büzme şu dudaklarını

161 13 5
                                    


Taehyungla sahile gelmiş ve bir restauranta oturmuştuk.

Ona çok sinirliydim ve o da bunun epey bı farkındaydı
O kahve ben ise sade bir soda sipar ettim.
Aklıma hala ikisinin kucak kucağa öpüşmeleri doluyor ve kuduruyordum.

Bana o an söylediği şeyler saçma gelmişti ve hala da öyle...
Bir insan neden biriyle öpüşürek intikam almak istesin ki
Eğer intikam almak istiyorsa aynısını
Bana yaparak anlamlıydı.

"Konuşalım mı artık"

Gözlerimi dikmiş olduğum sodamın üzerinden ona çevirdim.

"Düşünüyorum"
Dedim.
Gerçekten de öyle bir şeyleri oturtmam gerekiyor
Bana karşı duygu beslemesi beni öpmesi hatta bebeğim demesi
Bunlar çok güzel seyler
Öteki yandan yaptıkları
Beni mahvediyordu.

"Ben aslında bugün o şeyi yaparak senin hislerinden de emin oldum jeon evet haklısın çok saçmaydı, istediğini diyebilirsin"

"Başka şekilde de emin olabilirdiniz hislerimden bay kim"

Evet onunla yine saygı kipleriyle konuşmaya başlamıştım
Asılan suratından anlaşılıyordu ki bu durumu beğenmemişti.

"Biliyorum ama o an okula geleceğini duyunca ,zaten yeonjun da bana dünden hevesli gibi bakıyordu böyle bişi yaptım "

Dişlerimi birbirine kenetleyip seğiren gözümle bakışlarımı camdan tarafa çevirip denizi izledim.

"Liseli bir ergenden farkınız yok gözümde bay kim"

Beni onaylayan mırıltılar çıkardığında kafamı ona çevirdim ellerini masanın üzerinde birleştirip bana doğru yaklaştı.
"Şuan bu restorantta olmasaydık yapışmıştım dudaklarına"

Dediği şey çatmış olduğum kaşlarımı yumuşatırken bakışları dudaklarıma kaydı

"Büzme şu dudaklarını "

Dilimi dudaklarım üzerinde gezdirip

"Zaten yapışmaya meraklısınız bay kim, şaşırmadım "
Ona göz devirerek sodamdan koca bir yudum aldım

Uzanıp ellerimi tuttu ve tek eliyle iki elimi de kafesledi
Sıcacık uzun kemikli parmakları
Benimkiler üzerinde çok güzel durmuştu ama tabi ki belli etmedim.

"Ayarlarımla oynadın anlasana artık "

Gözlerinde ki ifadeye biraz daha kapılırsam yelkenleri suya indirecektim.

Bakışlarımı ellerimize kenetleyip
Kendimi geriye çektim.
Gurur diye bişi vardı bende
Azıcık sürünsün
Nasıl kalbim kırıldı bir bilse

"Bay kim lütfen benim kim olduğumu bilerek yaklaşın bundan sonra.
Ben sizin yine çok uğraştığınız okulun serseriyim öğrencinizim lütfen artık devam etsin"

İçim yana yana söylediğim şeyle aynı oranda ayağa kalktım

Lütfen benden vazgeçme

İki adım atmıştım ki
Bileklerime sardığı elleri gitmeme izin vermedi

Ayağa kalkıp karşıma geçtiğinde
Ellerini yüzüme çıkartmış ve

"Ne demek şimdi bu, vaz mı geçiyorsun"

Sesinde ki endişe beni mutlu etmişti.

Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır bay kim sahip olamadığım bir şeyden vazgeçemem,soru hatalı"

"Jeon bak anlamıyorsun beni"

"Üzgünüm anlamak istemiyorum şimdi şu ellerinizi çekin eve gitmek istiyorum"

Başını olumlu anlamda salladı gözlerinde ki pişmanlığı gördüm

"Bari ben bırakayım"

Kaşlarımı çatarak

"Gerek yok bay kim kendim gidebilirim"

"Jeon inat etme"
Sesi bu sefer ciddileşirken yutkundum ve önden ilerlemeye başladım.
Bunu da onay olarak kabul edip
Peşim şıra beni takip ederek arabayı park ettiği yere doğru ilerledik

Arabaya yaklaştığımızda da kilidini açarak içine bindi bende çok beklemeden arka koltuğa yerleştim.
Bu hareketime kaşlarını çattı ve dikiz aynasından izlemeyi bırakıp bana doğru vücudunu döndürdü.

"Jeon yanıma gelsene "

"Neden bay kim,o kadar samimiyetimiz olduğunu düşünmüyorum "

"Yanıma gel bebeğim"
Bu sefer sesini alçaltmış ve öyle seslenmişti.
Manipüle etmeye çalışıyordu aklı sıra

"Hayır dedim ve lütfen kullandığınız kelimeleri düzgün seçin,rahatsız oluyorum"

Gözleri sabır dilercesine kapandı  derin ve sert bir nefes çekti içine
Önüne dönüp arabayı çalıştırarak dikiz aynasından beni seyre devam etti.

___________

"Evini tarif et jeon "

Caddeye çıktığımızda sorduğu soruyla
Başımı yasladığım camdan kaldırıp etrafa baktım.

"Düz ilerleyip sağa dönün eczanenin sokağında hemen"

Dikiz aynasından tekrar bana bakmış ve olumlu anlamda başını sallamıştı

10 dakika sonra sokağa girdiğimizde
"Burada durabilirsiniz"
Dedim.

Araba yavaşça durunca kapının kulpunu uzanıp açtım ve kendimi dışarı attım.

"Yarın geliyor musun"

Arkamdan hemen o da inmiş ve yanımda bitmişti.

"Gelmeyeceğim"
Sesim soğuk çıkmıştı.

"Hadi ama jeon"

Ellerini omuzlarıma yerleştirip sıktı.
"Zamana ihtiyacım var ,sizi görünce daha da sinirleniyorum"

"Tamam öyleyse karşına çıkmam okulda"

"Gelmeyeceğim dedim "

"Geleceksin"

Birbirimizle inatlaşarak sesimizi ve aramızda ki mesafeyi aşarak yaklaştık

"İstersem bırakırım okulu karışamazsınız bana"

"Yok öyle bir dünya bırakmayacaksın"
İyice benimle inatlaşırken
Ellerinden kurtulup sert adımlarla evime doğru ilerledim.

Ama hemen peşimden o da geldi

"Jeon yarın geliyorsun o kadar"

Dedi ve ekledi
"Aksi takdirde her gün evinin önünde bekler sen okula gelene kadarda gitmem "

Dediği şey beni duraksatmıştı

"Elbet bir gün sıkılırsınız bay kim,ayrıca siz dekansınız mecbur okula gitmeniz gerekecek"

"Ben diyeceğimi dedim jeon yarın gelmezsen arkadaşlarını sınıfta bırakır ve sınavlarını iptal ederim"

Beni büyük sıkıştırıyordu
Baktı ki ikna olmuyorum.
Arkadaşlarımdan vuruyordu

Anahtarımı kapı deliğinde çevirip açtım ve içeri adımladım

"Gelmiyorum"

Kapıyı yüzüne hışımla kapatıp kilitledim ve yukarı odama koşarak çıktım.
Camdan ona bakarken arabanın gazına köklenmiş ve sokağın sonuna varmıştı.

Aman amannnnnn



Wrong message ⁉️ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin