YENİ BÖLÜM 80 YORUM
Boğulmak üzereyken en son hissettiğim bir elin beni belimden kavrayıp suyyn üzerine çıkarmaya çalışmasıydı ve bilincim gitmek üzereyken son duyduğum cümle ise;
"Özür dilerim! Geç kaldığım için çok özür dilerim sevgilim! Bu sefer tek başına boğulmayacaksın."
4 AY SONRA
YİĞİT
Hastane korudorlarında öylece durup beklediğim günlere bir yenisi daha eklenmişti. Dört ay boyunca neredeyse her gün burada saatlerce bekliyordum. Bir umut onun uyanmasını...
O gün biraz daha erken gidebilseydim yanlarına belki Lizge'nin o havuza düşmesini bile engelleyebilirdim ama başaramamıştım. Ben sevdiğim kadını korumayı yine becerememiştim!
SERRA : Tüm bunlar benim suçum! Lizge benim yüzümden bu durumda!
YİĞİT : Hadi ya!! Şimdi mi aklına geldi bunlar? Serra o kızın en büyük travması zaten o adamken nasıl onun eline bırakabildin? Birde söz vermiştik! Ne olursa olsun koruyacaktık onu! BU MU LAN SENİN SÖZÜNDE DURMAN?! BU MU SENİN DOSTLUĞUN?!
Sinirle Serra'nın üzerine yürüdüğümde o ise dizlerinin üzerine çökmüş bağıra bağıra ağlıyordu.
SERRA : Yiğit ben böyle olsun istemedim! Ben Lizge'ye bunları yaşatmak ister miyim ya?! Hem başka şansım mı vardı benim?!
YİĞİT : Kendine ne güzel savunma bulabiliyorsun?! Lizge'nin şansı da her seferinde terk edilen olmak mıydı? YAZIK LAN SİZE!!
ÇAĞLA : Yiğit tamam sus artık! Görmüyor musun kız zaten acı çekiyor?
HAKTAN : Niye sussun ya? Bence haklı! Lizge uyandığında, senden hayatının sonuna kadar nefret edecek! Buna kendini alıştırsan iyi olur.
SERRA : Ya yeter ki uyansın! Benden nefret etmesini kaldırabilirim ama ona bir şey olursa bu vicdan azabıyla yaşayamam.
ÇAĞLA : Serra sende böyle olmasını istemezdin. Lizge de seni anlayacaktır eminim buna.
Özgür bizim yanımızda beklemek yerine uzakta bir yerde tek başına beklese bile bağırarak konuşmamızdan tüm her şeyi duyabiliyordu. En sonunda Çağla'nın dediklerine dayanamayıp öfkeyle yanımıza doğru yürümüştü.
ÖZGÜR : Benim kardeşim salak biri değil! Bir kez size güvendi ama bunun tekrarı asla olmayacak!
ÇAĞLA : Biz isteyerek onu bu duruma getirmedik Özgür. Sorumlusu biz değiliz.
ÖZGÜR : Tek sorumlusu sizsiniz! Lizge buraya hiç gelmemeliydi. Siz el birliğiyle kızın hayatının içine sıçtınız!
HAKTAN : Gelmeseydi de sonsuza kadar seni abisi sansaydı. Gerçek hayatıyla ilgili en ufak bir şey bilmemesi senin işine gelirdi dimi?
ÖZGÜR : Tamam kabul Lizge senin ikizin! Ama onu korumayı başarabildin mi Haktan? Senin bu hayatta Lizge'ye en ufak bir iyiliğin dokundu mu acaba? Hâlâ ne konuşuyorsun?
Haktan sinirle yumruklarını sıkıp hiçbir şey söylemeden öylece kalmıştı. Lizge'yi seviyordu ve eskiden hissettiği nefret duygusunun aksine şimdi onu kaybetmek istemiyordu. Çünkü ailesinden geriye kalan tek şey, yıllar sonra bulduğu ikiziydi.
ÖZGÜR : Sen onun için kılını bile kıpırdatmazsın. Şimdi boş yere kardeşlik taslama.
HAKTAN : Onu koruyamadığım konusunda haklısın ama unuttuğun bir şey var. Eğer Lizge'ye bir şey olursa bende hiç düşünmeden kendimi öldürürüm. Madem bu kalbimiz doğduğumuz gün beraber atmaya başladı. Öldüğümüz günde beraber son bulur.