13.Bölüm

716 102 62
                                    


Selam, nasılsınız?

Üzgünüm bölüm biraz fazla geç geldi ama cidden uzun bir süre ne yazacak fikir vardı ne de istek:(

Umarım beklediğinize değen bir bölüm olabilir.

Umarım beğenirsinizz

İyi okumalarr

Yazardan

Minho kendi arabasını dans okulunun otoparkına bırakarak Jisung'la beraber eve dönmek istemiş. Ama arabaya bindiklerinden beri aralarında olan bariz soğukluk ve sessizliği bozan tek şey, her kar yoğunlaştığında çalışan cam sileceğinden çıkan ufak sesti.

Jisung kırmızı ışıklarda durduğunda kafasını Minho'ya doğru çevirmiş, zaten yolun çoğunda kendisine bakan Minho'yla göz göze gelmişti. Ancak 5-6 saniyeden fazla uzun olmayan bakışmalarını birkaç defa çalan araba kornaları bölmüştü.
Jisung kafasını tekrardan yola çevirdiğinde ise vitesin üstünde ki elinin üstüne konulan bir başka -Minho'nun- elle yol boyunca dudağında ki hafif gülümsemeyle devam etmişti.

...

Jisung uzandığı yatakta neredeyse geldiklerinden beri telefonla konuşmaya başladıkları Seungmin ve Yeonjun'a Minho'yla konuştuklarını baştan sona anlamıştı ne kadar ikisinin de kendisine olan sitemleri kulağını ağrıtsa bile dinlemeye maruz kalmıştı.

Bir süre daha konuşup sohbet etmeye devam ettiklerinde ise aniden Seungmin'in adeta sevinçle çığlık atmasıyla Jisung camın kenarında ki sehpanın üzerinde duran Minho'nun kendisine aldığı üzerinde ufak ve renkli kendile olan çömleğe dalmış olan bakışları ilk önce irkilmiş ardından ise kaşları çatılmıştı. Tam ağzını aralayıp konuşacağı sırada ise Yeonjun ondan önce davranmıştı. "Neden bağırıyorsun be?!"

"Chan mesaj attı şimdi! Yarın akşama doğru geleceklerini söyledi!" Seungmin heyecan içinde konuşmaya devam ettiğinde ise Jisung'ta arkadaşının mutluluğuna eşlik ederek gülümsemiş ve ardından da ister istemez mutluluk ve şaşkınlıkla konuşmuştu.

"Cidden mi? Çok güzel! Ama en son konuştuğunuzda işlerinin daha da uzayabileceğini söylememiş miydi?"

"Evet, hatta Avusturalya'ya bile gitmeyi düşünmüştün." Yeonjun'da Jisung'u onaylamıştı.

"Bilmiy- Ah! Chan arıyor. Daha sonra bilgilendiririm ben sizi, ben kaçaar."

Seungmin'in konuşmadan ayrılmasıyla geriye kalan Yeonjun ve Jisung ise bir sürenin ardından konuşmalarını sonlandırmıştı.

Telefonunu komidinin üstüne koyduğu sırada ise alt kattan çalan kapı sesini önemsemeden kafasını yumuşak yastığa koymuştu. Yastığın üzerine sinmiş Minho'nun saçlarının kokusu burnuna ulaşır ulaşmaz ise henüz yeni anlayabilmişti Minho'nun tarafına yattığını.

Kısa bir süre sonra ise Minho'nun kokusu ve yorgunluğunun birleşmesiyle mayışmaya başlamıştı. Göz kapakları artık kendisine ağır gelmeye başladığında, bulunduğu kapının açılma sesini net bir şekilde duymuş ama hem kim olduğunu bildiğinden hem de kendisinde ayık kalma gücünü bulamadığı için uykuyla bilinci tamamen kapanmıştı.

...

Işıksız ve sadece abajurun silik silik aydınlattığı oda da Jisung yatakta hareketlenerek uyanmıştı. İki elini yüzüne kapatarak bir kaç defa gözlerini sıvazladıktan hemen sonra ise telefonuna uzanarak saate bakmıştı. Saat gece yarısına yaklaşmıştı resmen ve biraz da nasıl bu kadar uzun süre uyuduğuna şaşırmıştı.

Yatakta dikleştiğinde ise oda da yalnız olduğunu tahmin ederken koltukta uzanan Minho'yu görmesiyle hafifçe gözlerini kısarak uyuyup uyumadığına bakmak istemişti Jisung. Ama hiç bir şekilde Minho'nun yüzünü net bir şekilde göremiyordu.

jealous? , minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin