Oy sınırı:20 oy
Yoksa o bir rüya değil miydi...
●●●●●●●●●●●●●●●●
Jisung sonunda eve gelebilmişti. Ev her zamanki gibi sessiz sakindi. Fakat aklındaki sorular o kadar değildi,hala anlam veremiyordu o olanlara. Jisung olanları umur dışı bırakmaya çalışarak kendine bir şeyler hazırlamak için kalkıp mutfağa yönelmişti. Bugün hazır yapmak yerine kendisi bir şeyler çabalayacaktı internetten rastgele makarnalı bir tarif açtı ve izleyerek yapmaya başladı. Makarnanın suyunu kaynattıktan sonra içine atıp haşlıyordu o sırada da videoyu izliyordu ve videoya dalmıştı. Kaynamış su sesleri gelmeye başlamıştı. Jisung kalkıp kontrol ettiğinde ise su henüz kaynamamıştı videodan geldiğini var sayarak beklemeye devam etti. Bir 20-25 dakika sonra videoyu durdurup tekrar kontrol etmek için kalkmıştı bu sefer fokurdama sesi geliyordu. Bir saniye ne? Fokurdama sesi geliyordu fakat su hala kaynamış değildi. Birden jisungun koluna sıcak su sıçradı "AHH" hemen ocağı kapatıp geri çekilmişti "hay sikeceğim artık,nerden çıkıyor bunlar? su kaynamamıştı bile." Su bir iz bırakmıştı farklı yani biraz kusursuzdu. Ha? Kalp izi mi? Jisung kafayı yiyordu artık ona bir cinin musallat olduğunu düşünüyordu bu evin ona iyi gelmediğinide. Jisung eline telefonu aldı ve Felixi aradı. Felix açmıştı jisung "Alo felix napıyorsun?" Dedi telefondan ses çıkmıyordu minik bir ses duydu "yardım-" birden telefon kapanmıştı. Felixe bir şey oldu felixe kesinlikle bir şey oldu. Jisung kalkıp üstüne birşeyler aldıktan sonra hemen evden çıkarak felixin evine doğru koşmaya başladı. Felixin evi biraz uzaktı ama yinede koşmalıydı. Jisung nefes nefese kalsa bile hala koşmaya devam ediyordu. Nefesi daralıyordu ve ağzının kuruduğunu hissediyordu, karnı ağrımaya başlamıştı. Felixin evine yaklaşmıştı biraz daha koşması gerekti ama yere yığılmıştı yolun ortasına. Kalbi sıkışıyordu ama devam etmek zorundaydı ayağa kalkıp koşmaya devam etmişti elini kalbine koyarak. Jisung binanın önündeydi,zili bir çok kez çalmıştı hiç kimse "kim o?" "Kimsiniz" diye sormamıştı felix evine gelecek kişiden haberdar olsa bile her zaman sorardı. Jisungun korkudan eli ayağı titriyordu ama girmek zorundaydı. Jisung yukarı çıkıp kapıya vuracakken evin içinden tabanca sesi gelmişti. Jisung donup kalmıştı. Ardından kapı açılmıştı jisung direk kapıya bakmıştı ki yaşayan bir felix. Jisung gözlerine inanamamıştı "s-sen sen ölmedin dimi silah ses o sesler neydi?" Felix "oyun oynuyordum sesini biraz fazla açmışım ha bu arada otomatik çalışmıyor ben de senden başka pek gelen yok diye açtım. Noldu ki neden bu kadar şaşırdın?" Jisung anın şokuyla ne diyeceğini şaşırmıştı "ama sen ama telefonda,telefonda yardım istemiştin sonra telefon birden kapandı nasıl olabilir bu?!" Felix şaşırmışcasına bakıyordu "iyi de beni bugün kimse aramadı az önce kontrol ettim. Ve ben niye yardım isteyeyimki?" Jisung susmuştu, söylecek birşeyi yoktu "ha o zaman şey ben yanlış anlamışım pardon rahatsızlık verdim kusura bakma..." felix "önemli değil kendine dikkat et görüşürüz diyerek kapıyı kapatmıştı. Jisung hala şaşkındı o silah sesinin oyundan gelmediğine emindi çok gerçekçi ve yüksek sesliydi. Sadece buna değil o telefonda kimin yardım istediği kimle konuştuğuydu. Dahası ise felix bu olanlara nasıl tepkisiz kaldı? Jisungun anlattıklarını normal karşıladı ve hiç garipesemedi jisung kendini değişik hissediyordu. Eve dönüyordu yavaşça telefonu tekrar çalıyordu, felixdi yani en azından öyle tahmin ediyordu jisung. Telefonu açtı ve kulağına tuttu ve şu ses geldi "Her yardıma el uzatırsan,kolunu kaparlar savaşcım." jisung tam 'kimsin sen?!' diyecekken telefon kapanmıştı. kafayı yemesine ramak kalmıştı cidden. Jisung eve varmıştı ve ortalığı toparlayıp derin bir uykuya dalmıştı.
●●●●●●●●●●●●●●●●●
Meraba! Bayadır bölüm atmıyordum çünkü kimse okumadığı için motivasyonum da azalıyor yazasım gelmiyor ama arada atıyorum işte umarım beğenirsiniz
Neyse GÖRÜŞÜRÜZ SAVAŞ ORDUMM