-9⚠️

706 37 26
                                    


Sadece beni bekle sevgilim. Bunun için yalvaracak, daha fazla isteyeceksin. Emin ol, seni pişman etmeyeceğim.

Felix korkuyor, ve bu doğal olarak normal. Hyunjin'e karşı çok fazla hissi yoktu aslında. Seviyordu ama çok öte değil gibiydi. Öpecek kadar sadece. Hyunjin'in böyle bir teklifte bulunması, ayrıca Felix reddetmeden onu kucağına alması gayet korkutur bu onu. Felix göğsüne vuruyor indirmesi için, bir yandan diğer kabinden Jisung'un seslerini duyuyordu. Bu sesler.. Felix hem arkadaşlarına bağırmak istiyordu ama bölmek istemiyordu da.
Ne yapacağını bilemeyen Felix, Hyunjin'e söylendi.

"Seni sevmiyorum bırak beni!"

Hyunjin gözlerini genişletircesine açtı ve bir kaşını kaldırdı. Ne diyorsun? Der gibi bakışları anlaşılıyordu. Ayrıca sinirlenmişti, kalbi biraz olsa bile kırılmış hissetmişti. Ama o Hwang Hyunjin'di. Kalbini kimse kıramazdı.
Çok uzatmayıp Felix'i kucağından indirdi, Kolunu tuttu ve Jisung ile Lee Know'un kabinine itti.
Jisung şaşkınlık ile bakıyor, Lee Know ise sinirden dişlerini sıkıyordu. Sevgilisi ile işi yarıda kalmıştı.
Felix korkmuş ve utanmış bir halde Jisung'un boynuna göz dikti.

Yara olmuş. Felix korkmasına rağmen buna kendini tutamadı ve güldü.

"Çıkacak mısın şuradan!"

Lee know bağırdığında Felix hızlıca kabinden çıktı ve Hyunjin'e bir tokat çaktı. Hyunjin yanağını tuttu ve sinirli bir hal ile gözlerini izledi.

"Neden beni onların yanına itiyorsun?!"

"Canım istedi. Sorun mu var?"

"Evet, Lee Know'un vücudu ve kasları baya güzel duruyordu. Terlemişti ayrıca."

Hyunjin duyduklarına sinirleniyordu. Felix'in kolunu tuttu ve kendine çekti.

"Bunu Jisung'a söylesem sence ne yapar, bir düşün Felix?"

"İtmeseydin. Benim suçum mu? Gözüm kaydı."

"Evde hesabını soracağım dedim sana. Gidiyoruz."

Hyunjin tekrardan kucağına aldı, Felix bu sefer itiraz etmedi çünkü biraz opsa bile bunu hak ettiğini düşünüyordu. Yine de sırıtıyor ve dudağının içini ısırıyordu Felix.
Çıktıkların da arabaya soktu Felix'i Hyunjin, Yol uzun mesafeydi. Hyunjin öne geçmiş uzun parmaklı, güzel ve damarlı, kemikli elleriyle sürmeye başladı arabayı.

1 saattir sürüyordu arabayı Hyunjin. Sonunda varmışlardı eve. Arabayı park etti, arabanın camına baktığında Felix uyuyakalmıştı bile. Hyunjin umursamayıp arabayı yineden çalıştırıp ani hareket yapmasıyla Felix uyanmıştı. Gözlerini kısarak açabilmişti sadece, gecenin körüydü zaten. Hyunjin arabadan indi ve Felix'in olduğu kapıyı açıp içeriden onu kucağına aldı, Felix kucağına çıktığında dudağı Hyunjin'in boynuna denk geliyordu. Nefesini hissettiğinde..

Hyunjin evin içine girdi ve kapıyı kapattı. Ceketini çıkartıp askıya astı ve kucağındaki küçük beden ile yukarıya adımladı yavaş yavaş..

Felix yatakta gözlerini tekrardan açtı. Kıyafeti yerdeydi. Hyunjin önünde kıyafetsiz, kemerini açıyordu. Ayrıca saçından, başından terler akıyordu. Ne oldu böyle yoruldu bu? Felix titredi ve korkmaya başladı daha fazla. Geriye doğru adımladı yatakta. Ellerini yanına koydu ve Hyunjin'i izledi.

"Uyandın demek?"

Hyunjin kemerini yere atarken söyledi.
Felix ise utancından kırmızı domatese dönüşmüştü. Ateşi çıkmıştı sanki tebeşir yemiş gibi.

"Ne yapmayı.. düşünüyor-"

Felix'in sözü kesilmişti..
Belinde hissettiği dil yüzünden.
Büyük beden tadına bakmaya başlamıştı bile geç kalmadan. Saat daha 2 buçuktu. Felix irkilmişti, şimdiden terlemeye başlamıştı. Ortam çok gergin hissettiriyordu. Karanlık bir oda, mor ışığın altında. Sessiz bir ortam.

Hyunjin daha ileriye gitmek istiyordu, ama Felix henüz hazır değildi bile..
Hyunjin boynunu emmeye başlamış, Felix ise küçük iniltiler çıkarmaya başlamıştı. Hoşuna gitmişti belliydi.
Hyunjin sırıtıp saçını bir eli ile sıkıca tuttu ve öpmeye devam etti..

-'Nxde // Hyunlix'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin