SOKAK NÖBETÇİLERİ DEVAMI

EĞLENCE

                                                                                 HELİN

Biliyorsunuz ki biz bir süre koza'nın evinde kalmıştık ve o çatışmadan sonra buranın daha güvenli olduğuna karar verip buraya yerleşicektik. Şuan önceki evimizdeydik Ben Yankı ve Benim kıyafetlerimi toplarken odaya bir göz gezdirdim ve aklıma Yankı'nın "Seni bu odanın her köşesinde öpmek istiyorum" sözü geldi. Tablo hala orada kırık bir şekilde duruyordu Yankı bi bana bide tabloya bakıp o pis gülüşünü yaptı. arkadan Yankı gelip sarıldı ve omzuma bir öpücük kondurdu."O günü hatırladın mı?" diye sordu. Bende "Unutulacak gibi bir gün değildi ki" dedim. "O günü asla aklımdan silmiyeceğim" dedim. Sonra Yankı aşağı inip onlara bir göz gezdirdi ve hazır olup olmadıklarına baktı. Ben kıyafetleri valize dizip aşağı geldim. Onlarda hazırdı valizleri araba koyduk ve son kez evimize onlarca güzel anı yaşadığımız evimize  baktık. İçim bi tuhaf oldu. Yankı ise bunu anlamış olacak ki "Senin içindeki o şey bende de var bende aynı hissediyorum" dedi. Arabalara bindik ve Koza'nın evine doğru yol aldık. Araba da sadece Ben ve Yankı vardık. Çocuklar ısrar etmişti bizim arabaya binmemeye Yankı da bunu fırsat bilip "Binmeyin lan!" dedi. Mutlu ise "Yankıtu ben binmek istiyorum ama eğer binersem Bartukıç beni döveceğini söyledi" dedi. O sırada Lal ve Ben kahkaha attık. Mutlu ise "Helinski ve Lalito neden gülüyosunuz ya ben çok  ciddiyim" Mutlu ise "yok yada ya ben binicem şimdi bu Yankıtu ve Helinski öpüşürler buna izin veremem" dedi. Yankı Mutlu'ya öyle bir bakış attı ki mutlu arabaya koşarak gitti. Mutluya hepimiz gülerken Mutlu arabadan bağırdı "Ya hadi gelin ya benim daha gidip Kelebeğin evindeki en büyük odayı kapmam lazım" dedi. Yankı ise "Hayır Mutlu o en büyük oda ben ve sevgilimin o büyük odayı anca rüyanda görürsün" dedi ve bana dönüp güldü bende ona bakıp güldüm ve elini omzuma koydu ve elimi tutup kulağıma eğilip "Gel sevgilim biz onlardan önce gidip o odayı kapalım çünkü ben seni o odanın her köşesinde öpmek istiyorum ve eğer oda küçük olursa çok az öperim" dedi. Ben biraz utandım Yankı ise kulama eğilip "Hem de SİYAHLAR içinde" dedi o siyah kelimesini bastıra bastıra söylerken ben kıp kırmızı kesildim ve Işık benim kırmızı olduğumu fark etmiş olacak ki "Yankı kıza ne söyledin de kızı kıp kırmızı ettin" dedi. Yankı ise "Çok güzel şeyler söyledim, aklınızın alamiyacağı şeyler söyledim" dedi ve güldü. Işık gözlerimin içine bakıp güldü. Ben ise utanarak gözlerimi Işık'ın gözlerinden kaçırdım. Bartu ise " Gelmeyin kardeşimin üzerine allah allah ya!"  dedi beni Yankının kollarından kurtardı. Yankı ise "Brocuğum sen karışmasan mı! hani benim karım ya!" dedi ve beni Bartu'dan uzaklaştırdı. Bartu'nun kolları açık kaldığı sırada Işık bir hamle yapıp Lal'i Bartu'nun kucağını itti. Bartu o anki refleksle Lal'e sarıldı. Lal ise ellerini göğüs kafesinde birleştirdi. Eğer Işık biraz daha hızlı itseydi Lal ve Bartu öpüşecekti. Işık "Offf ya keşke biraz daha hızlı itseydim ne güzel öpüşeceklerdi" dedi, Mutlu bunu duymuş olacak ki kafasını arabadan uzatıp "Neğğğ Bartukıç ve Lalito öpüştü mü?" "Oha inanamıyorumm" dedi. Bartu ile Lal  ayrılırken ikiside güldü. Bartu ise "Yok öyle birşeyy" dedi. Lal ise Işığa beden dili ile "Işık napıyosun, yapma bir daha böyle şeyler hiç hoş değil" dedi. Işık ise "Tabi canım gülen sen değildin nenemdi" dedi. Lal, Işık'ın bu söylediğine güldü. Bende "Hadi yeter artık Koza bizi bekliyor" dedim. Yankı ise "Evet ya hadi karım haklı" dedi. Bartu ise "Karısına da hiç kıyamazmış" sonrasında ise Yankı'ya "HANIMCI! HANIMCI!" diye bağırarak kaçtı. Yankı ise "Dur oğlum ben seni tutmazmayım orada bekle sen" dedi.

                                                                              IŞIK

Koza'nın evine geldiğimizde herkes kendi odasına çekildi. Koza benimle kalmakta çok ısrar etti bende ilk başlarda bu fikre karşı çıksamda sonunda "Tamam hadi gel gel" dedim ve Koza yanağımdan öptü. "Teşekkürler Teşekkürler Nil!" dedi. Eşyaları yerleştirdikten sonra aşağı indiğimizde Yankı dediği gibi Bartu'yu tutup dövmüştü. Yani daha doğrusu şuan salonun ortasında dövüşüyorlardı. Helin ise sanki Yankı destekler gibi" Vur sevgilim vur! Bartu'nun bana vurduğunu hatırla o şekilde vur" dedi. Yankı ise Helin'den destek alıp Bartu'yu bir güzel patakladı. Ardından Bartu Yankı'nın üzerine çıktı Helin bağırarak "Ayyy kocam gitti. Ayyy gitti valla gitti Lallll gel bu Bartu'yu al kocamın üzerinden!" diye bağırdı. Lal ise koşarak salona geldi ve beden dili ile "Neden senin kocan Bartu'nun üzerindeyken birşey yoktu dimi" dedi. Helin kriz geçirdi bağıra bağıra  hal kalmadı. Helin ise "LAN! gülüceğinize,bakacağınıza gelip ayırsanıza yaaa!" diye bağırdı eni sonunda ayırdık ve Helin rahata kavuştu. Yankı'nın yüzüne pansuman yaparken "Afferin ya sen çocukmusun Yankı!" diyerek ilk başta Yankı'yı bir güzel azarladıktan sonra ardından Bartu'ya  bakıp" Bazı brocuklarda brocukların Kocalarını pataklamaya başlamış ama neyse" dedi. Lal ise Bartu'nun yüzüne pansuman yaparken Bartu "Niye brocuğum senin kocan beni pataklarken birşey ben pataklayınca mı sıkıntı var, birkere broluğun birinci ve tek kuralı bronu her zaman kocana dahi olsa da koruyacaksın'dır tamam mı sen bu kuralı çiğnedin" dedi ve Helin'de "Beni niye böyle bir kuraldan haberim yok haa bide o benim kocam sen benim sadece bromsun tamam mı" dedi. Ve Lal'de Bartu'yu bir güzel azarladı.

EVETTT BU BÖLÜM BU KADARDI PARMAKLARIM BİTTİ..

İNŞ BEĞENİRSİNİZ...