Öksürük krizine girerek uyandığım da havanın aydınlandığını gördüm, yatakta zar zor doğrularak suya uzandım yarım bardak su doldurarak bardagı dudaklarıma yaklaştırdım, suyu içtikten sonra yanımdaki sehpaya bardagı koyup etrafı incelemeye başladım. Çaprazımda bir ayna ve hemen yanında tek kişilik bir koltuk vardı kafamı öbür tarafa çevirdiğimde kapının eşiğinde beni izleyen Buğrayı gördüm, gözleri gözlerime odaklanmış içimden geçenleri okumaya çalışır gibi bakıyordu, yavaş adımlarla yanıma yaklaşırken, gözleri hala gözlerimi göz hapsinde tutuyordu aslında bu durumdan şikayetçi değildim hata tam tersi bu hoşuma gitmişti.
" şimdi daha iyimisin"
" evet"
Diyerek kafamı sallamakla yetindim ve sesiz kaldım, Buğra ise yatagın kenarına yaklaşarak oraya çöktü beli bir süre sesizligimiz devam etmişti sanki sesimiz degilde sesizliğimiz konuşuyor gibiydi, biraz daha böyle devam ettikten sonra dayanamadım ve konuşmaya karar verdim tam ağzımı aralamıştım ki kapı sert ve hızlı bir şekilde açıldı
" prenses iyimisin, kim getirdi seni bu hale hemen söyle gidip anasını beleyim onun"
Kapıdan Arda ve diğerleri girerken iyi olup olmadıgıma bakıyorlardı
" çoçuklar öyle bakmayı kesin gayet iyiyim"
Alt tarafı bayılmıştım bunda bu kadar abartacak ne vardı anlamıyordum ama abartı dedinmi bizimkilerden bekliyecektin.
Hastaneden çıkmış eve doğru yol almıştık ben Buğranın arabasına digerleri de Yagızın arabasına binmişlerdi şu an ise dizlerimi karnıma çekerek arabanın camından dışarı izleyip olanları düşünüyordum babam beni aramamış sormamıştı ve en son kavga etmiştik, kafamı bunlarla meşgul ediyordum
" ne düşünüyorsun"
O kadar dalmışım ki Buğranın bana seslenmesiyle titremiştim
" hiç"
" hadi ama herkesi kandıra bilirsin ama beni degil"
Haklıydı kimi kandırıyordum ki
" babamı, babam beni bir ay boyunca aramadı bir de yetmez gibi kavga ettik inanana biliyormusun bana tokata attı öz kızına tokata attı, kim için fayşenin teki için"
" öz oldugunu eminmisin ki"
Şakamıydı bu soru yoksa gerçekmiydi
" şakamı? Tabiki de öz mü öz kızıyım"
Buğra tepkisiz kalarak susmayı tercih etti bende üstelemeden eski pozisyonum alarak kafamı cama yasaladım.
Yarım saat sonra eve gelmiştik, bu süre içinde araba yolculuğumuz sesiz geçmişti benim için degil ama neyse.
Kulpa uzanarak kapıyı açtım ve dışarıya çıktım.
" Bir baksana"
Bana mı demişti yoksa...
" sana dedim, öyle bakama"
Evet bana demişti kafamı arabadan içeriye uzatarak
" evet"
" sen burda kaldıgı zaman baban beni aradı ve bizde proje ödevi için kaldığını iyi oldugunu söyledim"
Dediği doğrumuydu ve o bana bunu şimdi söylüyordu bunca zaman sonra şimdi, hızlıca kafamı arabadan çıkararak kapıyı sert bir şekilde çarptım, eve dogru yol aldıgım da arabanın kapısı açıldı adımlarımı hızlandırarak eve geldim kimseye aldırış etmeden odaya çekildim.
![](https://img.wattpad.com/cover/358823112-288-k707344.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elementler Akademisi
FantasiDefne herşey den habersiz hayatını sürdürürken şehir değişikligi sayesinde kutsal elementin sahibi olduğunu ögrenir ve elementler akedemisine gitmek zorundadır fakat başına neler geleceğinden habersizdir... Kutsal olarak bilinen kitap ile Defnene'ni...