!3!

55 9 3
                                    

°○●•●○°○●•●○°○●•●○°○●•●○°○●•●○°○●•●○°○●•●○°○●•●○°○●•●○




Levi'ın sararmış yüzü günümü gün etmişti. Omzundaki elimi yavaşça çektiğimde, anlam veremediğim bir şekilde insanları korkutan gözlerimle onun çivit rengi gözlerine sanki ruhunun derinliklerine bakıyormuşçasına yukarıdan bakıyordum. Yine 'tch' benzeri bir ses çıkartıp benden bir kaç adım uzaklaştı. Onun aksine Isabel çok daha dost canlısıydı ve Farlan oldukça saygılı ve olgun konuşuyordu. Neden böyle asi ve küstah bir veleti liderleri yapmışlardı aklım almıyordu, alamıyordu.


Talimler için diğer takımlar farklı bölgelere dağılmışken ben takımıma kışlanın bahçesinde kalmalarını söylemiştim. Levi, Isabel ve Farlan haricinde takımıma yeni cadetler de katılmıştı ve onlara biraz işleyişten bahsetmem gerekiyordu.

Levi, Isabel ve Farlan hariç takımın kalanı tek sıra halinde yatay dizilmişti, daha da açık olmak gerekirse, Levi herkesle birlikte sıraya girmeyi reddediyordu ve Isabel ve Farlan onu sıraya girmesi için ikna etmeye çalışıyorlardı.

Bu yer cücesi daha ne kadar sinir bozucu olabilirdi ki? Benim onlara yaklaşmamla bütün takım saygı duruşuna geçmişti, Levi, Farlan ve Isabel hariç. Çünkü o sırada Levi'ı sıraya geçirmek için kavga etmekle meşgullerdi.


Levi ne zaman ve nereden geldiğimi bile fark etmemişken onu saçından tuttum ve sürükleyerek sıradaki cadetlere doğru fırlattım. Beni fark ettiklerinde Isabel ve Farlan anında sıraya girmişlerdi zaten. Levi yaşadığı anlık şok ve yere düşmenin verdiği acıyla yüzünü buruşturdu.

"Ne yapıyorsun sen!? Yeraltından geldiğim için mi böyle muamele görüyorum, yoksa herkese karşı böyle misin? Böyleden kastım kendini herkesten üstün görmenden bahsediyorum!"

Isabel susması için Levi'ın gömleğini çekiştirirken Farlan Levi'ın sözünü kesti ve oldukça saygılı bir tavırla konuştu.

"Lütfen onun kusuruna bakmayın Yarbay Jeager, size söz veriyorum yakında buradaki kuralları öğrenecektir. Lütfen bu seferlik bizi bağışlayın efendim!"

O üçlüyü baştan aşağı süzdüm, üçü de zamanında yanlış anlaşılmış, ya da insanların anlamak istememiş olduğu çocuklardı. Sırf Farlan'ın saygılı tavrının hatrına sakinleşmek için iç çektim ve Levi'a baktım.

"Ayağa kalk ve sıraya gir."

Levi bana nefret ve tiksinti dolu bir bakış attı ve gömleğindeki ve pantolonundaki tozu rahatsız bir şekilde silkerek ayağa kalktı. Sanki biraz... abartılı bir silkmeydi?

En sonunda Levi dahil bütün cadetler sıraya girdiğinde etraflarında volta atarak konuşmaya başladım.

"Eğer keşif birliğine bir kere katılmışsanız ailenizi unutacaksınız, geçmişinizi unutacaksınız, hayallerinizi unutacaksınız, kalbinizi, ruhunuzu, bedeninizi, iradenizi ve bütün benliğinizi bu birliğe adayacaksınız. Bizler insanlığın kurtuluşu olacak günü, sadece bir kaç gün bile olsa şimdiye yakınlaştırmak için savaşan, karşılığında para veya şöhret beklemeyen piyonlarız. Gittiğimiz her duvar dışı seferde, elde ettiğimiz her başarısızlıkla, daha önce buralara gelmemizi sağlayan seferlerde insanlık için gözünü bile kırpmadan, tereddüt bile etmeden cesurca kendilerini feda eden askerlerin anılarına, hatıralarına ve ölümlerine saygısızlık etmekten fazlasını yapmıyoruz ve her boş geçen günümüzde atalarımızın laneti daha da üzerimize çöküyor. Hiç birimizin yarın yaşayacağına dair bir garanti yok, ve bu yüzden yarının son günümüz olacağını bilsek bile bir gün fazla yaşamak için değil, yarın olmadan önce insanlık uğruna faydalı bir bilgi edinmek için çalışacağız. Bundan sonra hiç biriniz kendiniz için değil, insanlık için yaşayacaksınız, ve ben Keşif Birliği'nin Yarbayı Y/N Jeager, son nefesime kadar size yol göstereceğime ant içerim. Ve sizden karşılığında istediğim tek bir şey var, kalbinizi adayın!"

/SUPERİOR/Levi x Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin