30

567 52 2
                                    

Burak: Biliyorum, rahatsız etmemem gerekiyor şu an seni. Hatta ben de kızıyorum kendime, bunu yazıyor olduğum için ama Tunahan, günlerdir aklımdan çıkmayan tek şey söylediğin o üç kelime.

Burak: "Sözünde durdun, Burak."

Burak: Sürekli zihnimde eko yapıyor.

Burak: Ne diyeceğimi bilemediğim için yazmıyordum günlerdir.

Burak: Ama denilmesi gereken şeyler olduğunun farkına vardım.

Burak: Yanlış anlama, sana karşı bir öfkem, bir kinim yok. Nasıl olabilir ki zaten...

Burak: Sadece, sözümde durduğumda bu noktada olabileceğimizi hiç düşünmemiştim.

Burak: Tunahan, olmuyor.

Burak: Aklımdan çıkmıyorsun. Aklım çıkıyor, sen çıkmıyorsun.

Burak: Böyle olmak zorunda değil.

Burak: O gün konuşurken yüzüme bile bakmadın ve ben ne fark ettim biliyor musun?

Burak: Bu, en az benim kadar senin canını da yakıyor.

Burak: Sadece güvenini kazanacağıma dair verdiğim sözü değil, belki diğerini de tutmuş olduğumu düşündürüyor.

Burak: Lütfen, yalvarırım yanıldığımı söyle.

Burak: Kafayı yiyeceğim.

Tunahan: Özür dilerim

Tunahan: Böyle olmasını istemezdim, sana söyledim. Ben bu karanlığın içinden ne kurtulabilirim, ne içinde yaşayabilirim.

Tunahan: Seni üzmek istemezdim, ki hala da istemiyorum ama elimden bir şey gelmiyor işte, anla beni.

Tunahan: Seni mahvediyorum, farkındayım

Tunahan: Ama sana yemin ederim bu beni öldürüyor

Tunahan: Lanet olsun

Burak: Tunahan, soruma cevap ver.

Tunahan: Veremem

Tunahan: Verirsem bu işin sonunu göremeyiz

Burak: Lütfen, duymak istiyorum.

Burak: Duymam gerek Tunahan. Bir şey yapabilmem için, sana yardım edebilmem için duymam gerekiyor.

Burak: Daha fazla canım yanamaz zaten.

Tunahan: Yapma böyle biliyorsun daha kötü olacak.

Tunahan: Sen zaten her şeyin farkındasın.

Burak: Tunahan, yalvarıyorum sana yanıldığımı söyle.

Tunahan: Bana yardım edemezsin Burak

Burak: Amına koyayım bir şey soruyoruz, cevap ver. Bırak yardım edip edemeyeceğime ondan sonra karar vereyim.

Tunahan: Yanılıyorsun diyemem

Tunahan: Ama yanılmıyorsun da diyemem

Tunahan: Bilmiyorum anasını satayım ben de bilmiyorum

Burak: Ben anladım.

Tunahan: Günlerdir içim içimi yiyor Burak

Tunahan: Anlamıyorum neden böyle hissediyorum, neden böyle oldu, nasıl oldu..

Tunahan: Bilmiyorum

Tunahan: Ben gerçekten özür dilerim

Burak: Senin özür dilemeni gerektirecek bir şey yok ki.

Burak: Ben sadece, çok saçma oğlum. Ne bileyim, bu olanlar çok saçma.

Burak: Üçüncü yan yana gelişimizde böyle bir şeyin olacağını kim bilebilirdi?

Tunahan: Ben biliyordum

Tunahan: Ama bu kadar acıtacağını tahmin etmemiştim.

Tunahan: En azından sözünde duran biri olduğunu öğrenmiş oldum

Burak: Bu şekilde olmamalıydı.

Tunahan: Hayat isteklerimize göre yol çizmiyor bize ne yazık ki.

Burak: Böyle hayatın içine soxam.

Burak: Sikeyim ya!

Burak: Hiç mi bir şey yapamayız? Bu kadar basit olamaz.

Burak: Bu kadar basit olmamalı.

Burak: Bu kadar yaklaşmışken sana, kolayca bırakmak istemiyorum Tunahan.

Tunahan: Denedim Burak

Tunahan: Her yolu düşündüm ama olmuyor

Burak: Tanımadığın biriyle nasıl, abi aklım almıyor ya.

Burak: Kızı öldürelim?

Tunahan: Müthiş fikir nasıl düşünmedim bunu ben

Burak: Of, ne bileyim oğlum. Aklıma gelen ilk çözüm bu.

Burak: Ben bu feleğin tekerine çomak sokarım ama ya.

Tunahan: Güldürme geri zekalı

Burak: Yok ya, bu böyle olmaz.

Burak: Ben gidiyorum, düşünmem gereken şeyler var.

Tunahan: Tamam, iyi geceler

Burak: Sana da.

Burak: Ve Tunahan, bana güveniyor musun?

Tunahan: Bunu açıkça söylediğimi düşünüyorum?

Burak: Güveniyor musun, güvenmiyor musun?

Tunahan: Güveniyorum Burak. Uzun zamandır birine hiç bu kadar güvenmemiştim.

Burak: Seni seviyorum, tamam mı. Bunu çözeceğiz.

Burak: Hadi dikkat et kendine.

Tunahan: Sen de.

00.00 [boyxboy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin