Bir Kurbağa Meselesi

283 44 2
                                    

Malfoy Malikanesi, Wiltshire
02.08.1997, 11.32

Voldemort, Malikane'deki taht odasında oturuyor ve Severus Snape'in gelmesini bekliyordu. Britanya artık onundu ve artık gerekli kaynaklara sahipti.

En azından çoğunlukla sahipti. Yoldaşlık, reşit olmayan büyücü ve cadıların, Muggle bölgesinde yaptığı sihri algılamak için Bakanlık'ın kullandığı cihazı çalmıştı. Bu yüzden Yoldaşlık'ın içerisindeki gençlerin sihir kullanması durumunda onları bulma umudu kalmamıştı.

Yine de onun dışında pek bir sorun yoktu. Yoldaşlık'ın ulaşamadığı Muggle doğumlu olanları teker teker toplamaya başlamıştı. Onların büyük bir çoğunluğunu Azkaban'a gönderecekti. Cadı olanları da zevkleri için kullanmaları adına Ölüm Yiyenler'ine verecekti.

Bakanlık düzene girene kadar asa arayışını erteleyecekti. Şu anlık Mürver Asa'nın yardımına ihtiyacı yoktu. Potter'ı uzun bir süre yakalayamayacağına emindi. Yoldaşlık'ın onu sakladığına emindi. Bu yüzden onun yüzünü göstermesini, yakın zamanda beklemiyordu. Bu sebeple de Mürver Asa bekleyebilirdi.

Şu anda Bakanlık'ın yavaş yavaş düzene girmesinden memnundu. Tabu, onun düşmanlarını yakalamasına olanak tanıyacaktı. Dün gece tetiklendiğinde gönderdiği üç kişiden haber alamamıştı ama bunu bir önemi yoktu. Öldüklerini tahmin ediyordu. Onların yeni yetme ve zayıf olduğunu düşündüğünde daha az umursayamazdı.

Taht Odası'nın kapısı açıldığında düşüncelerinden arındı ve içeriye giren kişiye odaklandı. Severus Snape, tek dizinin üstüne çöküp "Lord'um!" diye selam verdi. Ardından da başını kaldırıp Voldemort'un gözlerine baktı.

Bu hamle, saklayacak hiçbir şeyim yok anlamına geliyordu. Snape, saklayacak çok şeyinin olduğunu biliyordu ama usta bir Zihinbendar olduğundan görmesini istemediği şeyleri ustalıkla gizleyebilirdi.

"Kalk Severus!" dedi Voldemort yılansı sesiyle. Böyle durumlarda Nagini'nin etrafta dolaşmasında hoşlanırdı. Hoşuna giden bir etki oluşturuyordu. Ne var ki Kılkuyruk yüzünden artık bunu yapamıyordu. "Senin için bir görevim var!"

Severus Snape ayağa kalkarken "Ne isterseniz, Lord'um!" diye cevapladı. "Size sadakatle hizmet etmeye hazırım."

"Öyle olduğunu biliyorum, Severus," dedi Voldemort memnun bir ifadeyle. Geri döndüğünden bu zamana kadar Snape'e pek güvenmemişti. Sonuçta o bir casustu ve ihanet etme ihtimali vardı. Bu yüzden de ona yeteneklerinin ötesinde güven duymamıştı.

Ne var ki yakın zamanda Dumbledore'u öldürmesi o güveni sağlamıştı. Artık Severus'un kendisine sadık olduğundan emindi.

Bütün bunları bir saniye içerisinde zihninde dolaştırdı ve sonrasında konuşmaya devam etti.

"1 Eylül'de okulun tekrar açılmasını istiyorum." dedi. "Sen okulun müdürü olacaksın."

"Onu duyarım Lord'um," dedi Snape samimi bir şekilde. Savaşın içine dahil olmak istemiyordu. Okulu yönetmek onun için hayal edebileceği her şeydi.

"Duymalısın da!" dedi Voldemort. "Yaşlı adamın ölümüyle birlikte McGonagall'ın da ayrıldığını duydum doğru mu?"

"Evet, Lord'um," dedi Snape. "Sizin okulu ele geçireceğinizi anlayınca koğuşları kaldırıp okuldan ayrıldı."

"Onları aşmanın yolunu bulduğunu ümit ediyorum," dedi Voldemort. Bu bilgiye sinirlenmişti. Hogwarts'ın koğuşları, dünyanın en güvenli koğuşlarıydı. Onlara dışarıdan müdahele etmek için bir ordu gerekirdi ve yine de aşmak için en az bir ay uğraşırdı.

Farklı Biten DüelloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin