12 Mart 2056
Bundan 6 sene önce her şey normal ilerliyordu. Hayat aynı hızıyla akıp giderken bir virüs ortaya çıkmıştı. Bazıları çok umursamazken bazıları da oldukça tedirgindi. Önce bütün dünyaya yavaşça yayıldı, ardından hızla ölümler geldi.
İnsanlar dışarı çıkmaya korkuyordu. Ama çalışıp para kazanmak zorunda olanlar vardı. Her şey toz pembe değildi tabii bu üst makamda olan kişiler için geçerli değildi.
Sanki olayların daha da büyüyeceğini bildikleri gibi kendilerini korumak için işe koyulmuşlardı.
Ölümler azaldıkça her şey eski haline dönüyor gibi olmuştu ta ki virüs mutasyona uğrayıp tekrar yayılana kadar.
İlk olarak gözlerindeki beyaz renk yok olup siyaha dönüşüyordu. Ağızlarından salyalar akmaya başlıyordu ve bütün dişleri sivrileşiyordu son olarak da birilerini ısırıp kolayca bulaşmasını sağlıyordu.
Sizin tabirinizle zombiye dönüşüyorlardı...
İnsanlık hızla yok olurken kendini kurtaranlar da vardı. Zamanla onlarla başa çıkmayı öğrenenler ya da bu duruma dayanamayıp pes edenler.
Başa çıkan genç gruplardan biri ellerinde tutukları silahlarla temkinli bir şekilde yıkılmış şehrin ve boş sokağın ortasında ilerliyorlardı.
"Changbin hyung" Felix hemen önünde ilerleyen oğlana seslendiğinde anında cevap almıştı.
"Hmm?" Changbin ona dönmeden cevap verip etrafına bakmaya devam edince Felix göz devirmişti. Söyleyeceği şeyi unutunca da somurtarak ilerlemeye devam etmişti.
Changbin ise sesi çıkmayan sarı saçlı oğlana döndüğünde somurtan suratını görünce kendini tutamayıp gülümsemiş ve geri işine odaklanmıştı. Onunla sonra ilgilenebilirdi.
"Pekâlâ ilerden ikinci sola döndüğümüzde karşımıza bir market çıkacak gerekli olan her şeyi çantanıza alın anlaşıldı mı?" herkes önden ilerleyen Chan'ı başıyla onaylarken tekrar önüne dönmüştü ve elindeki cihazı kontrol etmişti.
Etrafta bir hareketlilik olunca kırmızı bir nokta beliriyordu ve onlar için bi avantaj sağlayıp zombilerden erkenden kaçmalarını sağlıyordu. Gruptakilerden bazıları onlarla karşılaşmak istemiyorlardı çünkü öldürmek zorunda kalıyorlardı .
Gerçi öldürmek bazılarının umrunda da değildi. Sonuçta kendilerini korumaları gerektiğini düşünüyordu Minho ,onunla aynı düşünen bir de Hyunjin vardı. İkisi hemen Chan'ın arkasından ilerlerken elindeki silahları da hazırda bekliyordu.
"Sıkıldım, nerede bu yaratıklar?" Minho her zamanki söylenmelerine başlarken herkes buna alışmış olsa da sinir olan bir kişi vardı.
"Kapa çeneni" Han Jisung hemen Felix'in yanından ona bağırırken Minho sırıtarak arkasını dönmüştü. Geri geri yürümeye devam ederken ona öldürecek gibi bakan oğlanla uğraşmaya karar vermişti.
"Bir kere öpersen kapatırım" Jisung yüzünü buruşturup tam ona laf yetiştirecekken duydukları değişik sesle oraya bakmışlardı.
Jisung'un üzerine doğru koşan zombiyi son anda fark eden Minho bir el ateş etmişti. Başından vurulan zombi Jisung'un tam ayaklarının dibine düştüğünde korkudan donup kalan oğlan hızla geriye bir kaç adım atmıştı.
Minho geriye giden Jisung'u belinden tutup durdurmuştu.
"İyi misin?" Jisung hemen dibinde ona endişeli bir şekilde bakan oğlanı başıyla onaylamıştı. Korkudan dili tutulmuş gibi konuşamıyordu. İlk defa bu kadar yakınına mutasyonlu biri yaklaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Resident Evil / SKZ
FanficBu kitap Resident Evil ve Labirent filmlerinden esinlenerek yazılmıştır.