8~

13 3 0
                                    

Norman Pov:
Sonunda biraz uzaklaştım ancak şu Charon'ın girdiği ormanı bulup girsem iyi olucak.Orda takılırken kafamı daha iyi toparlayabilirim ve kimse de görmez sanırım.Ama tek sorun, nerde bu orman? Gerçi bi de onu bulmakla mı uğraşcam cidden.Kim bilir ne kadar uzakta kalmıştır.En iyisi yürürken düşünmem olucak sanırım. Umarım bizimkilerden birine denk gelmem.
Karanlığın ortasında yürüyorum şimdi.
Acaba gerçekten de şizofren miyim?
Ya da delirdim mi?
Babamdan kurtulmak için önce içkiye başladım.Kendi isteğimle o zaman içmeye başlamıştım.Ama zamanla etkilerini yitirdiler ve boş şişelerden fayda gelmiyceğini anladım.Herhangi bi inancım var denemezdi.Babam hep böyle olmamı istedi. İçkiye kızmazdı belki ama dini şeylerden nefret ederdi. Sanırım dinsel travma nedenim o...
Biraz daha geçmişi düşünüp parçaları birleştirmeliyim.
Bana hep birşeyler içirmeye ya da vermeye çalışırdı.Yapmayınca da ağzıma sıçardı. Bende kabullenmek zorunda kalırdım.Sonra bi gün cidden işe yaradıklarını ve kafa yaptıklarını farkettim.İçkiye yöneldim ama bana zorla verdiği tek şey bu değildi...İçkiyle beraber sigaraya da başladım oh mis.Ama bi süre sonra kafamı dağıtmak için yeterli olmamaya başladılar.
Ot?
Hayır.
Ben hiç kendi isteğimle ot denemedim.
Hepsi onun suçuydu.
Bağımlı gibi birşeye dönüşmeden önce farkettim ve artık bana naparsa yapsın verdiği otları asla almıyordum.
Bu onu daha da sinir etti.Her şekilde vermeye çalıştı.Ama hayır bu işin iyiye gitmediğini farketmiştim.Sigara ve içkiyi kendi isteğimle alıyor olmam onu sevindirmişti.Ama bunların yeterli gelmediğini o da farketmişti.Belki de ota da bağımlı olursam benden kurtulabileceğini falan düşünüyordu?
O benden kurtulmak istiyordu bende ondan...Annemse "bizi" ondan kurtamaya çalışırdı hep...Annemin yüzünü bile hatırlayamıyorum.Ben çok küçükken babam bana böyle şeyler vermeye başlamıştı,annem onu engellemeye çalışınca babam onu çok fazla dövmeye başlamıştı.Annem ne babamı durdurabilmiş ne de beni ve kendini kurtarabilmişti.Hatırlıyorum da babam sık sık benim ve annemin üzerinde sigara söndürürdü.Bana o kadar çok yapmasa bile anneme cidden çok acı çektirdi.
Annem de dayanamadı.
Kapıyı açtığımda onun asılmış solgun bedenini görmek bende çok büyük bi şok yaratmıştı.
Babam hiç umursamadan beni bi kenara çekti ve annemin bedenini yedi...
Aptal...
Bedeninin yenmesini izlemek daha da korkunçtu benim için.
Uzun siyah saçlarının ardında kalmış siyah gözleri artık parlamıyordu.
Ama sanki hala beni izliyordu.
Ama bu normal gelmemişti.
Bana çok garip bir şekilde bakıyordu.
Nefret dolu gözlerle...
O günden sonra babam bana daha da yüklenmeye başladı.Sonuçta engel olucak kimse kalmamıştı... Dışarıya asla çıkmama izin vermiyordu.Evde perde bile açılmazdı gerçi.Ona karşı çıkmazdım.Çıkamazdım ki zaten amk.Beni de yerdi. Çok sinirlendiğinde bana saldırdığı zamanlar oluyordu.Babama karşı olan bu nefret ve sinirimi hep kendimden çıkardım.Vücudum çürüklerle ve kesiklerle doluydu. Çoğu benim sanat eserimdi.
Bende ölmek istedim.
En azından annemin yanına giderdim bi umut?
İntihar etmek...
Bunu yapabilirdim.
Denedim.
Ve halat koptu...
Annemi alan halat beni burada öylece bırakmıştı...
Neyseki babam o gece dışardaydı.
Babam genelde geceleri dışarda geçirirdi.Kendine yemek için yeni kurbanlar arardı.Dışarda olmadığı gecelerde klasik benimle uğraşırdı.
Döngüden çıkmayı denedim.
İntihar işe yaramamıştı...
Dini şeyler işe yarar mıydı?
İnandığım birşey yoktu.
Onu ben yarattım.
Dua ettim.
Aylarca...
Ve yirmi altı ay sonra karşılık buldum?
O güve...
Babam evde yoktu.Bi anda beyaz bi güve gördüm.Bana doğru uçup elime kondu.Sonra tekrar havalanıp bi odaya girdi.Girdiği oda da bi kitap vardı.
Elime aldım.
Bu kurtuluşum olabilir miydi?
Kitabın içinde bi ayin ve yapılışından bahsediliyordu.
Bende yaptım.
Tanrı?
Gelmiş miydi?
Bu o muydu?
Babam eve döndüğünde Tanrı onu acımasızca yedi.
Neden hep birileri benim gözlerim önünde yeniliyor?
Gerçi yenilenin babam olması hoşuma gitmişti.
O da ölmeden önce bana nefret dolu gözlerle bakmıştı.
O adama hayatım boyunca zoraki olarak "baba" demiştim.
Ben sadece yeni bi gerçeklik için dua etmiştim...
T="Öyleyse bana gel,geceyi gündüze çevirebiliriz."
O bunu biliyordu.
Bana elini uzattı.
Elini tuttum.
T="Anlayamayacağın çok fazla şey var..."
Ve hops artık burdayım.Beni buraya getirdi ve öylece bırakıp gitti.
Ama neden dualarım kabul edilmişti.
Ben artık neyim?
Yarı melek mi?
Charon bana buraya getirilen insanların yarı melek gibi bişeye dönüştüğünü söylemişti.
Öyleyse burda benden başka insanlarda olmalı.
Onları bulmalıyım!
Bana yardımcı olabilirler?
Ama nasıl bulcam?
Benden saklanan çok fazla şey var.
Nedense herşey bi yalandan ibaretmiş gibi hissediyorum.
Bu sadece hislerimden ibaret olmayabilir...
Belki de Charon'ın bu dedikleri de yalandan ibarettir?
Peki ya Luke ve Epta?
Kime güvenmeliyim ki?
Ya da kim bana gerçekleri anlatabilir ki?
Düşünmeyi bırakıp ciddi anlamda etrafıma bi baktım da baya yürümüşüm siktir...Burda yolumu nasıl bulcam amk!
Galiba kayboldum...
Etrafımda bi tam tur atıp dikkatlice bakındım.
Garip bi şey var.
Tam arka çaprazımda...
Oraya gitmeliyim?
Oraya koşmaya başladım.
Neresi olduğu sikimde değildi.
Yanına yaklaşırken minik bir binaya(?) benzediğini farkettim.
Tam kapının önünde durdum.
İçeri girsem mi?
Bu sırada Luke ve Epta/Yazar Pov:
Epta elindeki kitabı okumayı bitirdi ve kafasını kaldırıp Luke'a baktı.
L="Ne okudun böyle iki saat?"
Epta elindeki kitabı Luke'a uzattı.
Luke donup kalmıştı.
Bu Luke'un Baba Projesi'ni yaparken kullandığı kitaptı.
Melek Anatomisi.
Hatta bu kitabın içinde bazı yerlerde Luke'un notları da bulunuyordu.
Luke sertçe Epta'ya döndü.
L="Neden bunu okudun ki?!"
E="Daha iyi kavrayabilmek için-"
L="Epta lütfen kafanı bulandırma.Sana bi beyin naklediceğimizi biliyorsun.Bu tür şeyleri o zaman düşünürsen hem açından hem de bizim açımızdan daha mantıklı olur."
E="İyi ama neden?"
L=" ÇÜNKÜ GERİZEKAL-"
Birisi zorlayarak dış kapıyı açmıştı.
Biri içeriye girmişti.Koridorun dışındaki adım sesleri rahatlıkla duyulabiliyordu.Giren kişi her kimse adımları hızlı ve gürültülüydü.
E(kısık sesle)="Şimdi kim geldi Luke?"
Luke eliyle Epta'nın ağzını kapadı ve kendi ağzına da götürerek sessiz ol işareti yaptı.Epta onun elini ittirdi ve kapıya yöneldi.Luke anında koluna yapışıp onu kendine çekti ve fısıldadı.
L="Buraya ondan başka kimseyi çağırmadım.Kimin geldiğini bende bilmiyorum."
Epta'nın gözleri kocaman oldu.
E="Kim gelmiş olabilir o halde?"
L="Kapa çeneni mal!"
Giren kişi her kimse bütün odalara tek tek girip çıktığı kesindi.
Luke Epta'nın omuzlarını tuttu.
L="Gelen kişi kim bilmiyorum ama bakmaya gidicem,sen burda kal."
E(Luke'un kolunu tutarak)="Hayır gitme."
Bu esnada adım sesleri kesilmişti.İkisi de bunu farkedip kulak kabarttı.
E="Sanırım gitti hani gidip bakmana gerek yok."
L="Bunu bilemey-"
N="LUKE,EPTA BURDASINIZ!!!"
L-E="NORMAN!?!?!?!!!"
Epta hızla Norman'a sarıldı.Norman başta bunu garipsese de sonrasında gülümseyerek Epta'ya karşılık verdi.
Luke Pov:
ANANI AVRADINI SİKEYİM!!!ONUN BURAYA ASLA AMA ASLA AMA ASLA GELMEMESİ GEREKİYORDU.HARBİLİ SIÇTIK BU SEFER!ONU BURAYA GETİRSE GETİRSE CHARON PİÇİ GETİRMİŞTİR.NERDE LAN O PİÇ!AĞZINA SIÇICAM ONUN!
L="Eee Charon nerde?"
Yazar Pov:
Bu sırada Epta Norman'ı bırakmıştı.
N="Bekle Charon mı?"
L="Evet seni buraya o getirmedi mi?"
N="Ha,yok lan kendim buldum burayı."
L(şaşırarak)="Charon şuan burda değil mi yani?!"
N="Yok değil. Ayrıca buna niye bu kadar şaşırdın ki?Kafamı dağıtmak istiyorum dedim ve onu bırakıp yürüyüşe çıktım,biraz fazla yürümüşüm sanırım buraya kadar geldim."
L="Oha lan, gerçi neyse ne..."
Bu sırada Norman etrafına bakındı.Garip gelmişti burası.Ama daha garip gelen bişey vardı.
N="Nerde duysam tanırım,buraya sigara kokusu sinmiş.Yoksa siz işimiz var diyip buraya gelip kaçak sigara mı içiyonuz lan?"
L-E="YOK LAN!"
N="Heyecan yapmayın oğlum kimseye söylemem.Bende içerdim hep hatta bana da bi dal teklif etseniz şuan seve seve kabul ederim.İyi gelir."
Bunun üzerine Epta bi kahkaha patlatırken Luke sadece gülümsedi.
N(üzülerek)="Ne yani sigara yok mu?"
L="Hayır biz burda sigara falan içmiyoruz."
N="Kim içiyor o zaman?"
L="Buna mı takıldın cidden?"

Honey I'm Home Fanmade Story (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin