İki Şarap ve Chan'ın Gömleği

122 15 21
                                    

Chan: 22
Minho: 19

Aşk çok güzel bir şeydi.

Chan artık bir iş insanıydı. Kendi kurduğu şirketinde şarkı sözleri satmaya başlamıştı. Kısa sürede iyi yerlere gelmişti.

Minho, iyiydi. Bir sanat okulunda kendisi gibi özel insanlarla eğitim alıyordu. Çoktan dikkat çekmiş, öne çıkmaya müsait öğrenciler arasındaydı. Chan, velisi gibiydi Cidden, bir insan 7'sinde neyse 70'indede oydu.

Küçükkende hep Minho'nun ödevlerini kontrol ederdi, şimdide yakın takipteydi.
Zaten o olmasa, bir başarıda ona gülümseyecek kimse yorku. Anneside gitmişti zaten. Toprağın güzel kokma sebeplerinden olmuştu.

Bunu bile Chan sayesinde atlatmıştı.
Etkilere anlam vermek sandığından zor olsada, Chan artık onun sadece sevgilisi değildi. Annesiydi, babasıydı..

Öyle büyük kavga etmemişlerdi mesela şu geçen zamanda. Bazen Chan, Minho'yu kıskanır, belli etmekten çekinmezdi. Bazende Minho, ilgiye doymazdı.

İki hayatı bir olarak yaşıyorlardı. İnsanlar onlara hayret etse dahi onlar gelecek her tehlikeye hazırlardı.

Eskiden Bang'lerin bodrumunda olan gizli sığınakları, şimdi bir eve dönüşmüştü. Ah ama o sığınağın yerini hiçbir şey tutamazdı. Ne de olsa onların orada yaşadıkları tek ilk, öpüşme değildi..

Chan, yine bir iş gününün ardından eve geldi. Minho mutfakta bir şeyler yapıyordu.  Çok albenili bir hali vardı. Önlüğü beline sıkıca bağlamıştı. Zaten beli incecik, kum saati gibiydi. Üzerinde Chan'ın geceki sevişmelerinden hemen önce çıkartıp savurduğu beyaz gömlek vardı. Altındada kedili, oldukça kısa bir şort vardı.

Chan, ona yaklaşıp beline sıkıca sarıldı. Minho sıçramadı, alışkındı ve ona göre tepki verdi. Omzuna konan başa tatlı öpücükler bıraktı. Minho zaten Chan mutfağın kapısına gelir gelmez kokusunu duyup anlıyordu. Onlarında düzeni bu şekilde ilerliyordu.

Chan, Minho'yu konuşturmaya çabalamadı, Minho bunu istememişti çünkü. Boş konuşan biri olmaktansa suskunluğu istemişti. Chan ona ayak uydurmuştu. Dünya onlar için tersine hareket ediyordu. Konuşamayana ses olmaya çalışmamış aksine konuşan kişi sessizleşmişti.

'Ne hazırlıyorsun sevgilim?'

'Biraz yosun çorbası, ttabbokki ve somonlu yumurtalı bir salata."

Chan, Minho'yu mutfağında baş başa bırakmış, akşam yemeği için hazırlanıp ikisine birer şarap açmıştı.

Hoş bir yemek, tatlı dokunuşlar ve sessizliğin sesiyle beraber yine bir gün sonlanmıştı.

/

Aşk çok güzelmiş bıdı bıdı (chanla olursa belki zaa)

bide incime asiğim muck

emre aydın dinleme mevsimlerini seviyorum
-Gül

Okuyucu Günlüğü;

I went crazy step by step | minchan (minific)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin