Haiii ben geldiim!
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
+++++
Prensim, tüm muhafızlarına Sooyoung'u arama emri vermişti. Onu bulunduğu anda öldürtecekti. Ve bir de bunu yaptırdığı kişi...
Onun resmini çizdirmiştim. Eşkalinden tanıyıp kimliğini buldurmuş ve onu da arattırmaya başlamıştı.
Rüya gibi güzel başlayan gece, kabus gibi sona ermişti. Hemşireler gelip yüzüme dikiş atmıştı ve doğal hazırladıkları merhemden sürmüşlerdi.
Prensim ise o gece boyunca, bir an bile uyumamış sargı beziyle kapatılan yanağımın altına minik minik öpücükler bırakarak özür dileyip durmuştu. Onun suçu yoktu ki. O sadece doğum gününe davet edildiği arkadaşıyla konuşmuştu. Sooyoung belki o günden sonra daha iyi olur diye düşünmüştüm, ama yaptıklarından sonra asla değişmediğini kanıtlamıştı.
*
2 gün sonra|
Benim yüzümü kesen adamı bulmuştu muhafızlar ve kellesini ise çarşıda sallandırmışlardı. Baş muhafız Yoongi prensime haber verdiğinde öğrenmiştim ben de.
Ama henüz Sooyoung'u bulamamışlardı. "Prensim..." diye fısıldadım. Prens yatakta uzanırken kalçamdan yakalayıp beni kendine doğru çekerek üstüne çıkarttı.
"Söyle prensinin güzeli..."
"Yüzümde bu yara izi kalacak olsa..." diye başlamışken eğilip sargı bezi çıkarılan dikişli yanağıma minicik bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Yara izi kalmayacak, kalsa bile güzelliğini bir yara izi asla bozamaz." dediğinde dudaklarımı büktüm. "Hâlâ güzel miyim..."
"Hâlâ çok güzelsin, prensinin güzeli." diyerek önce burnumun ucundan, ardından alnımdan öptü. "Yüzümü kesen kişi, artık güzelliğinden geriye hiçbir şey kalmadı dedi ve ben aynaya bakmaya korkuyorum prensim..."
"Korkma, hâlâ güzelliğinle beni büyülüyorsun. Ve yaran o kadar derin değil. Her şeyden önce ben senin güzel kalbini sevdim bebeğim." diye derin sesiyle mırıldandığında gözlerim doldu.
"Beni sevdiğiniz için teşekkür ederim prensim..." diye fısıldadığımda çenemden yakalayarak dudaklarımın ortasına dudaklarını bastırdı.
*
2 hafta sonra|
Prensim ile siyah beyaz takımlar giymiştik ve bu kez herkes bizim düzenlediğimiz davete konuk olarak gelmişti. Sooyoung'tan ne yazık ki bir iz yoktu. Muhafızlar onu hâlâ bulamamıştı.
Konukları prensim ile birlikte ağırlamıştım. Yüzümdeki yaranın izi şifalı otlarla yapılan doğal merhemler nedeniyle geçecek kadar iyileşmişti.
Konukları ağırlarken bile beni bir an dahi yalnız bırakmamış, elimden hep tutmuştu prensim.
Bu daveti ise, ikimizin mutluluğu, ilişkimiz şerefine düzenlediğini söylemişti.
Prensim yanağımdan öpüp, "Herkes geldiğine göre bir konuşma yapacağım güzelim." dedi ve tam ayağa kalkacağı sırada dudaklarıma kaçamak bir öpücük bırakıp ayaklandı.
Alt dudağımı ısırıp ona gülümseyerek bakarken, beni öptüğünü fark ettiği için tüm konukların bakışlarını üzerimde hissettiğim için gerildim.
Ben en önde, en ortadaki masada oturuyordum ve etrafımı da muhafızlar beni korumaya almak için çevrelemişti.
Prensim tam karşıma geçip ellerini arkasında bağladı. "Buraya, benim ve sevdiğim adam için gelen tüm konuklarıma teşekkür ediyorum. Öncelikle, ben bildiğiniz, gördüğünüz üzere bir erkeğe aşığım. Çünkü eşcinselim, bunu çoğunuz çoktan biliyordu, saraydan kovulma sebebimde eşcinsel olduğumdan kaynaklıydı. Bir erkeğin hemcinsine aşık olabileceği gerçeğini görmezden gelmek, bunu suçmuş gibi insanları cezalara çarpmak doğru değil. Hepimiz özgür ve hür irademizle nefes aldığımız bu dünyada, gerçek hislerimize, duygularımıza sahip çıkmalıyız. Ben, eşcinsel olduğum için günahkâr değilim, bir erkeği sevmek, aşık olmak suç değil. Bu yasağın kaldırılmasını talep ediyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY KIND PRINCE • TAEKOOK ✓
FanfictionKöle olarak çalıştırılan Jeon Jungkook, itaatsizliği nedeniyle kellesi alınmak üzere infaz edilecekken Kim Krallığı sarayından kaçmayı başarmıştı. Onu ise Kim Krallığından kovulan prens Kim Taehyung bulmuştu... Semetae! Ukekook! Mini fic, bölümler k...