Helin
"Ama anne bir kere lütfennn" dedi yağmur Ekim "Anam annecim daha dün Nil teyzen gildeydin yeter ama ya biraz otur." dedim ardından "aynı Fırat amcan gibisin ya bir insan bir insana bu kadar benzemez." Dedim yağmur Ekim bu dediğime güldü. Yankı bize bakıp gülüyordu "Napayım ya gezmeyi seviyorum seninle öyle evde kös kös oturan yaşlı teyzeler gibi oturamam anne." Dedi yankı o anda bir kahkaha patlattı ben daha onun şokunu atlatamamışken "Baba sen bu yaşlı teyze gibi evde oturan annemle niye evledin ya." Dedi bunun üstüne yankı daha büyük bir kahkaha patlattı. Yağmur Ekim ve yankı gülerken bense onlara karşımda uzaylı varmış gibi bakıyordum. Ardından telefonuma üst üste bir kaç defa çalındı ve hemen ardından mesaj gelince gidip telefonumu aldım. Mesaj atan kişi Işık'tı "Helin!" "Beni acil ara çok önemli birşey oldu!" mesajını görünce telefonu kapıp içeri koştum. Yankı neden koştuğumu merak edince gözlerimin içine baktı noldu der gibi meraklandım açıkçası çünkü koza bugün hastaneye gidicekti son zamanlarda koza'nın kanser şüphesi vardı. Hemen ışık'ı aradım "Alo!" "Alo, Helin" dedi ve yutkundu "doktor ne dedi?" dedim "Doktor mu," "Helin sana hızlı bir şekilde söyleyeceğim ama sakin ol şey koza kanser..." dediğinde sanki dünya durdu sanki o an öldüm gibi hissettim başımdan aşağı kaynar sular döküldü, kanım çekildi o an gözümden yaş geldi yağmur Ekim ve yankı bana bakıyorlardı "yani şimdi benim abim şey mi," dedim yağmur Ekim "Anne dayıma nolmuş?" Dedi yankı ise "Bir şey olmamış babacım dayına hadi gel biz odana gidelim." dedi. Işığın sesi geldi telefondan "Helin," dedi kendiside hıçkırıklara boğulmuştu benden ses çıkmayınca telefonu kapattı. 20 dk öylece durdum gözümden yaş gelerek ardından yankı geldi "Sevgilim iyi misin?" Dedi "Hayır," dedim ardından ona dönüp "Abim, Abim kansermiş" dedim başını salladı "atlatıcak merak etme atlatıcak" dedi ve ardından beni kucağına aldı ve odamıza götürdü "Yağmur Ekim," "O'nu uyuttum ben sevgilim" dedi ve beni yatağa yatırdı ardından kendisi yattı yanıma ve sımsıkı sardı sanki ben seni bırakmam, ben seni her zaman korurum diye bende ona döndüm ve başımı göğsüne koydum "Abim nasıl acaba" dedim ve ağlamaya başladım "Acaba ışık nasıl" dedim ve ikisini düşünerek daha çok ağlamaya başladım. Yankı "Şuan bunu düşünme sevgilim yarın yanlarına gidicez zaten şuan beynini boşalt aklını yorma sakin kal" dedi ve saçlarımı okşamaya başladı ve ardından bende kendimi uykunun kollarına bıraktım...
Evvvett bölüm bu kadar dı çok yazamadım kusura bakmayın sizce koza bu hastalığı yenebilecek mi??? Heyecan dorukta...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK NÖBETÇİLERİ DEVAMI
ChickLittabi aslı'nın ki gibi olmasada idare eder. En azından aslı yazana kadar özlemimizi yitirmesi dileğiyle...