Astoria saçımı tutar mısın kusucam da"
Hepimiz kahkaha arıyorduk Draco ise kollarını açmış üstüme geliyordu.
"Seni seviyorum Druella."
"Bana sarılma, domuz eti ve kokteyl kokuyorsun."
"Hey, domuz eti yemiyorum."
-
Birlikte ortak salona geldik. Draco hemen kendini koltuğa attı, Pansy de zar zor odaya çıkmıştı Theo ise Astoria'yı kendi odasına götürmüştü. Bu lanet gün bitecek miydi acaba diye düşünürken, odaya çıkıp kendimi duşa attım. Duştan çıktım, üstüme pijamalarımı giydim ve kendimi yatağa attım hiç Bir şey düşünmeden kendimi uyumaya zorladım.
-
Başımda telaşlı bir şekilde konuşan Astoria ve Pansy'in sesiyle gözlerimi açtım."burda uyuyorum, başka yerde konuşamaz mısınız?!" Dedim sert bir şekilde.
"uyan çünkü birazdan hayatının en büyük şokunu geçirebilirsin."
"Öğrenmek istemiyorum."
"Önemli." Dedi Pansy bastırarak.
Yatakta oturdum ve 5 dakika boyunca hayatı sorguladım.
"geri uyuyorum."
"Pekâlâ, pekâlâ anlatıyorum."
"Zahmet olacak."
"Druella, şok geçirmeye hazır hazır ol." Dedi Astoria.
"anlatın artık."
"Mattheo ve Cho sevgili olmuşlar."
YOU ARE READING
𝗧𝗮𝗸ı𝗻𝘁ı ~ ᴛᴏᴍ ᴍᴀʀᴠoʟᴏ ʀɪᴅᴅʟᴇ
FanfictionKüfür ve cinsellik içerir! Eğlencesine yazılmış bir kitap.