wanna scream, but what's the use?

107 25 19
                                    

Annemle olan sert tartışmamızı bitirip odama geldiğimde, balığımı yemlemeyi unutmuş olduğum aklıma geldi. Çekmeceyi açıp yem kutusundan yemleri çıkarttım ve birkaç yem attım akvaryumun içine.

Balığımın hemen suyun yüzeyine çıkıp yemleri teker teker yediğini izledim. Yemlerini yedikten sonra akvaryumun dibinde oyalanmaya başladığını görünce, işaret parmağımı akvaryuma koydum ve takip etmesi için parmağımı hareket ettirdim. Bir yere kadar takip ettikten sonra tekrar dibe inip renkli taşları karıştırmaya devam etti.

Aklıma dün gece olanlar geldiğinde, kısa süreli gülümseyip yatağıma oturdum.
Dün gece, saat 2'ye kadar ağlayarak Seungcheol'un salonundaki koltukta oturmuştum. Seungcheol yağmurdan ıslanan montumu kurutmuş, içmem için bir bardak su vermişti. İlerleyen saatlerde ise kek ve meyve suyu getirmişti fakat tek düşündüğüm annem ve babam olduğu için ağlamaktan başka hiçbir şey yapamamıştım. Hatta eve giderken ona bir teşekkür bile edememiştim.

Gece yarısı Jun beni almaya geldiğinde arabadayken evde olanları anlattı. Şiddetli bir şekilde kavga etmişler, ancak annem attığım fotoğraftaki binada yakın arkadaşı olduğunu ve onu ziyarete gittiğini söyleyerek beni yalancı çıkarmıştı. Tek korktuğum babamın anneme bir şey yapması olduğu için, böyle bir şeyin yaşanmamış olması daha az kötü hissetmemi sağlıyordu.

Az önce de olaydan sonra annemle ilk defa konuşmuştuk evde sadece ikimiz varken. Bana nasıl böyle bir yalan söyleyebildiğim hakkında bağırıp çağırmış, kendimi açıklamama izin vermemişti. Bir daha böyle bir şeyler yaşanırsa yapacakları hakkında tehditler etmeyi de unutmamıştı tabii. Böylece, artık ondan daha çok nefret ediyordum.

Bugün boş günüm olduğundan, Seungcheol'den bir mesaj gelene kadar odamdan hiç çıkmamayı ve balığımı da yanıma alarak yeni eklenen ödevlerimi yapmayı düşünüyordum.

Seungcheol:
Merhaba Jeonghan
Nasılsın?

Jeonghan:
Merhaba Seungcheol.
İyiyim teşekkür ederim.
Sen nasılsın?

Seungcheol:
İyi olmana çok sevindim.
Ben de iyiyim.
Dün iyi gözükmüyordun. Nasıl olduğunu merak ettiğim için yazmıştım. Emin miyiz iyi olduğuna?

Jeonghan:
Evet evet iyiyim.
Ayrıca dün için de teşekkür ederim.

Seungcheol:
Rica ederim Jeonghan ne demek.

Jeonghan:
Gerçekten çok teşekkür ederim.
Eğer evine gelmeseydim muhtemelen ağlamaktan bayılırdım.

Seungcheol:
Dün de çok ağlamıştın aslında.
Susmadın bir türlü.
Hiçbir şey de yemedin. Sabah kahvaltı yaptın mı?

Jeonghan:
Utanıyorum|
Utanı|
Hayır yapmadım kahvaltı|
Hayır yapmad|
Evet yaptım.
Benim yüzümden geç saatlere kadar uyanık kaldın.
Bugün okulun var mıydı?
Sanırım Jun ile aynı sınıftaydın

Seungcheol:
Aslında var ama gitmedim bugün.
Ve evet Jun'la aynı sınıftayız bazı dersler hariç.
Sen hangi okuldasın?

Jeonghan:
E aynı sizinle

Seungcheol:
AAA
Üniversiteye gittiğini düşünmemiştim hiç.
Küçük gösteriyorsun.
Sen geldin mi okula bugün?

Jeonghan:
Bugün boş günüm benim neyse ki
Zaten boş olmasaydı da gitmezdim
Tipim çok kötü oldu gözlerim şişti hep

Seungcheol:
Dinlen bugün iyice

Jeonghan:
Sen de dinlenn

Seungcheol:
Senin balığın mı var?

Jeonghan:
Evet. Nereden biliyorsun?

Seungcheol:
Dün Joshua'yı arayıp yemlemesini söyledin ya.
Atsana fotoğrafını bakayım

Jeonghan:

Seungcheol:Rengi ne kadar güzelİsmi ne?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seungcheol:
Rengi ne kadar güzel
İsmi ne?

Jeonghan:
Bal

Seungcheol:
Ne kadar güzel

Jeonghan:
Çok seviyorum balığımı.
Çok şirin.
Minicik.

Seungcheol:
Aynı sen

Jeonghan:
ne.|
Teşekkür ederim.

Seungcheol:
:)
*şu mesaja ❤️ ifadesini bıraktınız*

Seungcheol::)*şu mesaja ❤️ ifadesini bıraktınız*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Coraline - jeongcheol Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin