İyi okumalar...🦋
"Ne zamandır yanımda oturuyorsun?!"
Diye sordu sinirle
" Afedersiniz ama yanıma oturan sizsiniz!" Bende sinirle konuştum.
" Ben mi?"
" Evet, siz telefonunuza ilgilenmeyi bıraksaydınız görürdünüz" dedim sinirle
" Görmediysem görmedim burdan kalkıp gidebilirdin" dedi o da öfkeyle karşılık verdi
" Galiba siz anlama özürlüsüsünüz, o yüzden anlamada sıkıntı çekiyorsunuz"
" Kes sesini ne demeye çalışıyorsun sen!"
" Diyorum ki ilk ben geldim sen burdan tıpış tıpış kalkıcaksın"
" Öyle mi?!"
"Öyle"
" Kalkmıyorum sen kalkıcaksın burdan" dediğimde kahkaha attı.
" Görelim bakalım kalkıyomuyum, kalkmıyomuyum"
" Görelim kim kalkıyo kim kalkmıyo"
" Görelim" elimdeki telefonu açıp reels izlemeye başladım.
Aradan bir saat geçmişti ne bu öküz kalkmıştı, nede General'den haber gelmişti. Hayla reels izlerken iki kişi gülerek çardağa gelip o öküzün yanına oturdular
" Ooo bakıyorum manita yapmışsınız komut-" çocuk lafını bitiremeden öküz bağırdı birden
" Kes o sesini Fırat" diye kükredi
" Ama komut-" gene çocuk lafını tamamlamadan atladı lafa
" Ben sana ne dedim Fırat" dedi sinirli bir sesle
" Ya sende bağırıp durma ya sağır yok karşında" dedim sinirle
" Sen karışma" diye bana kükredi bu sefer
" Bak anladık komutansın hatta Kıdemli Yüzbaşı' sın anladık ama o ses tonunuza dikkat edin komutanım karşınızda düşmanınız yok" dedim öfkeyle
" Ooo" dedi Fırat ve diğer ismini bilmediğim çocuk
" Bir dakika sen benim asker olduğumu nerden anladın" tek kaşını kaldırıp sinirle sordu, tam konuşacaken yanımıza nöbetçi Astsubay Yavuz geldi.
" Astsubay Yavuz Selim Yılmaz" diyip selam durdu
" Noldu Yavuz?!" Diye sordu öküz, bence ona en uygun isim öküz'dü.
" Komutanım General Toprak Yüz-" lafını tamamlamasına izin vermeden araya girdim.
" Tamam hadi gidelim" dedim alel acele, Yavuz' da kafa sallayınca General'in odasına gitmeye başladık.
" Komutanım niye orda alak acele gidelim dediniz daha cümlemi tamamlayamamıştım."
" Onlar benim hayla kim olduğumu bilmiyor o yüzden seninde söylemeni istemedim" dedim oda anladım derecesinde kafasını salladı, Generalin odasına gelince kapıyı tıkladım, " Gel" sesiyle içeri girdim. Selam durdum.
" Rahat, Geç otur" dedi General koltuğu göstererek, koltuğa oturdum.
" Söylediğin konuyu konuştum, öncelikle bir şartları var eğer sende kabul edersen bu tim kurulacak" dedi General sakin bir ses tonuyla
" Nedir o komutanım?" Diye sordum.
"Bir süre tim komutanı başka biri olucak" dedi
" Komutanı ama neden?" Diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pençe Timi
Ação"Nasılsın asker" dedi albay Allah'tan rütbemi söylememişti "Sağolun komutanım iyim" dedim " Seni bekliyoruz asker biran önce Ankara'da olunuz emrimdir." "Emredersiniz komutanım" dedim ne dediğini anlamıştım.
