Painter Of The Night (Omegaverse DJ)

6. Bölüm

-Baek Nakyum-

Biz geldiğimizde müze kapalıydı. Seungho bana müzeyi tanıtmaya başladı. Sergi zamanı geldiğimde etrafı gezememiştim ama şu an gezerken müzenin çok güzel bir yer olduğunu fark ettim. Müzenin mimarisine baktıkça her yerde yeni bir detay farkediyordum. Üstüne birde bu duvarları daha da süsleyen harika tabloları gördükçe daha fazla heyecanlanıyorum.

Son olarak beni müdür ofisine götürdü. Gayet geniş ve ferah bir odaydı. Odanın duvarında en sevdiğim ağaç olan Sakura'nın tablosu vardı.
Tabloya bakarken büyülendiğimi fark etmiş olacak ki,

YS- Sakura ağacını sevdiğini bildiğim için bilerek müzedeki en güzel tabloyu odana koydum.

N- Siz nasıl biliyorsunuz...

YS- Sır... Peki neden bu kadar çok Sakura ağacını seviyorsun?

N- Hmm... Güzel soru. Sakura'nın bana büyüleyici gelen kısmı yeniden doğuşu simgelemesi, belki benimde bir geçmiş hayatım vardı. Merak ediyorum, geçmiş hayatımda nasıl biri olduğumu, beni seven birinin olup olmadığını ya da belki bir sevgilimin olup olmadığını falan, çok çocukça değil mi?

YS-Hayır. Bende geçmiş hayata inanıyorum. Kim bilir belki geçmiş hayatlarımızda tanışıyoruzdur.

N- Olabilir.

Odayı incelerken masada ismimin olduğu isimliği ve kartları gördüm. Kabul edeceğimi nereden bilmişti ki? O kadar mı belli ediyorum?

YS- Nasıl sevdin mi yeni iş yerini?

N- Evet çok hoşuma gitti.

YS- bu akşam bir işin yoksa benimle akşam yemeğine gelir misin?

N- Bilemiyorum.

YS-İş hakkında pek konuşamadık. Bunu bir iş yemeği olarak düşün.

N- Pekii

-Nakyum-
-07:30-

İş konuşması için geldiğimizi sanıyordum ama çok lüks bir restorandı. Garson bize cam kenarındaki Seul'un gece manzarasının en güzel görünen masaya yönlendirdi.
Seungho oturmam için sandalyemi çekti sonra kendisi karşıma oturdu.

Garson- Ne istersiniz efendim.

YS- iki kişilik biftek, meze ve en iyi şarabınızdan istiyorum.
(Nakyuma dönerek)
Buranın şarabı ile bifteği çok güzeldir bana güven.

Garson- Siparişlerinizi hemen getiriyorum efendim.

Yemekler geldikten sonra Seungho kendi etini dilimledi ve benim tabağımla yerini değiştirdi. Aslına bakarsan söylentilerin yerine baya kibar ve etkileyiciydi.

Yemeğin geri kalanında iş hakında konuştuk ve şaraplarımızdan içtik.
Fakat yavaş yavaş anlamakta zorlanıyordum, galiba sarhoş oldum.

N- Efendim, konuşmamız ve yemeklerimiz bittiğine göre ben eve gidebilir miyim? Galiba biraz sarhoş oldum.

VEEEEEEEEEE... Devamını hatırlamıyorum.

Gözümü açtığımda hiç tanımadığım bir odadaydım. Kapı aralığından siyah kürklü, sarı gözlü bir kedi girdi.

Yorganın altından çıktığımda üstümde dünkü kıyafetlerim yerine mavi renk bir pijama vardı. Yatağın başındaki terlikleri giyip kapıdan çıktım.

N- OFF... Başım çok ağrıyor.

YS- Dün o kadar içersen olacağı bu tabi ki de.

N-(kızarır)

YS- Bende seni uyandırmaya geliyordum. Kendimizi daha iyi hissetmemiz için bize akşamdan kalma çorbası yaptım. Beni takip et.