"Zırrr... zırrr..." sesleri beynimi dolduruyor, yastığım titriyordu. Yastığım neden titriyordu? Off alarm! Alarmım Naci yine iş başında. Bu sabahki tuzağı da telefon alarmı herhalde çünkü hâlâ yastığım titriyor. Lanet olası telefon ben Naci ile zor başa çıkıyorum zaten. "Hazal! Uyan kahvaltı hazır!" şimdi de annem. Napcam ben yaa. pes ettim tamam siz kazandınız. Bunları bir kenara atıp aklımdan geçen düşüncelere bağırdım.
"Geliyorum! Bekleyin, yemeyin!"
Elimi yüzümü yıkadım ve aşağıya indim. Babam yoktu acaba neden?
"Anne babam nerede?"
"Babanın sabah toplantısı vardı erken çıktı. Sen şimdi Sara'yı uyandır da gel kızım"
Hemen Sara'nın odasına koştum ve elimdeki bir bardak suyu kafasından aşağı döktüm. Kardeş dediğin sabah seni uyandıracak! Sen onu değil! Çığlıklarla kalktı. sesi duyar duymaz kapıya koştum. Evde tam beş tur attım. Bu ne inatçı kız ya! Sadece üzerine su döktüm. Küçücük bir bardak (!) su.
Annemin de bağırmasıyla hızlıca kahvaltı yapıp ,hazırlandık ve hemen sokağa çıktık. Şimdi ne vardı da 10 dakikalık mesafeye yarım saat önceden çıkmak zorundaydık? Neymiş okula geç kalmamamız lazımmış. Neyse bugün yolumu uzatayım da diğer yoldan gideyim. Sabah okulda kimse olmuyor zaten. Kulaklığımı taktım ve yürümeye başladım.
Daha birkaç dakika olmamıştı yürüyeli ama olduğum yerde kala kaldım.
"Ba-Ba" diye kendi kendime kekeledim.
Sanki dünya başıma yıkılmıştı. Kulaklarım uğulduyordu. Adeta müziği duyamıyordum. Gözlerimden akan yaşlara engel olamadım.
Koştum ve sonunda ağaç eve yetiştim. Burası kendimi dinleyebildiğim tek yerdi. Gözlerimden durmadan yaşlar akıyordu. Bu nasıl olurdu? Annemi nasıl kandırırdı. Güya toplatışı varmış. Oysa bir kafede oturmuş o kadının elini tutup gülüşüyorlardı.... Mutluydu. Bunu anneme söylemeli miydim? Bilmiyorum? Lanet olsun ki hiçbir şey bilmiyorum!
Aşağıdan sesler geliyordu. Bu seslerde ne? Tam zamanı! Kim benim gizli yerimi bulmaya gelmişti ki? Hemen aşağıya doğru eğildim. Tam görünmüyor biraz daha ine-
"Aaaa" yumuşak bir iniş yaptım.
Aşağı bakayım derken düşmüştüm inanmıyorum. Tam nereye düştüğüme bakıyordum ki telefondan gelen ses "Noldu kanka?" diyordu.
Hâlâ şoktayım. Esmer bir çocuğun üzerine düşmüştüm. Ardından o esmer çocuk
"Başıma Taş Düştü kanka" dedi.
Merhaba! Bu çalışmayı ikili şekilde yapıyoruz. Umarım ilk bölümü beğenmişsinizdir. Bize vote vermeyi unutmayın! Sizi çok seviyoruz. ikinci bölüm kısa bir süre sonra gelecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞIMA TAŞ DÜŞTÜ (Düzenleniyor)
Teen FictionAşağıdan sesler geliyordu. Bu seslerde ne? Tam zamanı! Kim benim gizli yerimi bulmaya gelmişti ki? Hemen aşağıya doğru eğildim. Tam görünmüyor biraz daha ine- "Aaaa" yumuşak bir iniş yaptım. Aşağı bakayım derken düşmüştüm inanmıyorum. Tam nereye düş...