Bölüm 7

60 6 0
                                    

"Eğer kızlardan hoşlanıyor olsaydım listenin en başında sen olurdun."

"Biliyorum," diye göz kırptı Morgana. "Şimdi eve gideceğim."

"Son dakika hediyeni ayarlaman gerektiğini söylememiş miydin?" Merlin sordu ve Morgana'nın ikisi arasında gözlerini gezdirmesine neden oldu.

"Garip bir şekilde, hediye kendi başına bir araya gelebilirmiş gibi görünüyor."

Arthur kıkırdadı ve başını salladı, "Teşekkür ederim, Morgana."

"Şimdi, bu akşam görüşürüz, çocuklar. Akşam yemeği tam yedide ama erken gelebilirsiniz. Babam seni özledi."

"Çok şüpheliyim. Gerçi merkez ofiste çalışmak üzere Londra'ya döndüğüm için mutlu olacaktır. Yıllardır bunu istiyordu."

"Belki de ben gelmemeliyim..." Merin başını eğdi.

"Hayır," dedi Arthur, "Benimle gelmeni istiyorum. Lütfen."

"Giyecek güzel hiçbir şeyim yok."

Morgana, "Aslında var," dedi ve yanında getirdiği elbise çantasını eline aldı. "Hadi bakalım. Giyinmeye hazır olana kadar açma Mağazayı saat dörtte kapatırsın, ben de arabamı saat altıda seni alması için dairene göndereceğim. Arthur, sanırım şuan benimle eve gelmektense burada kalmayı tercih edersin."

"Evet, sanırım kitaplara göz atıp envanter listesi çıkartmalıyım, biliyorsun."

Morgana başını salladı ve göz kırptı, "Envanter listesi, evet... Çok önemli. Sonra görüşürüz. Geç kalmayın."

"Bunu hayal bile edemezdim." Merlin sırıttı. 

Morgana hızla mağazadan çıktı ve kendisini bekleye SUV'a bindi, sürücü kaldırımdan uzaklaşırken el sallayarak vedalaştı. Arthur ve Merlin dönüp birbirlerine baktılar ve güldüler. 

"O ele avuca sığmıyor," diyerek gülümsedi Arthur. "Ama o aileden."

"Ailenin olması iyi bir şey."

Arthur, Merlin'i kollarına aldı ve onu öptü. "Artık senin de ailen var. İşlevsel olmayan bir aile... ama yine de bir aile."

Merlin ona baktı ve başını salladı. "Beni istediğine hala inanamıyorum."

"Seni istiyorum... Seni hemen şimdi istiyorum," dedi Arthur baştan çıkarıcı bir şekilde.

"Burada, mağazada mı?"

"Noel arifesi, her yerde kar var. Hiçbir müşteri de göremiyorum."

"Mmm, sanırım haklısın," Merlin Arthur'un elini yakalayıp onu ofise götürdü. Dudaklarına kapanarak onu duvara doğru itti. Ellerini giydiği mavi kazağın altına kaydırıp karnının üzerine doğru uzatırken dudaklarına doğru, "İnanılmaz derecede ateşlisin," dedi. "Kadere inanıyorum."

"Tanrım, Merlin..."

"Ben seninim... Sen benimsin..." dedi Merlin, eli Arthur'un uyarılma hissini kot pantolonunun üzerinde gezdirirken. Kapının açılma sesi onu nefes nefese kıkırdattı. "Bu düşünceyi aklında tut," diye sırıttı, onu hızla öptü ve ardından müşteriye yardım etmeye gitti. "Mutlu Noeller, size nasıl yardımcı olabilirim?"

Arthur başını duvara yaslayıp güldü. Kesinlikle doğru kararı veriyordu. Tüm durum ne kadar gerçeküstü olsa da, ait olduğu yerin burası olduğunu yüreğinde ve ruhunda biliyordu. Kıkırdayarak kazağını ve saçını düzletip ofisten çıktı. 

"Bunları size hediye paketi yapmamı ister misiniz?" Merlin müşteriye sordu, genç bir kadın ve kızı başını salladı. 

"Teşekkür ederim, bu harika olurdu. Bugün açık olmanıza çok sevindim. Dün gittiğimiz diğer kitapçı kitap için sipariş vermek zorunda kaldı ve yılbaşından önce gelmeyecekti."

"Bu serinin her zaman en az iki kopyasını stokta tutmaya çalışıyorum. Ne kadar popüler olduğunu biliyorum. Bunları sizin için paketleyeyim." Merlin, kasanın arkasında dolaşırken ve Arthur, ilki unuttuğundan beri kendine bir fincan kahve daha hazırlamak için kahve alanına gittiğinde dedi. Tarçınlı bisküvilerin olduğu masaya oturdu. "İşte bu kadar, " Merlin sırıtarak kitapları bir çantaya koydu ve kredi kartını çalıştırdı. "Mutlu Noeller."

"Mutlu Noeller, Merlin, tekrar teşekkür ederim."

Onlar gittikten sonra Merlin masada Arthur'a katıldı. "Kahve için özür dilerim."

"Hayır, benim hatamdı. Dikkatini dağıttım."

"Dikkat dağıtma konusunda çok iyisin."

"Ve sen de çok dikkat dağıtıcısın."

Merlin kıkırdadı, "Dün gece o kapıdan içeri girmene çok sevindim."

"Ben de," Arthur öne doğru eğilip Merlin'in ellini masanın üzerinden tuttu. "New York'a geri dönmeyeceğim. Her şeyi buradan halledebilirim."

"Senin evin ve eşyaların yok mu?"

"Asistanım her şeyi halledebilir. Dairemin kira kontratı iki ay sonra dolacaktı. Giysilerim ve diğer birkaç eşyam dışında oradaki hiçbir şey bana ait değildi. Merlin, oraya asla kök salmadım. Çalıştım, yedim ve uyudum. Gerçek bir hayatım yoktu, hiçbir ilişkim yoktu. Burada da işimi yapabilirim."

"Nerede yaşayacaksın?" diye sordu Merlin. 

"Seninle yaşamayı seviyorum. Isıtıcıyı düzeltip ikinci yatak odasında çalışabiliriz. Yani eğer senin için de sorun olmazsa."

Merlin gülümsedi, "Sadece ikinci yatak odasını ofise çevireceksek çünkü ben benimle aynı odada uyuyacaksın."

Arthur, "Bunu söyleyeceğini umuyordum," diye sırıttı.



*04.01.2024*

Christmas Knight /MerthurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin