jealous? , minsung

1.Bölüm

Selam, nasılsınız?

Tiktok ta gördüğüm bir pov bu zaten cr verdim.
O yüzden iyi okumalarr ☆

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin ★

Yazardan

Sonunda varmak istediği yere vardığında boğazını temizleyerek arkadaşına dönmüştü Jisung.

"Buraya kadar bıraktığın için teşekkürler Seungmin.
Ayrıca benimle alışverişe geldiğin için de"

Seungmin'de arkadaşına içtenlikle gülümsemişti.

"Benim de canım sıkılıyordu Chan'ın da gelmesine daha 1 aydan daha fazla var.
Zaman geçmek bilmiyor en azında bir şeylerle uğraşırken bir bakıyorum akşam olup 1 gün geçiyor bile."

Jisung arkadaşının hafif sakinlikle konuştuklarına kafasını ağır ağır sallamıştı.

"Üzme kendini hem iki de bir gidip geliyordu Avusturalya'ya artık tamamen buraya gelecek onu düşün."

"Zaten hep onu düşünüyorum.
Ailesi ile tanışmak için heyecandan ölüyorum neredeyse.
Hele kardeşi Felix..."

Jisung arkadaşının son dediğine istemsiz bir şekilde gülmüş ardından da aklına gelen şeylerle daha da gülmeye başlamıştı.

"Ya gülmesene az daha telefonun içinden çıkıp beni döveceğini düşünmüştüm."

Jisung gülme isteğini tutmuş ama yine dudaklarında ki gülümsemeyle konuşmaya başlamıştı.

"Sen de suç ama neden Chan'ın telefonuna sen cevap veriyorsun ki."

Seungmin kendini haklı çıkarmak istercesine yakınarak konuşmaya başlamıştı.

"Ben nerden bilseydim 'Bebeğim' yazıyordu ben de kim lan bu diye açtım.."

"Bir de karşı tarafın konuşmasını beklemeden küfür etmeye başladın."

Jisung arkadaşının lafını tamamlamış ardından yeniden gülmeye başlamıştı.

"Gülme diyorum sana yaa.
Ben çok mu mutlu oldum dediklerimden."

"Tamam da keşke bir karşı tarafın konuşmasını bekleseydin."

"Artık gelince konuşucaz Felix'le."

"Nasıl bakarsın yüzüne bilmiyorum artık."

Seungmin arkadaşının koluna vurmuş ardından dişlerini sıkarak ve kaşlarını çatarak elinden geldiğince sinirli çıkarmaya çalıştığı sesiyle konuşmuştu.

"Konuşup konuşup durma ya dostumsun düşmanmısın belli değil resmen."

"İyi tamam tamam iniyorum zaten şimdi huysuz köpek."

"Sensin huysuz köpek."

Jisung arabanın arka koltuğunda duran poşetleri eline almış ardında da arabadan inmiş ve açık camdan eğilerek gülerek konuşmaya başlamıştı.

"Güle güle huysuz köpekcik"

Demiş ve dil çıkararak arkasını dönerek hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı.
Arkasından ona doğru bağıran Seungmin'i olabildiğince önemsememeye çalışmıştı.

Biraz daha yürüdükten sonra büyük dans kursunun önüne vardığında biraz çekinerek te olsa otomatik kapılardan içeriye girip resepsiyona varmıştı.

Resepsiyonda kendisine gülerek selam veren orta yaşlı kadına karşılık vermiş ardından ise buraya gelmesinin asıl amacı olan soruyu sormuştu.