CAROL' (+18)🍷

Çırılçıplak iki bedenin, ten uyumu!

Akşam üstü 17;30 civarı

Therese, Carol'un yanından ayrıldıktan sonra direkt eve gelmişti. Erkek arkadaşı Richard evdeydi. Onu bekliyordu. Kapıdan girer girmez de birbirlerine denk gelmişti gözleri.

'Geç kaldın' demişti ona bakarken. 'Geç geleceğinden bahsetmemiştin sabah'

'Evet ani gelişti' demişti Therese'yte. 'Öyle olması gerekti'

'İyi misin?' demişti Richard endişe ile. 'Sanki uzun zamandır uzaklardasın bedenin burada ama aklını bilemiyorum' o an durup gözlerini ondan çeviren kadına bakmıştı. 'Sana yurtdışı seyahatlerinden bahsettim biletlerden hayallerimizden. Ama sanki umrunda değil'

'Evet değil' dedi Therese birden. 'Değil' Bunu kendisi de beklememişti ama bir cesaret ile bunu artık dile getirmişti. 'Değil tamam mı? Çünkü mutlu değilim. Çünkü istediğim bu değil'

'İstediğin nedir?'

'Bu olmadığı kesin'

'Bu dediğin şey biziz farkında mısın?'

'Biz değiliz senin isteklerin' dedi Therese dolan gözleri ile. 'Bu ilişkide sadece sen varsın. Ben yokum. Ya da biz yokuz. Sadece sen ve senin isteklerin'

'Wouw'

'Sıkıldım bundan da senden de' dedi Therese. 'Daha çok gencim ve önümde yaşayacağım güzel yıllar var. Ama kendi isteklerim doğrultusunda'

'Bu bir ayrılık konuşması mı?' dedi Richard şüpheyle.

'Ayrılmak için ilişkide olmak lazım Richard. Biz bir ilişkide değildik. Sen öyleydin ben değil'

'Therese bak--'

'Gitmeni istiyorum hemen' dedi Therese. 'Anahtarı masanın üzerine bırak ve buradan git lütfen' dedi eliyle de kapıyı gösterirken.

'Pişman olacaksın'

'Şu an olduğum gibi mi?' Richard şokla Therese bakmıştı. Therese ise bugüne kadar hiç denk gelmediği cesareti ve özgüveni ile şu an tanışmış ve gözlerinde ki net kararla Richard'a doğru bakmaya devam ediyordu. Richard sinirle anahtarı masaya koyup ve kapıyı çarparak evden ayrılmıştı. Therese derin bir nefes aldı. Bu zamana kadar onu boğan ve kontrol etmeye çalışan yük omuzlarından düşmüş gibiydi artık.

Masanın üzerindeki anahtarı alıp karşıdaki dolaba koydu Therese. Ve dolaptaki içkilerinden birini alarak pencereye doğru geçti. Birkaç yudum aldıktan sonra kapı çalmıştı. Elindeki şişeyi masaya koydu ve sinirle kapıya yürüdü kapıyı açtı. 'Açık konuştuğumu sanıyorum' dedikten sonra şokla kapıya doğru bakmıştı. 'Carol!'

'Merhabalar!' Carol gülümseyerek bakmıştı ona. Therese o an kenara çekilmişti. Ve Carol içeriye girmişti.

'Montunuzu çıkarmayın faturayı henüz ödeyemedim ev soğuk' dedi Therese mahcupca. Carol hiçbir şey dememiş sadece bakmıştı.

'Ben de bir içki alabilir miyim lütfen?'

'Elbette'

'Küçük ve güzel bir daire' dedi Carol ve Therese'in elindeki şişeyi aldı. Dudaklarına götürdü onu incelemeye başladı. 'Senin gibi'

Therese gülerek ona bakmıştı. 'Evimin adresini nereden buldunuz?' dedi hala bakarken.

'Takip ettim'