0 | DÜĞÜM

1.5K 128 105
                                    



02.01.2024

Yeni kurgumla karşınızdayım! Bu kurgu için çok heyecanlıyım. Neredeyse İzmihlâl'e başladığımdan beri aklımda ve aylardır taslaklarımda duruyor, yayımlamak için doğru zamanı bekliyordum. Sonunda o gün geldi ve işte buradayızzz🫶🏻

Bu kurgu, İzmihlâl'le doğrudan bağlantılı olacak bir kurgu. İster ikisini aynı anda, ister bağımsız olarak ayrı ayrı okuyabilirsiniz. Ancak en başta olmasa bile, daha sonraları birini okumak öbürü hakkında bazı spoiler almanıza sebebiyet verebilir. Ona göre dikkatli okuyun ballarım.

Umarım bunu da en az İzmihlâl kadar seversiniz🤗 İyi okumalar canlarım❤️






Bu kurguda geçen tüm kişi, kurum ve olaylar hayal ürünüdür. Gerçekle bağdaştırılamaz.







GİRİŞ
── ──
DÜĞÜM





"Gerçek bölünemez, bu yüzden kendini tanıyamaz; her kim onu tanımak isterse bir yalan olmak zorundadır..."
FRANZ KAFKA




Mayıs 2006, İstanbul

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.













Mayıs 2006, İstanbul

Gece tıpkı bir zebanî gibi şehrin üzerine çökmüştü, kuşatmayı başlatalı çok olmamıştı ama henüz. En fazla birkaç saatti, gökyüzünün maviden ferâgat edip, karanlığa kucak açışı. Gök böyleydi; sadakatsiz bir adama benzerdi. Maviyi severdi, gündüzleri hep onun koynunda yatardı; ama gece olur olmaz soluğu siyahın yatağında alır, karanlığın kanatları altına sığınırdı. Karanlıkta kopamadığı, cezbedici bir şeyler vardı.

Ama fark edemezdi bir türlü, siyahın işgaline izin verdiğinde, tüm kötü canavarları dünyaya çağırırdı.

Karanlık, Şeytan'ın en güçlü silahıydı. Kötüler gündüzleri uyurdu çünkü güneş ışığında taşa dönerlerdi; geceleri uyanır, şaha kalkarlardı çünkü ay ışığında hayat bulurlardı. Karanlık kuşatmasını başlatır başlatmaz, en kuvvetli askerlerini insanların üzerine salar, savaşı başlatırdı. Sadece aptal olanlar canavarlara yem olurdu. Korkusuzlar ve akıllılar, bir şekilde karanlıktan kaçmayı başarırdı.

Çünkü Tanrı hep iyilerden ve masumlardan yanaydı.

En azından o öyle zannediyordu.

Aslında bir sebebi yoktu, ama oldu olası sevmezdi geceleri. Küçüklüğünden beri korkardı karanlıktan. Çünkü karanlığın ne gizlediği hiçbir zaman belli olmazdı. Karanlıkta güvende olduğunuzu düşündüğünüz, hatta bundan emin olduğunuz anlarda bile hiçbir zaman güvende değildiniz. Ama insanoğlu işte, Şeytan'ın ne kadar güçlü, insanın da manipüle edilmeye ne kadar meyilli bir varlık olduğunu hemencecik unutuveriyordu. Unutmaya meyilliydi çünkü.

KUDRETLİ DÜŞÜŞLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin