KUDRETLİ DÜŞÜŞLER

2.1K 97 61
                                    









"Her karanlık kendisini sonlandıracak şafağın tohumlarını içinde taşır..."
DANTE ALİGHİERİ



Kader aldı kalemi eline

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Kader aldı kalemi eline. Kalemi maviydi, önüne açtığı boş defter sayfası kar beyaz. Yüzlerce hikâye yazmıştı bu deftere, her yazdığıyla birlikte kalınlaşıp kitap olmuştu. Ama hâlâ durmuyordu, durmak bilmiyordu. Duramazdı ki. O durursa hayat dururdu.

Önce bir kadın çizdi önündeki kağıda, sonra da bir çocuk. Gözleri kapalıydı Kader'in, gözlerinin önünde bir fotoğraf karesi olarak belirirdi yazacakları, şu an da o resmi tüm hatlarıyla görebiliyordu. Kadın, çocuğun elinden tutuyordu. Arkalarında bir ev, bir dünya yanıyordu ama kadın çocuğa gülümsüyordu.

Bu kadın, bir anneydi.

Sadece anneler, Kader'in yazdıklarını bir bir değiştirebilecek güçteydi. Korkardı hep annelerden. Şu an gözlerinin önünde beliren anne de, çok güçlü bir anneydi. Sadece oğlu vardı. Bir o. Tek varlığı.

Sonra bir anda arkalarındaki evdeki yangın söndü, sönen alevlerin arasından bir adamın silüeti belirdi. Gördükleriyle Kader'in durmaksızın çalışan eli duraksadı. Kader hiçbir şeyi kendisi belirlemezdi, düğümleri kendisi atmazdı. Ona gösterileni, ona verileni defterine yazardı sadece. İşi buydu. Bağları Tanrı kurar, hikâyeleri o yazardı.

Adamın karanlık silüeti, aniden atıldı ve kadını aldığı gibi kapıp götürdü. Elleri oğlunun ellerinden zorla koparıldı. Çocuk az önce annesinin elini tuttuğu eline bakakaldı, ama engel olamadı. Yalnız kaldı çocuk. Yapayalnız, bir başına.

Kadını kapıp alan adam, onu alıp kendi karanlığına hapsetti. O adam Şeytan'ın beden bulmuş hâliydi, Şeytan'ın ta kendisiydi. Kadınla beraber gözden yitip gitti. Kadın öldü, çocuk tek kaldı.

Bir anlık duraksamış kader, gördüklerini olduğu gibi kağıda geçirdi. O an onu çok şaşırtan bir şey oldu. Adamın kadınla birlikte yok olan silüetinin arkasında, bir kız çocuğu belirdi. İki çocuk birbirine o anda düğümlenmişti. Tanrı tarafından değil ama, Kader'i değiştirme gücüne sahip diğer varlık, Şeytan'ın ta kendisi tarafındam.

Hikâye burada bitti sandılar, çok yanıldılar. Şeytan'ın kaçırıp alıkoyduğu, Şeytan'a boyun eğmek zorunda bırakılan kadın, bir anneydi. Ve anneler, kaderi değiştirebilirdi.

O anne, Şeytan tarafından götürülmeden önce, arkasında bir mektup bıraktı.

Her şey, o mektupla başladı.

O mektubu kimse öngöremedi. Ancak biri Şeytan'ın bağrından olma biri Melek'in koynundan doğma iki çocuğun hikâyesi, o mektupla birbirine dolandı.

Peki o mektubun Kader'in seyrini tamamen değiştirmesi ve normal şartlarda asla kesişmeyecek iki hikâyeyi birbirine bağlaması tesadüf müydü?

Hayır, Kader'le yazılan şu hayatta, tesadüf diye bir şey olamazdı.

Ama o mektubun varlığını, kimse açıklayamadı.

Tanrı da, Şeytan'ın müdahalesiyle Kader'i değiştirmesine bu defa engel olamadı.

Bir anne gitti, arkasında mektubunu bıraktı.

Kaderleri birbirine dolanan iki çocukla birlikte.

🌬️

KUDRETLİ DÜŞÜŞLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin