˙ྀི ˖°🎨 ༘ ⋆。˚
Aklı havada bir ressam olan Hwang Hyunjin, kendinden ödün vermeyen iş adamı Kim Seungmin'in kendini her anlamda dağıtmasına izin veriyor.
bolca çocukluk travmaları ve birey üstünde etkileri. psikolog değilim, üstüne eğitim almadım, sa...
sorgulayıcı bakışlarımı fark etmiş olmalı ki; senden çok tanıyorum seni, diyor. hah. koltuğa oturup bacaklarımı üst üste atıyorum, nedense beni korkutması gerekirken güven veriyor bu sözler.
"devam et."
"seni ilk gördüğümde, o ara sokakta bir köpek besliyordun. pantolonunda boya izleri vardı, köpeğin kafasını okşayıp gülümsüyordun." eskizlerimi astığım panoyu ve masayı incelerken devam etti.
"birkaç gün sonra oraya yakın bir parkta gördüm, normalde bu taraflara sık gelmem. iki sefer de bir arkadaşıma uğramak içindi. sonrasında seni tekrar görebilmek için geldim." derin bir nefes aldı.
"bir süre sonra, çoğu akşam yemek yediğin restoranı ve atölyeni istemesem de ezberledim. adımlarım sürekli seni buldu." biraz duraksayıp bana baktı.
kesinlikle bunları duymayı beklemiyordum, ne zamandır beni takip ettiğini hatırlayamıyorum bile. bahsettiği şeyler hakkında tek bir fikrim yok. haftada bir iki gün köpekleri beslerim, bazen parka uğrar müzik dinlerim. bunlar benim rutinlerimden sadece bazıları.
"ne zamandır?" kelimeler arasında duraksayıp nefeslendim, iki kelime ağzımdan zor çıkıyor.
"hmm, bilemiyorum. birkaç ay belki de." tuvallerimin üstünde elini gezdirdi.
"ah" portresini görmek şaşırtıcı olmuş olmalı. çekik gözleri her zamanki sıradanlığını kaybediyor ve çehresi yumuşuyor. bu ifadeyi görmeyi dileyerek çizmiştim o portreyi, istediğime ulaşmanın verdiği hazla tebessüm ettim.
"beğendin mi?" bu bir soru değildi, düz bir şekilde oturuyordum şimdi. kafasını eğdi ve kıkırdadı.