Küçük kız yaşna göre çocukca davranırdı zaten. Babası onu şımartarak büyüttü. Şımarık olmasa da 17 yaşındakı kız 5 yaşındakı gibi davranırdı. Bizim gördüğümüz tarafta.
Ynnin anlatımıyla
9 yıl geçti . Manzara hala aklımdaydı . Tabiki babam yüzünden acımı bile yaşayamıyorum . Hep mutlu ol diyor bana . Aynı bir çocuk gibi . Sebebi olmasa bile mutlu ol. Mutlu olmasan bile oyle görün. Biliyormusunuz ayıcığımı babam benden kaç defa almaya çalıştı ama ben hep kazandım . Ayağa doğruldum . Bu gün doğum günüm . Birden kapı tıklatıldı. "Gel " dedim nazik bir sesle . Içeri babam geldi . Yanıma oturdu . Elimi kendi eline aldı . Ve içine minik bir kutu koydu . Sevmiyordum bunu . Hep dünyanın en değerli takılarını alırdı bana. Ama bir defa sarılmazdı bile. Sinemaya bile götürmezdi beni. " Doğum günün kutlu olsun" dedi sakin bir sesle . Gözlerim minicik kalana kadar gülümsedim . Onun yüzündeyse mimik oynamadı. Beni sevmediğini bu kadar belli etmek zorunda değil ne de olsa . Elinde olsa belki öldürür de. Ayağa kalktı kapıya doğru yöneldi . Bana "seni seviyorum" bile demedi . Artık alışığım . Kafama takmadım . Ayağa kalktım . Okul formamı giydim . Üzerineyse pamuk şeker kadar tatlı ve yumşak sweetimi giydim . Saçlarımı iki minik topuz şeklinde toplayıp minik bantlar vurdum . Ama hiç güzel olmadı. Yeniden saçımı açıp fön çektim. Açık bırakacaktım .
Kahküllerimi de düzelttikten sonra kalp şeklindeki lipbalmımdan dudağıma sürdüm . Muhteşem oldum . Boy aynasının karşısına geçip kendime bir daha baktıktan sonra . Okul çantamı alıp aşağı indim. Kahvaltı yaptık . "Babacım okula yürüyerek gidicem bu gün. Kediciklere yemek veemem gerek ." Dedim sakin bir sesle. Kafasıyla beni onayladı . Hemen ayakkabılarımı giydim . Ve yürümeye bašladım. Marketin önüne geldiğimde durdum . Çantamdan paramı aldım ve markete geçtim . Bir paket salam aldım . Parasını ödeyince para üstü yerine şekerimi aldım ve markatten çıktım . Yürürken aldığım şekerlerden bir tanesini açıp ağzıma attım. Limonlu olduğunu anlayınca hemen yere tükürdüm . Sonraysa portakal aromalı şekeri ağzıma attım . Kediciklerimin olduğu sokağa vardıgımda salamın paketini açtım . Ilk salamı aldım . " Pisi pisi" deye kedileri toplamaya çalışīrken bir yandan da elimdeki salamı sağa sola sllıyordum . Bir kaç dakika sonra kediler salamı verdim ve okula yol aldım . Arkamda adım sesi duymamla arkama döndüm . Hiç kimse yoktu . Qarip zihnim bana oyunmu oynuyor . Onüme döndüm ve yürümeye başladım . Adım sesini yeniden duyunca bir yerde kala kaldım . Emindim orada biri vardı ve her saniye bana yaklaşiyordu . Arkaya dönemedim . O kadar cesaretli değildim. "Arkada her kim varsa lütfen gitsin. Korkuyorum" titreyen sesimle. "Malasef küçük hanım " duyduğum sesle tüylerim diken diken oldu. Cesaretimi toplayıp arkama döndüm . Iki kişi vardı karşımda . Birisi uzun boyluydu . Diğeri ise kaslı bir vicuda sahipti . Arkamı dönüp kaçmağa çalışınca uzun boylu olan saçımı tuttu ve beni kendisine çekti . " Iyi hamle hyun" dedi diğeri . "Bu kadar kolay olacağını sànmamıştım Chanangbin" dedi uzun olan hala saçımı çekmeye devam ederken . "Yaa saçıma daha bu gün fön çekmiştim. Çek pis ellerini saçlarımdan . Hem canım acıyor " "Canın daha çok yanacak küçük hanım" dedi isminin az önce Changbin olduğunu öğrendiğim çocuk .Çok özür dilerim . 1000 kelime söz vermiştim . Ancak anne sorunsalı yaşıyorum . Telafi edicem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Ve Küçüğü
FanfictionMinicik bir çocuk olursa ona zarar vere bilirmisin? peki büyük bir insan . onun kalbini kıra bilirmisin? sadece oku.