18🫧

1.4K 199 31
                                    

Bölüm erken geldi hadi yine iyisiniz dkdmdldmd

Yazım yanlışları varsa sorry keyifli okumalar aşklarım 👋👋

***

"Hâlâ gitmek istediğine emin misin bebeğim? Bak istersen babanı arayabilirim. Gelmez ve biz de Jungkook hyungunla beraber vakit geçiririz.". Bebeğim başını olumsuz bir şekilde salladığında artık ısrar etmemeye karar verdim. Belli ki gerçekten babasını özlemişti, aylardır benim yanımdaydı zaten.

Bebeğimin saçlarını okşadım. "Ne zaman gelirsin peki aşkım? Ben seni çok özlerim. Hem yarın dedenler gelecekti buraya, seni görmek isterler.". Minik eliyle yanağımı okşayıp, boşta kalan yanağımı öptüğünde gülümsemiştim. Çok tatlıydı...

"Yalın sabat delicem annisim soz.". O kadar şirindi ki tatlılığından ölüyordum. Oğlumun önce yanaklarını sonra da saçlarını ve ensesini sıkıca öpmüştüm. Tam o an ise zil sesi duyulmuştu. Ya Jungkook gelmişti ya da Wooshik ancak tek temennim ikisinin karşılaşmamasıydı. Rowoon birden benden ayrılıp şen şakrak bağıra bağıra kapıya doğru koşmuştu. "Babam deldi babam deldi!".

Ben de onun arkasından ayaklanıp kapıya gittiğim gibi kimin geldiğini gözetleme deliğinden kontrol edip, kapıyı öyle açmıştım. Wooshik gelmişti...Kapıyı açtığım an da oğlum koşarak babasının bacaklarına sarılmıştı. Wooshik ise vakit kaybetmeden oğluma eğilip kucağına almış ve yüzünün her bir yanını bir çok kez öpmüştü. "Aslanım benim. Çok özledim seni aslan parçam. Bir öpücük ver babaya hadi.". Rowoon kıkırdayıp babasının yanağını sıkıca, minik dudaklarıyla öpmüştü.

"Ben de seni osledim babisim.". Tatlı düşüncelerini dile getirdikten sonra başını babasının boynuna gömmüştü. Bu sırada ise Wooshik hem oğlumun sırtını okşuyor hem de saçlarını öpüyordu. Kısa süre sonra da bakışlarını bana çevirmişti. "Evleniyorsun demek...Hem oğlumun velayetini aldın hem de benim oğluma bir cici baba getiriyorsun bak sen."

Ne diyordu bu gerizekalı. Olay çıkarmaya gelmişti sanki buraya. Sözleri beni öyle çileden çıkarmıştı ki hazır cevap bir şekilde laflarını ağzına tıkadım. "Cici baba ne ya saçma sapan tabirler kullanma. Ayrıca ben çocuğuma baba olsun diye evlenmiyorum. Jungkook'u seviyorum ve hayatımızı birleştireceğiz bu kadar basit. Rowoon'un yanında bana bunları konuşturma.".

Kapının eşiğinde ayrılıp salondaki küçük çantayı alıp gelmiştim. İçinde Rowoon'un eşyaları, tableti vardı. Wooshik'e uzattığımda da çantayı alırken, bana temas etmeyi de ihmal etmemişti. Gerzek herif.

"Daha bir kaç ay öncesinde aradım seni. Evlenelim dedim sana. Oğlumuz için bunu yapacaktık Taehyung. Sonra ne olduysa bu Jungkook denen herifle nişanlandığını öğrendim.". Dişlerinin arasından tıslayarak konuştuğunda gözlerimi devirdim. "Kes sesini çocuğun yanında saçma sapan şeyler konuşm-".

"Ne oluyor burda?". Bakışlarım birden merdivenlere çevrildiğinde Jungkook'u görmemle başımdan aşağı kaynar sular akmıştı. Umarım duymamıştır dedim kendi kendime. Tok adımlarıyla yanıma ilerlediği an ben de hızlıca adımlayım elini tutmuş ve onu yanıma çekmiştim. "Cunkok baba!". Siktir...

Korkuyla Wooshik'in yüzünü incelemiştim. Vereceği tepkiden öyle korkmuştum ki. Rowoon'un Jungkook'a baba demesinin üzerine sanki Jungkook da bilerek yapıyormuş gibi Rowoon'un sözlerini tastiklemişti. "Bal oğlum benim.".

"Sen kimin çocuğuna oğlum diyorsun lan!?". Wooshik'in sesi apartmanı inletmeye başladığında gözlerim korkuyla Jungkook ve Wooshik arasında mekik dokumuştu. Tanrım hayır off!

"Wooshik lütfen susar mısın!? Rezil etmeye mi çalışıyorsun sen beni ya? Daha fazla uzatmadan git şurdan. Sabah da erkenden bırak oğlumu.". Aralarında büyük bir tartışma çıkmasın diye Jungkook'dan önce konuşmuştum fakat gerçekten hiçbir işe yaramamış gibi görünüyordu.

Influencer | Taekook ★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin