CAROL' (+18)🍷

Mutlu sona, Sadece seninle!(FİNAL)

Gecenin sabahı, ilk uyanan Carol olmuştu. Evin soğukluğunu şu an daha net hissetmişti bedeni. Çünkü gece Therese ile birbirlerinin bedenlerinde kaybolurken sıcaklıktan dolayı anlamamıştı. Yorganı iyice boynuna kadar çekti ve Therese 'e iyice sokuldu.. usulca. Therese hafifce kıpramıştı ama uyanmamıştı. Carol onu gülümseyerek izlemeye başladı. Uyanmadan önce bu güzel uyuyan kızı izlemek istemişti. Ve içinden 'uyuyan güzel' diye geçirdi..

Ardından Carol, 'Uyan bakalım uykucu' diyerek Therese'in yüzünde parmaklarını gezdirdi. Gülümseyerek gözünü açan bu genç kız Carol'a baktı. Yatağındaki kadına.. 'Günaydın'

'Günaydın' dedi Therese'de uykulu gözleri ile. 'Saat kaç?'

'07:30'

'Çok geç olmuş ya'

'Bence de' dedi Carol gülümserken. 'Hadi kalkalım ve kahvaltıya gidelim' dedikten sonra soğuğa karşı mecburen yorganın altından çıkmıştı. Therese'in karşısında çırılçıplak olan tenine aldırmadan yere saçılmış kıyafetlerini bulup giyinmeye başladı. Therese ise ona ağzı açık bir şekilde bakıyordu.

'Görmediğin şeyler yok halbuki..'

'Ah şey pardon' dedi Therese'de kızaran yüzü ile. 'Gözüm şey olmuş..'

'Kaymış?'

'Yok hayır'

'Dalmış?'

'Evet evet ondan' dedikten sonra o da yataktan kalkmıştı Carol gibi ve giyinmeye başlamıştı. Carol'da onun yaptığı gibi ona bakmaya başlamıştı. Onu izlemeye başlamıştı. Therese'de giyindikten sonra gülümseyerek Carol'a bakmıştı. 'Görmediğin şeyler de yok halbuki..' demişti.

'Ay gözüm dalmış ya özür diliyorum' dedi Carol'da gülerken.

'Pekala' dedi Therese'de yeniden gülerken. 'Sen çık istersen yatağı düzenleyip geliyorum'

'Gerek yok' dedi Carol Therese'in kulağına eğilirken. 'Sonuçta akşam gene kullanacağız' Therese bu sözün üzerine kızarmıştı. Carol'da bunu fark edip kahkaha atmıştı. Ardından ikisi de odadan çıkmıştı.

Apartmanda merdivenleri tamamlayan bu iki aşık kadın sonunda dışarıya adım atmışlardı. Hava oldukca soğuktu. Ve hafiften kar da atıştırmaya başlamıştı. Carol'un karşıda duran arabasına doğru adımlamaya başlamıştı ikisi de.

Arabaya bindikten sonra ikisi de, Therese ellerindeki eldivenlere rağmen üşüdüğünü hissetmişti. Ve eldivenleri çıkarmadan ellerini birbirine sürttü ısınması için. Ve Carol'a dönüp 'Nereye gidiyoruz?' dedi.

'Noel pazarının ilerisindeki dükkana' dedi Carol gülümserken. 'Bu aylarda çok güzel oluyor'

'Noel pazarı mı?'

'Evet. Hiç gitmedin mi?'

'Çalışmaktan fırsat bulamadım hiç' dedi Therese ona bakarken. 'Noel zamanı daha da yoğun oluyoruz'

'Pekala o halde' dedi Carol tekrar gülümserken. 'Önce Noel pazarını gezelim. Ardından dükkana gideriz'

'Çok güzel olur' Carol arabayı çalıştırmıştı. Kar daha da lapa lapa yapmaya başlarken yola koyulmuşlardı çoktan. Therese camdan dışarıyı izlerken, Carol ise hem arabayı sürüyor hem de Therese'i inceliyordu. Kaç noel'dir Carol kendini ilk defa mutlu hissetmişti. Gülümsemesinin bir sebebi vardı sanki artık. Kızı dışında.. Therese ise kaç noel'dir ilk defa huzurlu ve ait olma hissiyle yüreğini ısıtmaya başlamıştı. Eksik olan parçalar sanki tamamlanıyordu artık.