5 gün sonra ;
Felix ile Jeongin bütün gece boyunca uyumamış ve sabaha kadar bir şeyler çizmişlerdi. Seungmin ise yeni kalktığı için onları bu kadar erken saatte ayakta görmeyi beklemiyordu.
İkili o kadar odaklanmıştı ki Seungmin yanlarına yaklaşıp ne çizdiklerine bakmaya geldiğinde bile fark etmemişlerdi. Felix esneyerek kendini geriye attığında onu fark edip çığlık atmıştı. Jeongin de onun bağırması ile bağırıp oturduğu yerden kalkıp uzaklaşmıştı.
Seungmin de bu tepkiyi beklemediği için bağırmıştı. Kısaca bütün evi ayağa kaldırmayı başarmışlardı.
İlk olarak Jisung elindeki vazo ile giriş yaptığında ardından da Minho elindeki silahla salona dalmıştı.
"Ne!? Ne oldu!?" Wooyoung kapının kenarına takılıp yere yüz üstü düştüğünde diğerleri onu fark edemeden tek tek üzerine düşmüşlerdi.
"Ölüyorum!" Changbin yerdekileri umursamadan üzerlerinde yürüyerek Felix'in yanına varmıştı.
"İyi misin?"
"Ya iyiyim hepsi salak Seungmin yüzünden" Felix az önce yanlarına sinsice yaklaşan Seungmin'in sanki bir şey olmamış gibi mutfağa gidişini izlemişti.
"Kalbime iniyordu." Jisung rahatlayip elindeki vazoyu indirirken Wooyoung da ezildiği insan yığınının altından kurtulmuştu.
Minho salondaki koltuklardan birine uzanırken diğerleride geri odalarına dönüp uyumaya gitmişlerdi. Chan ise Jeongin'in ne çizdiğini sormuştu.
"Bunlar yer altındaki hatırladığım girişlerin çizimleri, bunlar kaç tane koruma olduğunun sayısı, korumaların mesai değiştirdiği zamanlar, dondurulmuş depoların olduğu bölüm ve son olarak anti virüsün bulunduğu bölüm."
"Hepsini nasıl biliyorsun?" Changbin şaşırmayı kesip sorduğunda kağıtları incelemişti.
"Başkanın ofisindeki dosyaları karıştırmıştım. Oraya girdiğimde 2 haftada anca kaçarak kurtulunca her şeyi ezberlemiştim. Hatta telefonuma resimlerini de çekmiştim ki bir gün incelerken yakalanmıştım ama çoktan hepsini buraya yerleştirdim." Eliyle başını işaret ettiğinde hepsi de takdir etmişti.
"Ama sorun şu ki bu bilgilerin üzerinden 5 yada 6 sene geçti. Çok değişiklik yapmış olabilirler risk almaya değer mi bilmiyorum." Jeongin Chan'a emin misin bakışı atarken Chan omzunu patpatlamıştı.
"İyi iş çıkardın Jeongin merak etme bütün tedbirleri almadan asla bu işe kalkışmayacağız. Her şeyden emin olmamız ve sorunsuz bir şekilde halletmemiz gerekiyor. Eminim içerden çıkanlar oluyordur onlardan birini yakalamamız gerekiyor sonra da konuşturmamız. Bir kaç gün sonra Minho ile gidip uzaktan oraya göz atacağız."
"Ben?" Changbin öne atıldığında Chan incelediği kağıttan bakışlarını ona çevirmişti.
"Başka seferde sen gözetlersin Changbin bu kadar kolay olmayacak." Changbin başıyla onaylayıp omzunda uyuklayan Felix'i elinden tutup uyumaya gitmişlerdi. Jeongin de onların peşinden kendine verilen tek kişilik odaya gidip uyumuştu.
Chan hâlâ kağıtları incelerken Seungmin elindeki yarısı suyla dolu bardakla odasına gitmeyi planlıyordu ama onu görünce duraksamıştı. O kadar dikkatli inceliyordu ki kağıtları dikkatini çekmek için bardağı masaya sertçe koymuştu.
"Ah, Min?" Seungmin kağıtları uzağa itip masanın üzerine oturmuş ona yukardan bakıyordu.
"Farkında mısın bilmiyorum ama bu işin sonu iyi durmuyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Resident Evil / SKZ
FanfictionBu kitap Resident Evil ve Labirent filmlerinden esinlenerek yazılmıştır.