Sevgili Dedektif

20 4 3
                                    


Sınav haftasıydı. Bu yüzden yazamadım..

Jimin'den

Gözümün önünde iki topuklu ayakkabı gördüm. Uzanır haldeki bedenim kasıldı.

Ardından o topuklular göğsüme bastırıldı. Küçük bedenimde kesinlikle bir morluk yaratacaklardı.

"Ben sana söylemiştim. Beni dinleseydin seni severdim."

Ardından kulaklarımı zedeleyen kahkahası duyuldu.

"Kimi kandırıyorum ki? Seni hiç bir koşulda sevmezdim. Senden utanıyorum."

Ardından topukluları bedenimi terk etti ve yanıma çömeldi.

Elleri boynumu kavradı ve boğazımı sıkmaya başladı. Nefes alamıyordum. Ter içinde kaldım. Bilincim kapanmadı. Acıyı derinde hissettim ve acıyla uyandım.

Nefes nefese kalmıştım. Saçlarım terden alnıma yapışmıştı.

Dudaklarımın arasından fısıldadım.
"Sakin ol. Geçti. O karı öldü."

O karı anne olmaması gereken biriydi. Şimdiyse derin izleri bende kalmıştı. Ama kendisi geberip kurtulmuştu. Nasıl öldüğünü hatırlamıyorum. Tamamen hafızamdan silindi.

Babamı da hiç hatırlamıyorum. Babam nereye gitti? Yüzü bile hafızamda yok. Sesi yok.

O karının beni boğması en büyük kabusum olmuştu. Ama bu olaydan sonra yani beni boğmasından sonra ben nasıl hayattaydım?

Birinin beni kurtarmış olması gerekmez miydi?

Yataktan kalktım ve banyoya gittim. İşlerimi bitirdikten sonra yüzümü ve düşüncelerimi soğuk suyla yıkadım, ardından diğer odaya gittim.

Kapıyı çalma gereksinimi duymadım ve direkt odaya daldım.

Yatağın tam kenarına geçip uyuyan iki avele baktım.

"KOĞUŞ KALK!"

Yerlerinden sıçrayarak üst üste yataktan düşen iki beden beni neşelendirmişti. Onların böyle mal olması çok hoşuma gidiyordu. Bana da eğlence çıkıyordu işte.

"Ya senin ben.."

"Al benden de o kadar aşkım."

Aşkım. Aşkım mı?

"Lan üşütükler! Aşkım mı!?" merakla sorduğumda ikisi de uykularının arasında sıçış gülüşlerini yaptılar.

"Aşkım kim?" dedi Jungkook altındaki bedeni dürterek.

"Liseden arkadaşım canım. Başka hangi aşkım olacak?" dedi Taehyung onun oyununu devam ettirirken.

Büyük ve uzun kahkaham odayı doldururken kendimi yere bıraktım. Gülmemi durduramıyordum ve o anki yüzleri aklıma geldikçe daha da gülüyordum.

En sonunda biraz olsun durduğunda üstte olan Jungkook'un kıçına sertçe vurdum. Ondan destek alarak kalktım.

"Lan aşkımlar. Yapışık ikiz gibi durmayın öyle. Kalkın da kahvaltı hazırlayın."

"Hazırlayın? Vay be misafirperverlik bitmiş."dedi Jungkook.

Ardından cık cık cık sesi çıkarmıştı Taehyung.

"Siz misafir sayılmazsınız veletler. Hadi kalkın!"

İkisi bıkkın şekilde kalkarken ben de bodruma indim. Notu ve etrafı incelerken kenarda bir bileklik buldum. Bilekliğin üzerinde yang vardı.

SECRET CİRCUS (YOONMİN) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin