Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü bin cihana değişmem şu öksüz türklüğümü
-atsız-
___________________________________
Dilan ın anlatımı ileDokunma lan ona! Suçu yok onun
Sakın sakın! Seni öldürürüm sakın! YAPMAAA! derin bir nefes alıp bir anda uyandım kabus görmüştüm terden yapısmıs saçlarımı yüzümden çekip kollarımı dizime elimi ise yüzüme kapatmıs sakinlemeye çalısıyodum ki başarılı da olmustım yaklasık 1 hafta önce esir düşmüştüm ve beni almaya gelen istihbaratçım da benle birlikte esir düşmüstü ben ağır yaralarla atlatırken o şehadet şerbetini içmişti gözümün önünde işkence ile öldürülmüştü hiç kimseye boyun eğmeyen devran yüzbası o gün boyun eğip yapmaması için gırtlağım patlayana kadar bağırmıstım ve yemin etmiştim o çocuğun intikamını alıcaktım kendime gelmemi sağlayan şey ise kapımın çalınması oldu hemen irkildim ve-gir! Diye seslendim
-müsait misiniz komutanım
-gel barbar müsaitim
-hayırdır komutanım kan ter içinde kalmıssınız
-iyi bi gece değildi
-merih mi geldi aklınıza
(Merih şehit olan istihbaratcı)Basımı onaylar şekilde salladım barbaros benim en yakın arkadasım birbirimizin ciğerini bilirdik aynı akademideydik aynı anda mezun olduk hatta ben 1. O 2.ydi hiç bir zaman Peşimi bırakmadı düştüm kaldırdı düştü kaldırdım ağladım gözyasımı sildi sinirlendi sakinleştirdim baya baya kardeş gibiydik benden 2 yaş büyük olmasına rağmen abi dedirtmiyodu kendini yaslı hissediyomus muş en sonunda sessizliği bölüp konuştu
-sen ne zaman gidiyosun?
Ha birde timim değişiyordu yeni görev yerim ise hakkari yüksekova idi (evet o her asker gerçek ailem deki gibi mardin değil)-yarın
-ne ne ne?!
-yarın gidiyosun ve bana bunu söylemiyo musun dilan!
-vakit olmadıki operasyonlar oldu ard ard a ben napıyım
Elini saçına geçirdi ve geriye doğru taradı-gitmeden haber ver çocuklarla vedalaş bari
-tamam
Dedim ve müsade isteyip çıktı odadan bense saate baktım ve daha gece 02:56 olduğunu görünce kafamı geri koyup uykunun kollarına bıraktım kendimiVe gözlerimi yeniden açtığımda odama giren şafak ışığı ile kalktım. kısa bi kendime gelip hızlıca duş aldım ve kumral dalgalı saçlarımı örüp kamuflajlarımı giydim bordo beremi de apoletimin arasına sıkıştırıp botlarımı bağlayıp odamdan çıkıcaktım ki güneş gözlüğümü aldım ve hafif parfüm sıkıp çıktım çıktığımda albayın odasının yolunu tuttum ve kapıda bekleyen serdarı gördüm serdar beni görünce selam verdi bende basımı hafif eğip selam verdim
-albayım içerdemi serdar
-içerde komutanım
Dedi ve kapıyı çaldım içeriden
-GİR! Diye ses alınca kapıyı açıp içeri girdim ve geri kapatıp bir ayağımı yere vurup elimi anlıma dayamış tekbir verdim
-YÜZBASI DİLAN KARA MARDİN
-rahat yüzbasım otura bilirsin
Dedi ama saygıdan ötürü oturmadım ve önündeki dosyadan başını kaldırmadan gözü ile bakıp burnundan sırıttı-bu bir emirdir devran!
Dedi işte şimdi oturabilirdim çünkü bizde emir demiri keserdi
Oturdum ve konuştum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVRAN
Actionben dilan kara yada gerçek soyadım ile dilan ateş hastanede karstırıldım ve ailem sandığım insanlar ile büyümek zorunda kaldım en sonunda hayallerimin peşinden gidip bordo bereli oldum ve tam herşey yolunda giderken o gerçekle yüzleştim ailem dedikl...