Hepiniz yeni bir bölüme hoşgeldiniz, uzun bir bölüm sizi bekliyor şimdiden hepinize keyifli okumalar diliyorum...
Arif'in dilinden,
Güçlü bir ses tonuyla kapıdan Cenan'a seslendim.
"-Cenan Bey bavul kendi kendine mi hazırlanacak?"
Sonunda uzun süredir beklediğimiz turne günü gelmişti.
Birazdan yola çıkacaktık ve 2 gün turne yerinde tatil yapacaktık.
Yani İzmir'de
Normalde altyapıyı turnelere katılmıyordu fakat bu sefer bir farkındalık yapmak istediler ve bizi de aldılar.
Bu turne hem benim için hemde diğerleri için çok iyi olacaktı çünkü uzun süredir aynı düzendeydik.
Haliyle herkes sıkılmıştı
Ayrıca kadrodakiler bize küçük bir sürpriz hazırladıklarını söylemişti. Bu yüzden ekstra heyecanlıydım.
Cenan odaya geldiğinde yavaşça bacağına vurup bavulunu hazırlamasını söyledim.
Gülerek bavulunu açtıktan sonra hızlıca 3-4 kıyafet alıp etrafına bakındı.
"-Ne oldu?"
Anlamında başımı salladım.
"-Ya sanki iki tane bavula gerek yok gibi. Seninkine katsam sorun olur mu? Fazla eşya almayacağım zaten"
"Olur tabii ki de"
Diyip hazırladığım küçük bavulu geri açtım.
Cenan bavulun boş yerine kıyafetlerini koyup kişisel eşyalarını da yerleştirdikten sonra bavulu kapattı.
Artık her şey hazırdı, tek yapmamız gereken şey buluşma yerine gitmekti.
Arabaya bindikten sonra kolay bir şekilde buluşma yerine ulaştık.
Emre ve Tuğba bizi uzaktan görüp yanımıza doğru geldi.
Emre ellerin açarak
"-Kimler gelmiş kimler gelmiş" Dedi.
Kısa bir sohbetin sonrasında dördümüzde diğerlerinin yanına gidip otobüsü bekledik.
Cenan evden çıkmadan önce yine eski sevgilisi tarafından defalarca aranmıştı, bu yüzden durmadan etrafını kontrol ediyordu....
Az da olsa Cenan'ı sakinleştirdikten sonra otobüsün gelmesi ile bavullarımızı bagaja yerleştirdik.
Cenanla birlikte en arka koltuğa oturmuştuk.
Midem hassas olduğu için cam kenarına ben vardım.
Önümüzde Cemile ve Yeşim, arkamızda ise Oğuz ve Selen vardı.
Biraz yanımızda ise Emre ve Tuğba vardı. Hepsiyle kısa kısa sohbetler ettikten sonra Cenan 'a döndüm.
"-Eğer kusarsam beni döver misin?
Diye şakaya vurdum.
Cenan gülerek yüzünü ekşitti.
Yaklaşık 10-15 dakika içinde otobüs hareket etti.
Herkes birbiriyle sohbet ediyordu, ortam beklediğimden daha da enerjikti.
Şoför müzik sesini arttırdığında Hilmi ve Atakan ayağa kalkıp oynamaya başladı.
Ortama uyum sağlayabilmek için onlar oynarken bende elimle ritim tutuyordum.
"-Ohhh kalkın la oturmaya mı geldiniz?" Dedi Hilmi.
Hacı da ayağa kalktığında ortam daha da ısındı.
Müzik olarak
"Mustafa Sandal-Aşka Yürek Gerek" çalıyordu.
Neredeyse herkes müziğe eşlik ediyordu.
"Aşka yürek gerek, anlasana
Her defa yanıyorum ama gitmeliyim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kutu | ArCen
Teen Fiction"-Bu kutu fikrini uçakla seyahat ederken bir hostesten duymuştum. Kara kutu denilen bu şey uçağın başına bir şey gelmedikçe açılmaz, kimsenin ulaşamayacağı bir yerde dururmuş. Ne zaman uçağın başına bir şey geldi kara kutuyu o zaman açarlarmış..."
