4

54 15 0
                                    


Yalnızca seni görmekti istediğim, bir defa daha görmek, sana sarılmaktı. Sonra,sevgilim, bütün gece, bütün o korkunç ve uzun gece boyunca seni bekledim. Annem yatağına yatıpuyur uyumaz eve gelişini duyabilmek amacıyla kulak kabartmak için sessizce hole süzüldüm. Bütüngece boyunca bekledim ve buz gibi bir ocak gecesiydi. Yorgundum, her yanım ağrıyordu ve oturacakbir sandalye bile yoktu: o yüzden boylu boyunca yere, kapının altından gelen cereyanın üfürerekgeçtiği zemine uzandım. Vücudumu acıtan zeminde üstümde sadece ince bir giysiyle yatıyordum,çünkü bir şey örtmemiştim, uykuya dalarsam senin ayak seslerini duyamam korkusuyla ısınmakistemiyordum. Acılar içindeydim, kramp giriyormuşçasına ayaklarımı yukarı çekip büzülmüştüm,kollarım titriyordu: o korkunç karanlığın içi öylesine soğuktu ki, ikide bir ayağa kalkmak zorundakalıyordum. Bekledim, bekledim, seni kaderimi beklercesine bekledim.

Sonunda –sabahın iki veya üçü olmalıydı– aşağıda binanın kapısının açıldığını ve merdivenlerdençıkan ayak seslerini duydum. Soğuk ansızın üzerimden çekilip gitmişti, her yanımı bir sıcaklıktırbasmıştı, sana doğru koşmak, ayaklarına kapanmak için hafifçe kapıyı açtım... Ah, budala bir çocukolarak o zaman ne yapardım bilmiyorum. Adımlar yaklaşıyordu, bir mum ışığı parladı. Titreyerekkapının tokmağını tuttum. Sen olabilir miydin bu gelen?

 Evet, sendin, sevgilim –ama yalnız değildin. Hafiften, sanki gıdıklanan birinden çıkan bir gülmeyi,ipek bir elbisenin hışırtısını ve senin alçak perdeden gelen sesini duydum –eve bir kadınladönmüştün...

O geceyi nasıl atlatabildim, bilmiyorum. Ertesi sabah, saat sekizde, beni Innsbruck'a sürüklediler;artık karşı koyacak gücüm kalmamıştı.

Çocuğum dün gece öldü –ve şimdi, gerçekten yaşamaya devam etmek zorunda kalırsam eğer, yineyalnız olacağım. Yarın o yabancı, karalar içindeki kaba saba adamlar gelecekler ve bir tabutgetirecekler, benim zavallı, benim biricik çocuğumu onun içine yatıracaklar, belki tanıdıklar dagelecek ve çelenkler getirecekler, ama bir tabutun üstündeki çiçeklerin ne anlamı olabilir ki? Beniteselli edecekler ve birtakım sözcükler söyleyecekler, sözcükler, sözcükler; fakat ne yardımıdokunabilir ki sözcüklerin bana? Biliyorum, ondan sonra yine yalnız olacağım. Ve insanlarınarasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur. Bunu o zaman öğrendim, o zamanlar, o sonsuzgibi gelen ve Innsbruck'ta geçen iki yılda, on altı yaşımdan on sekiz yaşıma kadarki, ailemin içindebir tutuklu, toplumdışı kılınmış biri gibi yaşadığım yıllar içerisinde öğrendim. Çok sakin ve azkonuşan bir adam olan üvey babam bana karşı iyiydi, annem, sanki bilmediği bir haksızlığınkefaretini ödermişçesine, bütün isteklerimi karşılamaya hazır görünüyordu, genç insanlar banayaklaşmaya çalışıyorlardı, fakat ben onların hepsini tutkulu bir direnişle geri çeviriyordum. Sendenuzaktayken mutlu, halimden memnun yaşamak istemiyordum, kendi kendimi acılardan ve yalnızlıktanoluşma, karanlık bir dünyaya gömmüştüm.

Bana aldıkları yeni ve renkli giysileri giymiyordum,konserlere, tiyatrolara gitmeyi veya neşeli gruplarla yapılan gezilere katılmayı reddediyordum.Neredeyse sokağa bile çıkmıyordum: İki yıl yaşadığım o küçük şehirde on sokağı bile tanımadığımainanabilir misin sevgilim? Matemdeydim ve matem tutmak istiyordum, seni görmekten yoksunoluşuma, kendimi mahkûm ettiğim bütün öteki yoksunlukların esrikliğini ekliyordum. Ve ayrıca,dikkatimin sadece sende yaşamaya ilişkin tutkumdan başkaca bir şeye kaymasını istemiyordum.Yalnız başıma evde oturuyordum, saatlerce, günlerce ve seni düşünmekten başka hiçbir şeyyapmıyordum, sana ait yüzlerce küçük anıyı, her karşılaşmayı, her bekleyişi kendim içinyeniliyordum, bu küçük olayları birer tiyatro oyunu gibi kendime oynuyordum. Ve işte o yüzden,yani bir zamanlara ait her saniyeyi kendime sayısız defa tekrar ettiğimden, bütün çocukluğumbelleğimde öylesine yakıcı bir anı olarak kaldı ki, o geçmişe karışan yıllara ait her dakikayı sankidaha dün kanımda dolaşmış gibi sıcak ve canlı hissedebiliyorum.

Bilinmeyen Bir Kadının MektubuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin