7.Bölüm

1.4K 183 220
                                    


Selam, nasılsınız ?

Ya birşey soracağım, hiç erkek okur var mı? Demografik bilgilere baktığımda neredeyse hiç erkek okur yok. Merakımdan soruyorum .

Bu arada 'Toxic / Minsung' Adında bir fic yazdım okuyup destek olun lütfen

(l3nxpw ficin gerçek konusunun sahibi bu hesap. Ficlerini okuyup bol bol destek olup takip edin lütfen ★)

Bol bol yorum ve oy atın lütfen

Yazardan

1 hafta sonra

"Minho, hadi nerede kaldın?"

Jisung eve giriş kapısının önünden merdivenlerin sonuna doğru seslenmişti. Komşuları rahatsız etmeyecek şekilde.

Ses gelmeyince yorgunlukla merdivenlerin sonuna bakmak için yaslandığı duvardan ayrılmıştı.

"Minho?"

"Geliyorum."

Sonunda Minho'dan cevap aldığında yeniden kapının kenarına giderek yaslanmıştı.
1-2 dk sonra ise Minho'da elinde ki poşetler ve sırtında ki Jisung'un çantasıyla beraber kapının önüne gelmişti.

"Jisung eşortmanımın cebinde evin anahtarı var.
Sen bana bir kaç poşeti ver de kapıyı aç."

Jisung Minho'nun söylediğini yaparak anahtarı alarak kapıyı açmış ve kapının girişine elinde kalan poşetleri koyarak ayakkabılarını çıkarmış ardından da Minho'ya yardım etmişti.

Asansör bozuk olduğu için merdivenlerden çıkmak zorunda kalmışlar ve sonuç olarak ise ikisinin de bacakları ve kolları fena halde ağrımıştı.

Bu akşam Minho'nun annesi, babası ve kız kardeşi akşam yemeğine geleceği için güzel bir sofra hazırlamayı planlıyorlardı. İkisi de daha çok iş yerlerinde vakit geçirdikleri için evde ki eksikler oldukça fazlaydı. Bu yüzden ikisi de işten çıktıktan sonra buluşmuşlar ve büyük bir alışveriş yapmışlardı.

Şimdi ise trafikte kaldıkları için eve geç gelmişler ve yemekleri yetiştirme dertleri biraz daha artmıştı. Özellikle Minho'da olan mutfağı yakabilme potansiyeliyle Jisung elinde ki poşetleri mutfağa taşırken derin bir nefes çekmişti içine.

Jisung arkasından gelen Minho'yla beraber mutfağa girmiş ve elinde ki poşetleri masanın üstüne koymuştu. Ardında ise üstünde ki montu çıkararak sandalyenin üstüne koymuş ve üstünde ki kıyafetin kollarını dirseklerine kadar sıvamıştı.

Minho'da Jisung'u izleyerek aynı şekilde kollarını sıvamış ve birlikte yemekleri hazırlamaya başlamışlardı.

...

"Minho, o kadar hızlı karıştırmasana çorbayı. Dışarıya taşıyor."

Jisung'un salatayı yaparken söylediği şeyle Minho ellerinin hareketini biraz daha yavaşlatmıştı.

"Böyle mi?"

Minho'nun dediğiyle Jisung gülümsemiş ve kafasını sallamıştı.

"5 dk sonra falan pişer. Kapatırsın o zaman altını."

"Tamam"

Jisung hazırladığı salatayı tezgahta biraz daha kenara koymuş ve ellerini yıkadıktan sonra tabak, çatalları hazırlamaya başlamıştı. Tam ellerinde ki tabaklarla arkasını döneceği sırada arkasında hissettiği bedenle olduğu yerde donmuştu sadece.

jealous? , minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin