MULTİMEDİA: LARA'NIN ELBİSESİ
VİDEO: DERİN'İN SÖYLEDİĞİ ŞARKI
Sözlerimden sonra yine de salonda koltuğun üstüne çarşaflarıyla yatağını yapmıştı. Gece susuzluğumu gidermek için mutfağa giderken salona girip bir süre onu seyrettikten sonra mutfaktan suyumu alıp yatağıma döndüm. Dikişlerim beni zorlasa da dayanmak zorundaydım. Uzandıktan sonra gözlerimi kapatmıştım ki kapım usulca açıldı ve içeri Derin girdi. Bir süre beni izlemesi duygularımın karşılıklı olduğunu gösteriyordu sanırım. Bu düşünceler beni gülümsetince Derin '' Lara sen uyumuyor musun?'' diye endişeli bir şekilde sorunca gözlerimi açıp ''Biraz ağrım var.'' dedim. Aceleyle odadan çıkmaya yeltenince ''nereye?'' diye sorup yüzümü buruşturdum. ''Ağrı kesicilerini getireceğim Lara'' bu çocuk beni hiç anlamıyordu. Salak şey ağrılarım var derken ağrı kesicilerimi getir mi demek istemiştim. Hay Allah'ım! Yanımda kal benimle ilgilen demek bu! Ama ona bunu daha açık nasıl anlatmalıyım. Düşün Lara düşün.
- Salonda belin tutulmadı mı?
- Konumuz bu değil Lara.
- Off! Hiç bir şey anlamıyorsun. Yanımda uyu diyorum sana.
Son söylediğimin üzerine yana kaymış ve masmavi gözlerinin içine bakmıştım. Önce yüzümüzde oluşan hafif gülümseme yerini kahkahalara bırakmıştı. Bunda bu kadar gülünecek ne vardı bilmiyorum ama anı da bozmak istemiyorum. Kahkahalarımızın ardından Derin gerçekten de yanıma uzanmış, yerimi daraltmamak için diğer tarafıma geçip omzunun üstünde, sırtını duvara yaslamış, ben ise yanında rahat rahat uyumuştum. Sabah uyandığımda Derin'in yanımda olmadığını görünce endişelenmiştim. Yataktan hızla kalktım. Tabi bu hızı durdurmak için dikişlerim hemen biz burdayız dercesine gerilince hareketlerimi biraz daha yavaşlatıp odadan çıktım ve evi gezinmeye başladım. Mutfağa girdiğimde açık söylemeliyim ki üzerinde önlük, krep yapan bir Derin beklemiyordum. Bu gülümsememe neden olurken karnımdaki ağrı beni bir türlü rahat bırakmıyordu. Hadi ama ben uyuşturulmadan bebeğimi almalarına şahit olmuş kızım, bu ağrı mı beni zorlayacak? Derin hala geldiğimi duymamış olacak ki arkasından yaklaşıp öpünce resmen yerinden sıçradı. Bu kahkahalara boğulmama neden olmuştu.
- hiç komik değildi. Ayrıca senin şu an dinleniyor olman gerekiyor.
- Bence komikti. Dünden beri hep yatıyorum zaten. Başka önlüğün var mı?
- Hayır yok Lara hanım. Hemen yatağınıza döner misiniz?
- Dönmem beyefendi. Önlüğünüz yoksa bende böyle hazırlarım.
Diyip dolaptan malzemeleri alıp menemen yapmaya koyuldum.
Hadi ama bir domatesi soymak bu kadar zor olmamalıydı. Üstümdeki pembe pijama takımı domates suyuyla kırmızı renge dönmüştü. Derin yanıma gelip halimi görünce kahkaha atma sırası ona geçmişti. Biraz bozulurken burnumu sıkıp ''sana sıcak yatağında uyumanı söylemiştim miniğim'' diyince elimde soymak için tuttuğum domatesi burnuna geçirip '' Git sen dinlen sıcacık yatağında.'' dedim. Bir türlü akıllanmıyordum.
DERİN'DEN
Burnuma domatesi geçirince neye uğradığımı şaşırdım. Zaten bu kızın beni şaşırtmak konusunda üstüne yoktu. Her ne kadar belli etmesem de yanında uyumama izin verdiğine hala inanamıyordum. Çikolataya benzettiğim kokusuyla en son 8 yaşımdayken uyumuştum. Aradan yıllar geçmesine rağmen kokusu hiç değişmemişti. Küçüklüğümüzdeki gibi hissetmiştim. Kokusu benim için huzurun kelime anlamıydı. Hayatımdaki en büyük hayali gerçekleştirmiştim. Lara' yı, hayatımın aşkını, bulmuştum. Şimdi ise işin en can alıcı kısmına gelmiştim. Lara'ya duygularımı anlatmaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİMDEKİ ANILAR
Teen FictionÇocukluk aşkını hayatının aşkına dönüşeceğine kim inanır ki? Derin bunu başarıp yurtta kaldığı süre boyunca Lara'ya olan aşkını içinde büyütmüştü. Peki ya hayatında bembeyaz bir sayfa açan Lara yeni hayatına Derin'i kabul edebilecek mi? Çocukluk aşk...