YENİ HAYATA İLK ADIM

285 26 14
                                    

İnsan en çok kime güvenir hayatta; sevgilisine? arkadaşına? ailesine?. Evet, doğru noktaya parmak bastın. insan en çok ailesine güvenir bu acımasız dünyada. Bu yüzdendir ki güvenmek nedir bilmiyorum...

Her yeni başlangıçta kendimizi , ailemizi tanıtmamızı isterler. Ancak benliğim de ailem de bana acı vermekten başka bir işe yaramaz. . Karısına ve çocuğuna ilgi göstermeyen, kişiliksiz bir adam, Babam... ve hayatından bezmiş, bu kahrolası yaşamından kurtulmak için çocuğunu dahi bırakabilen bir kadın. Annem... ben... ben ise bu iki kişinin arasında kalmış giderek benliğini kaybeden zavallı küçük bir kız...

Adım Lara. 19 yaşındayım. Hatırladığım kadarıyla annem babamın ilgisizliği, kabalığı ve dayağı üzerine çekip gitmiş, babamda benimle uğraşmayacağı için çocuk esirgeme kurumuna başvurup beni bir yurda yerleştirmişti. İşte hayatımın ilk dönüm noktası. İkinci dönüm noktası ise Derin ile tanışmam diyebilirim. Derin benim ilk arkadaşım, ilk dostum ve ilk aşkımdı. Tanıştığımızda ben 4 o ise 5 yaşındaydı. Onun kaldığı yurtta yangın çıkınca bizim yurda gelmişlerdi. O yaştaki çocukları bilirsiniz, kendi cinsiyetindekilerle takılırlar. Ama Derin gelir gelmez yanıma oturmuş ve kırmızı oyuncak arabasını çıkarıp etrafımda onunla oyalanmıştı. Birkaç saat sonra konuşmaya çalıştım ve tabii ki çabalarım boşa çıkmadı. Çok yakın arkadaş olmuştuk. Yurtta geçirdiğim o 3 yıl Derin sayesinde çok eğlenceli geçmişti. Beraber koşup, beraber gülmüş, beraber ağlamıştık. Sonrası mı? 7 yaşına bastığım yıl bir gün yurt müdürümüz beni odasına çağırmış Sahra annem ve Kaya babamla tanıştırmış, bundan sonra onların kızı olacağımı söylemişti. Başta çok sevinmiştim. Benim de gerçek bir anne ve babam, sıcacık bir evim olacaktı ama sonra Derin'den ayrılacağımı fark edince çok üzülmüş ve ağlamıştım. Ondan ayrılmak istememiştim.Ama sonunda Sahra annem ve Kayra babamla yurttan ayrılmak zorunda kalmıştım.

Zor bir dönemden geçtiğimin farkında olan annem ve babam yurttaki arkadaşlarımla görüşmeme izin verdiler bir süre. Bu sırada beni evlat edinmeden önce başladıkları tedavi yanıt verdi ve annem hamile kalmıştı. İsteğim üzerine kardeşime Dilara adını verdik. Derin'e gelince, Dilara doğduktan sonra yurda bir daha hiç gidemediğim için görüşemedik. Şimdi ben üniversiteye başladım, Dilara ise 6. sınıf.Gelelim tüm bunları yazma nedenime. Bugün aldığım haber üzerime kara bir bulut gibi çökerken yazmaya karar verdim. İçimi dökmeye ihtiyacım vardı. Hamileydim... İçimde ufacık iki el,iki ayak ve minicik bir kalp taşıyorum. Ama ne ben beni doğuran kadın gibi olmak istiyorum ne de çocuğumun benim gibi olmasını. Sevmediğim adamdan bir çocuk.Allahım neden her zaman hayattım bu kadar zor olmak zorunda ki?

-----------------------

Kafam karmakarışık. Dertleşebileceğim tek kişi ise liseden beridir canımın parçası arkadaşım Miray.Okuldan çıkıp onun yanına gitmeyi planlıyorum tabii bir aksilik çıkmazsa. Bu yorucu günün ardından bir duş iyi gelebilirdi ama öğrendiklerimden sonra eve gidersem anne ve babamın yüzüne bakamam. Bu yüzden hemen telefona sarılıp bu gece onda kalıp kalamayacağımı sormak için Miray'ı aradım. Cevaptan emin olduğum için bir yandan da hızlı adımlarla arabaya ilerliyordum. Arabayı çalıştırıp Miray'ın evine doğru yola koyuldum. Miray telefonlarıma cevap vermiyordu. Çat kapı gitmek ne kadar doğru olur diye aklımdan geçirsem de şu an tek ihtiyacım olan şey birileriyle dertleşip, omuzlarımdaki yükü azaltmak olduğu için ne olursa olsun Miray'ın yanına gitme düşüncesini aklıma yerleştirdim. İyice gaza basıp bir yandan da sağ elimle karnımı sardığımı fark ettim.Bu bebeği gerçekten istiyor muydum? Bir canın katili olmaktan korktuğum için onu doğurup hayatımı ona mı adayacaktım ? Bu sorularıma yanıt ararken Miray'ın insanın içini ısıtan küçücük evinin önüne geldim. İzmir her ne kadar sıcak bir şehir olsa da bu yılki Aralık ayı çekilmez derecede soğuk geçiyordu.Tam da ruh halimi yansıtan simsiyah ceketimi arka koltuktan alıp arabadan inerken telefonumun titrediğini duydum. Dilara arıyordu. Telefona cevap verip ona dert anlatacak enerjiye sahip olmadığımdan aramayı reddettim.Telefonu cebime atıp ellerimi de cebime koyup hızlı adımlarla Miray'ın evine yürüdüm. Kapı ikinci çalışımda açıldı. Ama karşımdaki kişi Miray değildi. 20'li yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim kumral teni, mavi gözleriyle çok tanıdık gelen uzun boylu biri duruyordu karşımda. Bir an ne yapacağımı şaşırdım Miray'ın evinde bir erkek??? Öylece donup kalmıştım. O da bir şeyler olduğunu anlayacak ki elini uzatıp '' ben Derin''dedi. Şaşkınlıktan elimi bile kaldıramadım. O elini uzatmış tokalaşmayı beklerken ben deniz mavisi gözlerine dalmıştım. Evet işte ilk arkadaşım, ilk dostum, ilk sırdaşım ve ilk aşkım karşımda duruyordu.Hakikatten o muydu acaba? Ben onun deniz mavisi gözlerinde kaybolup giderken ağzından ikinci cümlesi dökülüverdi: ''Miray'ın sevgilisiyim!!!!!''

--------------

İkinci cümlesi üzerine üstümden kaynar sular boşanıyormuş gibi hissederken beynim savunmaya geçti. Belki şu an karşımda duran kişi benim Derin'im değildi. Dünyada milyonlarca Derin adında insan olmalıydı. Ama böylesine derin bakan masmavi gözlere sahip olan kişi de benim Derin'imden başkası olamazdı. İkilemde kalan beynimin kontrolünü kaybetmiştim.Karşımda bana garipseyen gözlerle bakan Derin'e kabalığımdan dolayı özür dileyerek elimi avucunun içine bırakıp ''Bende Lara. Memnun oldum.Miray evdeyse onunla görüşebilir miyim?'' diye sordum.Kenara çekilip eliyle içeriyi işaret edince ona fırsat tanımadan Miray'a seslendim.Koşarak merdivenlerden inen Miray'a 3 numaralı seni öldüreceğim bakışı atarken-evet bazı bakışlarımın numaraları var- o da benim 1 numaralı bakışım süt dökmüş kedi gibi masum bakışlarla cevap veriyordu.Hemen yanına gidip ''Konuşmamız gerekiyor Miray'' dedim.Derin'e odasında olduğumuzu, acıkırsa dolapta yemek olduğunu söyledikten sonra kolundan tutup odasına doğru sürükledim.Kapıyı kapatıp Derin'in bizi duyamayacağından emin olduktan sonra derin bir nefes alıp Miray'a da lafımı kesmemesini söyledikten sonra anlatmaya başladım. ahh anlatması bile zor...

ELİMDEKİ ANILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin