Adamlar ekine doğru hızla koşuyorlardı. Yerden aldığı 3 demir çubuğu atmak için kararlıydı. Üçünü de aynı anda fırlatarak adamları yavaşlattı. Şimdi ise ölümüne koşuyordu. Çünkü hayatı tehlikedeydi.
Yaklaşık 5 dakika ekinin pesinde koştular. Ekin arkasını döndüğünde sadece birini görebildi. Diğerinin ise başka yoldan sıkıştırmak için yön değiştirdiğini düşündü. Arkasındakilerin onu kıstırıp gördüklerini hiçbir yerde anlatmaması için tehdit edeceklerini biliyordu. Belki de öldürebileceklerini düşünüyordu.
Yorulmaya başladığından artık koşarak kaçamayacağını düşündü. Artık arasokaklara ani bir giriş yapmak icin kendini hazırlıyordu. Son bir kez daha arkasına dönüp baktı ki başından kaynar sular döküldü bir anda. O adamda gözükmüyordu. Artık nereden çıkacakları belli değildi. Hemen bir arasokağa girdi. Sonra kendisi için küçük ve tek açıdan görülen bir daracık köşe buldu. Burada ne kadar kalacağını bilmiyordu. Hava artık iyice karardı. Sokakta ne bir çocuk ne de bir ses kaldı. Çıkmayı düşünüyordu. Gerçi orada dursa da onu bekleyen birisi yoktu evinde. Babası vefat etmiş , annesi ve erkek kardeşi bir aylığına memleketi rizeye gitmişti. O an durduğu yerde sıkışıklıktan omuzları neredeyse C şeklini almış ve ayakları uyuşmuştu.
Artık zifiri karanlık ve çöl sessizliği vardı. Birden 2 kişilik bir topuk sesi duydu. Bu sesin fabrikada gördüğü smokinli adamların sesi oldugu ihtimali yüksekti. Içinden bildiği tüm duaları okuyor ve kendinin birdenbire nasıl bu işin içine girdiğine hayret ediyordu. Topuk sesleri yaklaşıp uzaklaşıyordu. Kimi zaman kayboluyor kimi zamanda cok yakinindan geçiyordu. Ekinin aklına kaçış planı yapmak geldi. Ve aklına gelen klasik yontemdi. 7 metre ilerideki gördüğü taşı alacaktı ve dikkatlerini başka yöne çekecekti. Taşı alır almaz topuk seslerinin hızla arttığını duydu. Hemen uzağa fırlattı ve yokuş yukarı koşmaya başladı.
Neyse ki uzaklaşıyordu. Şimdi nereye gidecegini düşündü. Evi acaba güvenli miydi. Kirasını zor ödediği eve gitmeyi tercih etti. Orada diken üstünde de olsa sabahlamayı başardı. Sabah motoruna atladı ve istasyona gitti. Oraya vardığında tarifi imkansız bir duygu yaşadı. Istasyon camları kırıktı. Beni aramış olmalılar diye düşündü. Patrondan başka herkes oradaydı.
Can dostlarına olanları anlattı. Hasan aralarında en iri yarı olanıydı ve en az etkilenen de o olmuştu bu olaydan. Çünkü kendini savunmayı çok iyi bilirdi. Semih ise çok kurnaz olanıydı. Taktik adamı denilebilirdi , çok şey bilir ve insan tavırlarıyla ilgilenirdi.
Semih o adamların tekrar geleceğini söyledi. Ve ekine " keşke en baştan beri kaçmasaydın... orada tamam kimseye söylemem demeliydin... Şimdi plan düşünüyorum... tekrar geldiklerinde onlara bunu söyleyeceğiz ... " derken istasyona cok hızlı giren bir araba oldu. Evet dün ki arabaydı. Arabadan inen adam cok telaşlıydı. Ve herkesin arabaya binmesini istiyordu. Korkmus hali heryerinden belliydi. Ekin onlara anlattigi arabanın şoförünün bu adam olduğunu ve olay sırasında kısa adam vurulunca hızla oradan arabayla kaçtığını belirtti. Demek ki bu adam da masumdu. Herkes arabaya bindi ve o sırada patron da istasyona giriyordu. Kimse önemsemedi. Şoför süratlendi ve oradan uzaklaştı. Hemen daha önce de gittiği güvenli bir depoya girdi. Burada olaylar konuşuldu. Şoför kısa adamın ailesinin kaçırıldığını ve o mafyanın kısa adamdan para istediğini yoksa ailesini vuracağını söyledi. Parayı getirmesine rağmen fabrikanin icerisinde bulunan ailesini teker teker vurduğunu sonra da kısa adamı öldürdüğünü söyledi. Yanında olan heybetli adamlarınsa önceden mafya ile anlaştığını söyledi. Ve kendisininde bu olay karşısında çok şaşırdığını belirtti. Simdi ise o çok sevdiği ve zamanında şoförü olduğu o kısa adam ile ailesinin öcünü almak istediğini ifade etti. Şimdi plan vaktiydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılmış Savaş
Action5 arkadaştan biri olan ekin istemeyerek kötü işlere sürüklenir. Arkadaşlarının onu kurtarmak için yaptığı planlar gerilim ve aksiyon doludur. Yollarına devam ederken sürekli olarak kendisini onlardan üstün makamlara satmış insanlarla karşılaşırlar.