0.3 Balo

739 82 79
                                    

İyi okumalar 🤍

Delta, omeganın ağzından çıkan adla başta anlamazlıkla kaşlarını çatmış olsa da sonradan sırıtarak yüzünü eski haline çevirmiş ve omeganın kendine uzattığı küçük eli kavrayarak yüksek sesle omeganın gözlerine bakarak konuşmuştu.

"Ben de memnun oldum Bay Kim. Buraya gelmenize de ayrıca çok sevindim." demiş ve elinin arasındaki eli hafif bir şekilde sıkmıştı.

Her ne kadar deltaya göre hafif bir sıkma olsa da karşısındaki omega için oldukça acı verici bir sıkıştı.

Jimin elindeki acıyla yüzünü buruşturmuş ve hızla elini büyük kemikli elin arasından çekmişti.

Delta, omeganın yüzündeki ifadeye sırıtmış ve tekrar konuşmuştu.

"Tek gelmiş olamazsın değil mi, alfan nerde?"

Jimin, deltanın sorusuyla başta yerinde rahatsız olup kıpırdanmış ve gözlerini yanında duran anne ve babasının üzerinde gezdirip bakışlarını tekrar kendisine sırıtarak bakan deltaya çevirmişti.

"Maalesef alfam buraya gelemedi çünkü katılması gereken daha önemli bir işi vardı, Bay Jeon."

"Böyle alfalarla dolu bi yerde omegasını tek başına bırakması bence oldukça tehlikeli değil mi?" Demişti hemen vakit kaybetmeden.

Jimin karşısında rahat rahat konuşan ahlaksız adama daha fazla katlanmak istemiyordu. Kırmızı uzun saçlarını iki eliyle düzeltip arkaya atmış ve göğüslerinin ve köprücük kemiklerini ortaya çıkarmıştı.

Delta Jeon bu görüntü karşısında gözlerini omeganın pürüzsüz açıkta bıraktığı teninde ve belirgin olan göğüslerde göz gezdirmiş ve kurumuş  ince dudaklarını yalamıştı.

Jimin deltanın tepkisine yarım dudak sırıtmış ve oradan ayrılmıştı.

Jungkook giden omeganın arkasından vücudunu yarım şekilde çevirip bakmıştı. Omeganın ne kadar cezbedici olduğunu gayet iyi biliyordu kaç yıl geçmesine rağmen hâlâ aynı güzellikte olmasına şaşırıyordu.

Jimin deltanın yanından ayrıldıktan sonra dikkatle kendileri için ayarlanmış masaya oturmuştu.

Az önceki deltayla konuşmasından sonra vücudunun ve yüzünün gerginlikten dolayı ısındığını hissetmişti bu yüzden elleriyle yüzüne doğru bir kaç saniyeliğine yelpaze yapmıştı. Daha sonra kırmızı dalgalı saçlarını başını hafif bir şekilde sallayarak geriye doğru attığında etrafta göz gezdirmeye başlamıştı.

Anında bir kaç insanla göz göze gelmişti. Etrafta daha çok göz gezdirdiğinde çoğunlukla herkesin kendini gözettiğini farketmişti. Başını insanlardan çekip tekrar eski yöne doğru çevirdiğinde etrafı loş beyaz ve mor ışıklarla aydınlatıldığında fazla ışıktan rahatsız olduğu için gözlerini kısmak zorunda kalmıştı.

Ardından tanıdık olduğu sesin bir şeyler mırıldanmasıyla bakışlarını yerden bir kaç basamak yukarıda olan sahneye çevirip uzun bedenin söyleyeceklerini dinlemeye başlamıştı.

Delta kendisine uzatılan mikrofonu eline almış ve boğazını temizleyip konuşmasına başlamıştı.

"Sevgili halkım!" Demiş ve birkaç saniye herkesin kendini dinlediğinden emin olduktan sonra konuşmasına devam etmişti.

ᴠᴏʟᴠᴇʀ|ᴊɪᴋᴏᴏᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin