SECRET CİRCUS (YOONMİN)

Güven Kapısı

Bok gibi hissediyorum.

Jiminden

Artık polisleri atlattığımızı düşündüğümde durdum. Arkamdaki beden ise bana çarptı.

İkimiz de yan yana yere serildiğimiz birbirimize baktık. Havaya bir sessizlik hakim oldu.

Orman aynı anda bizim kahkahamızla doldu. Aniden gülüşüm yüzümde dondu.

"Gerizekalı palyaço."

"Ama senin palyaçonum. Sadece seni eğlendirmeyi seviyorum."

"Aaa aşk itirafı gibi!"

Ayağa kalkıp ona elimi uzattım. Elimi düşünmeden tuttuğunda ikimiz de ayaktaydık. Bana güvenmesine şaşırdım.

Bana bakıyordu. Orman sanki gözüne serilmişti. Gözündeki yansımama bakarken bir çıtırtı geldi.

Ardından koca bir beden üstüme atladı.

"Hyung!"

Üstümdeki koca beden bana ağırlığını vermekten çekinmiyordu. Çırpınırken yandan bana kısık gözleri ve kalkık kaşlarıyla bakan Yoongi'yi gördüm.

Suratıma bir gülücük kondurduğumda o da bakışını normalleştirdi.

Üstümdeki bedeni kenara ittirip can havliyle kalktım.

"Lan velet! Sen neden her beni gördüğünde üstüme atlıyorsun!?"

Taehyung ise Jungkook'u fırlatışıma gülüyordu.

"Aman ne komik! Lan polis diyorum mallar. Polis gelmişti."

"Dur bir saniye." dedi ve Kook Yoongi'nin yanına adımladı.

"Seviştin mi?!"

Yoongi sırıtarak bana döndüğünde kafamı yukarı çevirdim.

"Tanrım! Ben ne yaptım ki!?"

"Hayır yani hyung. Bula bula bunu mu buldun?" ardından kafasını olumlamaz şekilde salladı.

Yoongi'ye baktım. Yüzündeki sırıtış yok olmuş, daha çok
'ne var lan benim halimde' der gibiydi.

Elimle kapak çektiğimde bana yan yan baktı.

"Sana yakışmadı dedektif."

"Bu arada alınma ha. Ben onu Jimin'e talip olan bir sürü kişi var diye dedim."

Gözlerini ona korkunç bir şekilde dikip "Alınmadım." dedi.

Kook sıçış gülüşüyle Taehyung'un koluna girdi.

"Siz ikiniz ,gitmeyin Kookie'min üstüne."

"Git sevgilinin ağzına fermuar çektir kaplancık." dedim önümüzdeki yolu açmaya çalışırken.

Fark etmediğim bir dal tam gözüme batacakken bir el onu ittirdi. Suratına baktım ve sadece gözlerime baktı. Herhangi bir tepki vermedik.

Bu anı ise aramızda elini sallayan velet bozdu. Daha fazla dayanamayan Yoongi dilini dudaklarında gezdirip konuştu.

"Lan velet. Dikkat et. Sevgilinin arkasına girmeni gerektiren hareketler yaptırtma bana."

"Hyung seviştiğin adama bir şey de."

"Diyemem Kookie işim var." diyerek geri işime döndüm.

"Hii Jimin hyung yoksa!" diye bağırdı. Bakalım şimdi ne geliyor diye iç geçirdim.

"Aşkım yoktur öyle bir şey ya?" diyen Taehyung ile meraklandım.

"Ne yoktur?" dedi Yoongi. O da benim gibi meraklanmıştı.

Tae ve Kook Yoongi'nin kulağına yaklaşıp fısıldaştılar. Ben de işime geri döndüm. Yolu açmayı bitirdiğimde arkamı döndüm.

Yoongi gayet mutlu gibiydi. Tae ve Jungkook ise ağızları bir karış açık duruyorlardı.

"Ne oldu lan?"

Sorumu es geçip yanımdan geçtiler. Onlar ilerlerken Yoongi'ye döndüm.

"Bunlara ne oldu şimdi?"

Ellerini iki yana açarak "Bilmem."dedi ve yanımdan ilerledi.

Arkalarından bakakaldığımı fark edip hızla yola devam ettik.

En sonunda düzlük alana ulaştık.

"Oha burası barın arkasına mı açılıyormuş?" diye sordu Tae.

Arada 1-2 metre mesafe vardı. Tam olarak bitişik değildi. Hava kararmaya başlar gibiydi. Kapıyı açtım ve ışık yüzümüze vurduğunda hepimiz bir kaç saniye gözümüzü kapattık.

Ardından içeri adımladım. Hafif topuklumun sesi yankılandı.

Tezgahtan bir içki alıp en köşedeki geniş koltuğa yayıldım.

"Sanki az önce polisten kaçmamış gibi." dedi yanıma yayılan beden.

"Asıl önemli olan bu zaten. Yaşadığını gizlemek.
Yaşamadığın gibi göstermek."

"Yani anlattığın şeylere inanmamalıyım?"

Güldüm.

"Sen bilirsin ama bu işe yaramaz. Bir kez o güven kapısını kırdın. İlla ki elinde olmadan tekrar tekrar güvenirsin."

"Ben sana gerçekten güvendiğim için güveniyorum."

"Bu romantik anınızı bölüyoruz ama.." dedi ve tam yanımıza oturdu.

"O zaman siktirip gidebilirsiniz." diktiği gözleriyle Yoongi.

"Bu hyungum ne derse o valla. Birazdan gideriz hyungumm." dedi yalaka Kook.

"Ne ara hyungun oldu acaba sorması ayıp?" diye sordum merakla.

"Ayıpsa sorma hyung. Hem bu hyungu ilk gördüğümde dedim ki 'Bu yakışıklı hyung nasıl jimin hyunga bakmış'. Yani ilk anda anladım ne kadar kaliteli bir insan olduğunu.

Merakla Yoongi'ye dönüp
"Ne söyledin lan bu veletlere?! "

"Bu onlar ile benim aramda." onlara dönüp onay alırcasına sordu. "Değil mi çocuklar?"

"Min Yoongi' nin askerleriyiz." diyip asker selamı verdiler.

"Adını bunlara verdin mi yani?" dedim şaşkınlıkla.

"Tabi ki. Onlar benim askerlerim."

"Ayy ne haliniz varsa görün" diyerek içkimi dikleyip kalktım.

Benden beklenmeyen performanslar bunlarr

Hadi by