ОГОНЬ И ВОДА (ATEŞ VE SU)

180 5 6
                                    


Lanet olsun. Ne muazzam şey seni sevmek! 

Aşk, sevmek, aşık olmak, deli gibi sevmek, ayrılmak ve bir daha kavuşamamak...

Son zamanlarda kafam allak bulaktı. Dersler, bu sene olacak sınavım birde şimdi Ateş diye bir çocuk girmişti hayatıma. 

Geçmişten kalma o çürümüş aşkım tekrar canlanıp meyve verecekmiş gibi hissediyordum.

 Ateşin "geliyorum" mesajına dayanamayıp Alya'yı çağırmıştım. Alya da çocukluk arkadaşımdı ve maalesef Ateşi o da tanıyordu.

Kapı çaldığında Alya'nın geldiğini düşünerek hızla kapıyı açtım ve tam da tahmin ettiğim gibi tam zamanında gelmişti. 

Gelir gelmez ona sıkıca sarıldım. Evet bir sürü arkadaşım olabilir ama bu kız benim için bambaşkaydı.

Koltuğa oturduğumda Alya'nın kupa da uzattığı kahveyi aldım ve konuşmaya başladım.

"Her şey bugün oldu ne olduğunu ben daha kavrayamadan oraya geliyorum dedi." Başını sallayarak ellerini tırnaklarının üzerinde gezdirerek "sonra mesajlarına baktı mı?" Kafamı hayır der derecesinde salladığımda kahvesini masaya koyup yanıma geldi ve çıplak koluma rahatlatıcı tırnaklarını gezdirirken konuşmaya başladı. 

"Bebeğim bak sana bir şey soracağım ama bana içinden geçen her şeyi rahatlıkla anlatabilirsin."

Kolumda gezinen tırnaklarını görünce hafif bir tebessüm ettim. Bu kız beni nasıl sakinleştireceğini çok iyi biliyordu, işte onu bu yüzden seviyordum, asla yapmacık olamıyor bazen sanki benmiş gibi kararlar veriyor, aklımdan geçenleri ben anlatmadan en ince ayrıntısına kadar anlıyor. Aşığım bu kıza ya.

"Tamam sor", derin bir nefes aldı "bu gece Ateşin bir anda sana yazması ve geliyorum demesinde tekrar geçmişten kalma hislerin canlandı mı?" 

Biraz Alya'ya baktıktan sonra yerdeki halıya bakıp konuşmaya başladım,

"Yani bende tam olarak bilmiyorum, hislerimi eskisi kadar yoğun yaşayamadığım için hissedemiyorum da ama sanki tekrar Ateşe karşı bir şeyler hissedeceğim diye düşünüyorum, bazen de eskide kalmış gençlik aşkı olarak düşünmek istiyorum ama olmuyor, bu aralar her şey üstüme üstüme geliyor, tek başıma ayağım denizin ucundaki kayaya bağlı bir şekilde boğuluyorum gibi hissediyorum."

Son cümlemi kurduğum an öksüren Alya'ya takıldı gözlerim. Tekrar bana baktığında "Nasıl tek başına ya, ben senin o düşüncelerinde bile başının belası olarak hep orada olmak istiyorum, evet yaşadıklarına ben belki senden daha çok üzülüyorum ama eğer boğulacaksak kocaman bir denizde bile seni yalnız bırakmam bende seninle boğulurum."

Gözlerimin içine bakarak bana kollarını açtığında bende kendimi tutamayarak bacaklarına kafamı koyup hıçkırarak ağlamaya başladım, Alya da beni sıkmayıp başımı okşadı. 


Gözlerimi açtığımda üstümde battaniye odamda ki yatağımda uzanıyordum. Aynaya baktığımda saçlarım dağınık gözlerim ağlamaktan şişmiş bir şekilde berbat gözüküyordum. Alya'ya bakmaya gittiğimde koltukta oturmuş kedimi seviyordu kafamı cama çevirdiğimde camdan dışarıyı izleyen biri daha vardı gözüm ona takıldığında yavaş ve sersem adımlarla ilerlerken Alya'nın tedirginleşmiş sesiyle gözüm ona kaydı.

"Uyandın mı tatlım?" Alya bana bakarken gözleriyle camı işaret etti tekrar cama baktığımda bana dönük olan bir Ateşi gördüm...

Bakışları hiç değişmemişti, dağınık kumral saçlarıyla kaslarını belli edecek bir siyah tişört altına içine soktuğu tişörtün siyah bol kumaş pantolonu ile eskisinden daha yakışıklı bir adam duruyordu resmen karşımda.

AŞKIN İTİKAMI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin