19🫧

1.4K 190 52
                                    

SelammxX

Ne kadar hızlı ileriliyoruz ya bölümler sıklaştı dndkdmkdn

Yazım yanlışları varsa sorryy, düz yazı sevmeyenler var textin arasında ama okuyun pişman olmazsınız 🥹🥹

Keyifli okumalar dilerim♡♡

***

Jungkook gece burada kalmıştı. Ve biz dün gece sevişmiştik...

Tanrım çok utanıyorum. Hem de bunu Rowoon evdeyken yapmıştık ve ben utançtan ölüyordum. Normalde evlilikten önce seksten uzak kalmak istiyordum fakat gece birden kızgınlığa girmiştim. Alfamla beraber olduğum için de kızgınlığım sona ermişti.

Çok ateşli bir geceydi fakat ne ben onun bağımsızlığını ilan eden yüksek iniltilerini duyabilmiştim, ne de o benim içime hapsetmek zorunda olduğum iniltilerimi duymuştu. Ama yine de mükemmel bir gece geçirmiştik. Gece duş aldıktan sonra da oğlumun yanında uyumaya gitmiştim yeniden.

Şimdi ise saat sabah yediydi. Annem ve babam geleceği için, dahası Jungkook da burada olduğu için erkenden kalkmış ve kahvaltı hazırlamaya gitmiştim mutfağa. Sofrayı güzelce donatmıştım...şimdiden evlenmişiz gibi hissediyordum ve bu çok güzel bir duyguydu.

Sofra hazır olduğu ilk an da misafir odasına gitmiştim Jungkook'u uyandırmak için. Saat neredeyse sekize gelmek üzereydi ve henüz o uyuyordu. Bu yüzden yavaşça yatağın yanına gidip boş bir kısma oturmuştum. "Jungkook-ah?". Onu usulca dürterek mırıldandığım da hiç bir tepki vermemişti. Bu yüzden yavaşça saçlarını okşamayı seçtim. Evlenince de onu her gün böyle uyandıracağıma emindim.

"Aşkım...". Bu defa dudaklarına minik bir öpücük bıraktığımda gözlerini birden aralamış, sonra da kollarını sıkıca etrafıma dolayıp, beni üstüne çekmişti. Önce şaşırmış olsam da daha sonra bu atağına karşın kıkırdamıştım. "Güzelim beni uyandırmaya mı geldi?". Dudaklarını sıkıca dudaklarıma bastırdığında elimde olmadan utançla başımı yere eğmiştim.

"Kahvaltı hazır...". İşaret parmağı ve orta parmağı ile çenemi kavrayıp, başımı yukarı kaldırdığında göz göze gelmiştik. "Utanıyor musun yoksa?". Evet çok utanıyordum ama bunu ona çaktırmak istemediğim için başımı olumsuz bir şekilde sallamış ve kendimden beklemediğim bir atak sayesinde dudaklarına sesli bir öpücük bırakmıştım.

"Anne...". Odada Rowoon'umun sesi yankılandığında, yavaşça Jungkook'un üzerinden kalkmış ve kapıya dönmüştüm. Jungkook da yatakta oturur poziyona gelmişti. "Uyandın mı annem? Gel bakalım aşkım...". Kollarımı kocaman açtığımda elinde duran kaplan oyuncağıyla beraber koşarak yanıma gelmiş ve kucağıma atlamıştı. "Dünaydın Cunkok baba. Dünaydın annisim...". Kollarını kocaman açıp hem beni, hem de Jungkook'u kollarının altına almaya çalıştığında kıkırdamıştım.

"Günaydın bal oğlum benim.". "Günaydın annem...Bugün okula gitmeyeceksin biliyorsun değil mi?". Başıyla beni onayladığında kıkırdamıştım. O kadar güzeldi ki benim oğlum...

"Hadi gel o zaman güzelim biz çıkalım, Jungkook hyungun üzerini giysin.". Oğlum başıyla beni onayladığı an Jungkook, bebeğimin yanağına baskılı bir öpücük bırakmıştı. Rowoon da aynen karşılık verdikten sonra bebeğimi kucağıma almıştım. "Hızlı ol aşkım tamam mı? Daha kahvaltımızı yapacağız, annemleri havaalanından alacağız.".

***

"Dedisimm, nenisimm!". Rowoon koşarak gidip, salonun baş köşesinde oturan annem ve babama koşmuştu. Onlar geldiği için öyle sevinçliydi ki. Önce annem Rowoon'umu kucağına almış, poposuna vura vura, bebeğimi yanaklarından öpmüştü. Sonra da babam, annemin kucağından oğlumu alıp dizine oturtmuştu. "Kurban olsun sana dedişin. Ben sana neler neler getirdim Rowoon'um biliyor musun? Hadi git de aç paketleri.".

Influencer | Taekook ★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin