Sahilden sonra Buğranın beni evine davet etmesi üzerine onun evine gidiyorduk normalde utangaç veya çekingen biri hiç olmadım sonuçta o beni evine davet etti ben geliyimi demedim onların evine gidiyorduk onların dediğim tek Bupra'nın degil evde Yagız, Arda, Duru, Alper ve Pınar kalıyormuş
"siz küçüklükten arkadaşsınız degilmi?"
"sayılır"
"nerelisiniz peki"
"Neden seni ilgilendiriyor"
"kaba, pislik"
"anlamdım"
"beni neden ilgilendirsin ki diyorum"
"aferin kızıma, uslu"
"pardon ne kız ben senin kızın degilim"
"hadi konuşmada in geldik"
"gıcık"
"seni duyuyorum"
"birşey saklamadım"
"komik kız seni"
"hahaha çok komik inan ki içimden gülüyorum"
Nerden geldim ki bunla kalırsam kafayı yerim kesinlikle.
***
Bugra bana kalacapım odayı gösterdikten sonra Pınar ve Durunun kıyafetlerinden hangisi olursa giyebileceğim söyledi ve kendi odasına gitti. Harika şimdi ne yapacaktım odadan çıkarak evi gezmeye başaldım ev gerçekten de çok büyüktü bu altılıya bile büyüktü resmen on kişilik ev mübarek.
Evi gezmeyi bitirince Pınardan bir kaç parça kıyafet alarak odama geçtim banyo sandığım yerin kapısını açarak girdim tamda tahmin etigim gibi, küvvetin suyunun dolmasını beklerken buraları inceliyordum
Kiraz çiçekli losoynlar parfümler ve diger eşyalar kiraz çiçegi ha, idare eder.Duş aldıktan sonra pınardan aldıgım kıyafetleri üzerime geçirip fön makinesine bakındım ama bulamadım aklıma Buğrada olacağı geldi için onun odasına yöneldim. Kapıyı tıkıtıklayıp beklemeye başaldı bir kaç dakika sonra kapı açıldı ama açılmaz olsaydı Buğra belinde havluyla karşımda duruyordu galiba banyodan yeni çıkmış olmalı ki saçındaki su damlacıkları baklavaları doğru kayıyordu
"şe... Şey ben galiba yanlış bir zamanda geldim"
Tam arkamı döndüm gidiyordum ki
"ne oldu söyle"
Söyleyip söylemek arasında karasız kalırken söylemeye karar verdim
"fön makinesi varsa saçımı kurutmak için gelmiştim"
"geç içeri"
"şey yok sonra gelirim"
Yutkunmamak için çok zorduruyordum bu adam bu kasları nerde yapmıştı ve bu yakışıklılık şakamıydı ben neden şimdi fark ediyordum siyah kömür gibi parlak saçlar, ateşle yanan kırmız ve siyah karışımı gözler ilk defa böyle güzel gözler görüyordum, iç çekilesi bir yakışıklı.
"geçeçekmisin yoksa kapıdamı bekliyceksin"
"ta... tamam"
İçeriye geçdigimde odayı inceliyordum bu oda öbür odalar göre daha büyük ve ferahtı aynı zamanda teras vardı
"geç otur"
Gösterdiği yere geçerek oturdum ona bakamam için çok büyük bir çaba sarf ediyordum artık üstünü giysede rahat etseydim
"şey sen bana versen bende gitsem"
"olmaz"
"neden olmaz"
"işte"
"ama"
"ama ne"
Yavaş yavaş adımlarını üzerime yönlerdiginde kalbim yerinden fırlıycakmış gibi oluyordu avuçlarımın içi terliyordu, "sakin ol Defne"
"çünkü çıplaksın ve belinde gevşek bir havlu var düşmesini istemeyiz"
" etkileniyormusun yoksa"
"ne münasebet canım, ben bu zaman kadar asla kimseden etkilenmedim ve etkikenmemde"
"ya demek öyle"
" evet öyle"
"o zaman saçlarını ben kuratayım, sakıncası varmı? "
"yo... yok"
Kalbim sıkşıyordu neden etkileniyorum ki, cesaretini topla Defne sakin ol sadece saçını kurutacak.
Buğra yanıma yaklaşarak saçlarımı kurutmaya başlamıştı bile karşıda ki aynadan ona bakıyordum bir insan nasıl bu kadar seksi gözükebilrdiki hiç anlamıyordum sanki şuana kadar gördüğüm erkeklerden çok ayrıydı bir ateş parçası gibi gözlerinde ki koyuluk dipsiz bir kuyu gibiydi uzun ve damarlı parmakları saçlarımda gezinirken bir anda odanın kapısı çata pat diye açıldı
"yakalandınız"
Arkadaşlar isterseniz öbür kitaplarım da göz atabilirsiniz Göz atmayı unutmasanzı sevinirim
Oy ve yorumları bekliyorum bby👋💋🖤😋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elementler Akademisi
FantasyDefne herşey den habersiz hayatını sürdürürken şehir değişikligi sayesinde kutsal elementin sahibi olduğunu ögrenir ve elementler akedemisine gitmek zorundadır fakat başına neler geleceğinden habersizdir... Kutsal olarak bilinen kitap ile Defnene'ni...