14 yaşındaki Gizem, babasından ilk tokadını yemiş, odasına çekilmişti. Bıçaklara her zaman merakı olan kız, ailesinden gizli aldığı bıçağı gözüne kestirmişti. Gizlediği yerden bıçağını çıkardı ve yatağına oturdu. Amcasının zamanında ilgiyle okşadığı, dokunduğu bacaklarına iğrenerek baktı. Elinde bir bıçak vardı ama eli hiç titremiyordu. Elindeki bıçağı bacağına sapladı. Canı acıyordu ama ruhu daha çok acıyordu. Sapladığı bıçağı geri çıkaran Gizem,bıçağın çıktığı yerden akan kana baktı. Canı acıyor gibiydi, keskin bir acı bacağında vardı. Akan kanı daha iyi görebilmek için giydiği pantolonu yırtan kız, kanın akışını dakikalarca izledi. Gizem yani ben, bıçak kullanmayı kendi vücudumda öğrenmiştim.
Ruhumdaki yaraları unutmak için vücudumu yaralamıştım. Vücudum hep iyileşmeyi başarmıştı ama ruhum aynı kaldı.
O gün bıçağımın yaraladığı yeri yakarak kapatmıştım. Bıçağımı çakmakla ısıtıp oraya bastırmıştım. Canım çok yanmıştı ama geçmişti. Hatta, kendimi yaktığım o kısacık anda ruhumun acısını unutmuştum. Yine aynı durumdaydım ama bu kez bıçağı sokan kişi ben değildim.
Sırtımdaki keskin acı dişlerimi sıkmama neden olurken yine yanıldığımı düşündüm. Kalbim yine yanlış kişiye güvendi sandım. En azından beynim bana bunu fısıldadı. Beynimin haklı olup olmadığını anlamak için sarıldığım çocuktan yavaşça uzaklaşıp ona baktım. Benden uzaklaşıp karşıma oturdu. Sırtımdaki bıçak yerindeydi çünkü çıkmış olsaydı eğer akan kanı hissederdim. Akan tek kan,bıçağın açtığı delikten sızan kandı. Güney'e baktığımda, onun gözlerinin bende değil, elindeki kanda olduğunu gördüm. Derin nefesler aldığı, göğsünün inip kalktığından belli olan çocuk, acı çeken bir ifadeyle elindeki kana bakıyordu. O bıçaklamış olsaydı eğer elindeki kana böyle bakmazdı herhâlde. Bu odada ikimizden başka kimse yoktu,olan kişi de artık yaşamıyordu. Kim bıçakladı beni? Sorduğum sorunun cevabı iç sesimden geldi; "Kontrol ettin mi?" Diye sordu bir fısıltıyla;
"Kontrol ettin mi derken? Neyi kontrol etmeliydim?" İçeriden sorduğum soru, resmen ne olduğunu bana kendisi diyordu. Bildiğim cevap bana iç sesimden geldi;
"Sırtını döndüğün, sen ile Güney yüzünden yerde yatan adamın, ölüp ölmediğini kontrol ettin mi? Hadi Bay iş adamı olan Amcanı anladım. Onun ölmeme gibi bir olasılığı yoktu çünkü son nefesini kendin duydun. Peki bu adam? Bu adamın nefesini, nabzını veya kalbini kontrol ettin mi?" İç sesim bana içeriden verdiği kibirli cevapla birlikte sessizliğe gömüldü. Ve lanet olası iç sesim yine haklıydı.
Sırtımın acısını görmezden gelerek vücudumu yavaşça adama doğru döndüm. Kalbine saplanan bıçak yerinde değildi. Ve aslına bakarsanız tam kalbine bile saplanmamıştı. Eli titreyen Güney tam yerine saplayamamıştı. Ama belli ki bana saplamak için çıkardığı bıçağın oluşturduğu delikten akan kan, onun sonunu getirmişti. Çünkü demin gözleri açık olan adamın gözleri artık kapalıydı.
Hiç birşey değil ama onun kanının bulaştığı bıçağın benim vücuduma saplanmış olması midemi bulandıyor...
Hırkamın kolunu, elimi tamamen kapatacak şekilde iyice çekerek adamın nabzına doğru uzandım. Nabzı atmıyordu ve bu kez gerçekten ölmüştü. Adamın nabzını kontrol eden elim yerd doğru kaydı. Sırtımdaki bıçak nefesimin kontolünü kaybetmeme neden olurken elimle yerden destek aldım. Yeri tutarak destek aldığım sol elime bakıp derin bir nefes aldım. Sağ elimi yavaşça sırtıma doğru götürdüm. Adam bıçağı yattığı yerden üste saplayamamıştı. Bu düşünceyle sırtımın başlangıcında olan bıçağı yavaşça kavradım. Ufak kesik bir nefes verirken kulağıma Güney'in telaşlı sesi geldi:
"-Ne...-ne yapıyorsun? Bıçağı çıkarırsan daha çok kan akar. Bıçağı kıpırdatma, canın daha çok yanar." Sesi kulağıma ulaştı ama ben umursamadım. Sıkıca kavradığım bıçağı yavaşça yerinden çıkardım. Acımasın diye sıktığım dişlerimden küçük küçük inlemeler döküldü. Bedenim yine ruhumun acısını örtmeyi başarmıştı. Bu düşünce ufak bir tebessüm bıraktı dudaklarıma. Sonunda çıkarmayı başardığım bıçağı, bir kenara doğru fırlattım. Sırtımın acısı artarken iki elimle yerden destek alarak öne doğru eğildim. Kafamı eğdiğim yerde gözlerimi yumdum. Kapattığım gözlerim ile Güney'e yapması gerekenleri sıraladım;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM OYUNU
Teen FictionO gece artık emindim. Bana çocukken senelerce t*ciz eden sözde amcamı öldürecektim ve bunu kimsenin görmediğinden emin olacaktım. Onu öldürüp daha önceden hazırladığım plana göre gidecektim ve herkesten intikamımı alacaktım. Maalesef hesaba katmadığ...