Burak: Ne dedi?
Tunahan: Ne?
Burak: Ne dedi Tunahan, boş yapma. Ne söyledi sana?
Tunahan: Çakmak istedi
Burak: Buna inanmamı bekleme.
Tunahan: İstediğine inanabilirsin Burak
Burak: Yalan söylüyorsun, Umut sigara bile içmiyor. Ne dedi sana?
Tunahan: Yalan söylememi istemiyorsan sorma
Tunahan: Ayrıca kendisine sor neden bana soruyorsun?
Burak: Ona da sormaya gidiyorum şu an, önce senden duymak istiyorum.
Tunahan: Kavga mı edeceksin
Burak: Uğraştırmaktan zevk mi alıyorsun amına koyayım?
Tunahan: Ne dediyse dedi, bunu niye bu kadar dert ediyorsun anlamıyorum
Burak: Tunahan, senin beynini ezerim çocuk.
Burak: Delirtme beni lan.
Tunahan: Delir
Tunahan: Akıllı olup ne yapacaksın
Burak: Bak soldan soldan geliyorlar, kafanı gözünü kırdırtma bana.
Tunahan: Yapabilir misin ki
Burak: Ne oluyor lan sana?
Tunahan: Hiiç
Burak: Umut'la konuştuktan sonra oldu bu bak.
Burak: Ne dedi söylesene.
Tunahan: Özel
Burak: Sizin özelinizi sikerim lan, senin kimseyle özelin olamaz.
Burak: Hele de o şerefsiz Umut'la hiç olamaz.
Burak: Sen anlatmazsan o anlatır.
Burak: Gidiyorum zaten yanına şu an.
Burak: Elbet öğrenirim.
Tunahan: Ne meraklı adamsın sen ya
Tunahan: Sana ne arkadaş, ne dediyse dedi
Tunahan: Saygı duy biraz
Burak: Seni saygılı saygılı sikerim Tunahan.
Tunahan: Ben üstteyim diyorsun yani
Burak: Bak ya, lan sana ne oldu?
Burak: Ne bu cüret?
Tunahan: Bilemezsin
Tunahan: Bilemeyiz
Tunahan: Kimse bilemez
Burak: Haydaa, vallahi kafayı yiyeceğim.
Burak: Ulan Umut, geçmişinden başlayıp gelecek nesillerine kadar sülaleni boy boy sikmezsem ben de Burak Akkoç değilim.
Tunahan: Bu ne cesarettir yarabbi, seni tanımak istiyorum yiğidim.
Burak: Ne diyorsun, Allah için ne diyorsun ya?
Tunahan: Orada dur üniversiteli ✋
Tunahan: Elalemin sülalesini sikip hastalık falan kapma şimdi durduk yere
Burak: Tunahan, kendine gelir misin artık?
Tunahan: Kendimdeyim, ki kendimi kendimden çıkarsam sıfır kalmaz
Burak: Bugün nasıl bir gün yarabbi, sınıyor musun?
Burak: Paralel bi' evrene mi geçtim abi ben, ne oluyor anasını satayım.
Tunahan: Neredesin?
Burak: Umut'un evinin önündeyim.
Burak: Bir dakika, niye bunu soruyorsun sen şimdi?
Tunahan: Soramaz mıyım?
Burak: Tunahan, ciddiyim bir boklar dönüyor ama aklım almıyor şu an. Ne oluyor oğlum, sinir krizi geçireceğim yemin ederim.
Tunahan: Bir şey olduğu yok be
Tunahan: Hadi git evine, boş ver şimdi Umut'u falan
Burak: Artık çok geç.
Tunahan: Niye
Tunahan: Gittin mi eve
Tunahan: Of Burak, boş ver dedik ya neyini üsteliyorsun ki abi
Tunahan: Şşt lan, bir de cevap vermiyor ya
Burak: Sonra yazacağım sana, dur hele.
Burak: Önce ağzını yüzünü dağıtmam gereken bir en yakın arkadaşım var.
Tunahan: Yazık lan dokunma çocuğa.
Burak: LAN SANA NE SANA NE.
Burak: BENİ BU KADAR ÖNEMSEMİYORSUN VALLA ÖLDÜRÜRÜM BU PİÇİ BAK, DELİRTME BENİ.
Tunahan: Tamam yavrum, sakin ol
Tunahan: Onu önemsediğim falan da yok ayrıca, kurma
Tunahan: Sakin ol diye dedim
Burak: Seni sakin sakin de sikerim Tunahan, sal kendini.
Tunahan: Tehdit miydi bu?
Burak: Ne olmasını bekliyorsun?
Tunahan: Bilgilendirme?
Burak: Yok ya, siz beni çıldırtmak için uğraşıyorsunuz belli.
Burak: İkinize de sorarım bunu ben, acelesi yok ama.
Burak: Önce Umut, sonra sıra sana gelecek. Hiç merak etme yavrum.
Tunahan: Bekliyor olacağım 😁
Burak: Gel de kafayı yeme şimdi.