- Gözlerimi açtığımda hava çoktan aydınlanmış ve sabah olmuştu. Yastığımın altındaki telefonu elime alıp saate baktığımda saat 8.25'di ve kalkmazsam işe geç kalıcaktım. Yatakta doğrulup ayaklarımı yataktan sallandırarak terliğimi giydim ve esneyerek banyoya gittim. Gece geç saatlere kadar kitap okuyup kahve içtiğim için uykusuz kalmıştım.
Banyo'ya girdiğimde lavaboya ilerleyip musluğu açtım ve soğuk suyu ilk elime sonra yüzüme çarptım. Kendime az da olsa geldiğimde musluğu kapattım ve yüzümü kuruladım. Dişimide fırçalayıp banyodan çıktım ve geri yatak odama geçtim.
ofise yetişmem gerektiği için hızlı olmaya çalışıyordum. Stilist olduğum için daha erken gitmem gerekiyordu ama uyuya kalmıştım şansıma. çalıştığım şirketin ismi Kayaşahin holding ve ben bu şirkete girmek için baya uğraşmıştım çünkü cidden dünyanın en ünlü şirketlerinden biriydi.
dolabımın önüne geçip sevdiğim kıyafetlerden bir tane aldım ve üstümdeki pijamadan kurtulup hızlıca üstüme kıyafeti geçirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dantelli görünümünü beğendiğim için aldığım bir kıyafetti ve giymeyi de seviyordum. Makyaj masama geçtiğimde hafif ama güzel bir makyaj yaptım ve saçımıda tarayıp ayağa kalktım. Kol çantamı hazırlayıp elimede telefonu aldım ve kedim pamuğa mamasını verdim.
Artık çıkmam gerektiği için kapıya yöneldim ve ayakkabılarımı giyip kapımı kilitleyip çıktım. Binadan çıktığımda ana yola ilerleyip bir tane taksi çağırdım ve beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra taksi geldiğinde arkaya oturdum ve holdingin adresini verdim. 10 dk. sonrada holdingin önüne geldiğimizde taksiciye parasını verdim ve teşekkür edip indim.
saat'e baktığımda saat 9 olmuştu ve fazlasıyla geç kalmıştım. binaya girdiğimde binanın içindeki koruma ya stilist kimliğimi gösterdim ve asansöre yöneldim.
Asansörün önünde arkadaşım burak'ı görüp biraz daha hızlı yürüdüm ve onunla aynı anda asansöre bindik.
ben: Günaydın burak burak: günaydın deniz naber ben: iyiyim sen nasılsın burak: iyi bende her zaman ki gibi geç kaldım. ben: geç kalmak alışkanlık haline geldi bizde
ikimizde güldüğümüzde kendi katımıza geldik ve gülerek indik. Burak'la ofisimiz aynı olduğu için aynı yönlere gidiyorduk.
ofise yaklaştığımızda kapının önünde duran diğer yakın arkadaşım nisayı gördüm. Nisanın yanına gittiğimizde ofise girdik.
nisa: her zaman ki gibi geç kaldınız uyuşuklar burak: ayıp oluyo nisa hanım ben: ay bencede
nisa: deniz bu arada berk bey seni dosyalarla beraber ofise bekliyormuş ve sana karşı sinirli gözüküyordu sanırım geç kaldığın için
deniz: of ya neyse gidim en fazla ne olabilir geç kaldım diye beni dövücek hali yokya, ilk kez görücem berk beyi merak ediyordum zaten kesin çirkin, yaşlı,inatçı bişey. Hep aynı olmazlarmı zaten
nisa: sen git gör bence bakalım dosyalara bakabilcekmisin
deniz: görücez nisa hanım
ofiste kendi masama ilerledim ve dosyalarımı aldım,ofisten çıkıp asansöre tekrardan yöneldim. berk bey'in ofisi bizim ofisin bir üst katındaydı. Asansörde düğmeye bastım ve yukarı çıktıktan sonra berk bey'in ofisine doğru ilerledim.
Bu bölüm bu kadar dı bebeklerim bu kitap diğer kitapla aynı ama daha gelişmiş bir şekilde yazılacaktır bilginize uzunda sürse bölümleri özenle yazıcam 💙
