"gönlümde derin bir çukursun."
yıl 2008, lise yıllarında genç ve delikanlı bir çocuk, zarif ve büyüleyici bir kıza aşık olur.. fakat delikanlı tek taraflı aşk acısı çeker.
yıl 2023, delikanlı 31 yaşına gelir ve lise aşkına bir şarkı besteler.
bu şar...
Gözlerimden yaşlar aktı, içimdeki boşlukla. O kadar şeyi düşündükten sonra.
*Telefondan bildirim sesi gelir.*
* Kim Taehyung yeni bir gönderi paylaştı *
Ya Minjeong ile ilgili bir gönderiyse? Nasıl dayanacağım ben bunun acısına.
Kendime engel olmak istedim fakat serçe parmağım tıklamak için kendini zorluyordu, başardı.
@kimtaehyung
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❤️ 💬 53 Beğeni
eski bir foto.. hatırlayanlar?
@kimjungkook: hatırlıyorum!! barbekü partisinde.
34 sn önce
-
Ve ben o an bittim. Kalbime bir bıçak darbesi yedim..
Neden? Neden? Neden? Neden? Neden? Neden?
Öfkeli ve yüksek bir ses tonuyla bağırarak; "NEDEN?" dedim.
Yazdığım şiire baktım ve o kadar çaresiz hissettim ki.
Böyle olmak zorunda mıydı? Aşk bu kadar kırılgan bir senaryoya dönüşmek zorunda değildi.
Adına onlarca acı çeken, sevilen, şiir yazılan, senaryo yazılan, söz yazılan, oyun yazılan koskoca aşk nerededir senin merkezin?
Nerededir herkesi eğlence için kukla gibi oynattığın, kandırdığın, acı çektirdiğin, ölüm derecesine getirdiğin ve insanları böyle elinde oynattığın merkezin?
En derinliklerde saklanıyor olmalı, ama ben bulacağım.
Dedikten hemen sonra kapı çaldı.. Yerimden kalkamadım bile fakat çalan vatandaş daha sert çalmaya başladı; "Kim o?"
Kapıya doğru yürürken; "Benim, baban." dedi. Hemen durdum ve bir adım bile atamadım, dondum olduğum yerde.
"Babanım! Aç kapıyı!"
"Geliyorum." dedim, yavaş adımlarla kapıya yürüyerek.
"Hadi."
"Baba."
Sanki evi basarmışçasına daldı.
"Otur konuşacağız." dedi.
"Tamam." dedim.
"Şu anda neler olduğunun farkında mısın? Aptal."
"Neler oluyormuş?"
"Sana o kadar sevinçle, pozitif enerjiyle bir doğum günü sürprizi hazırlamamıza rağmen bizi kovmandan bahsediyorum. Hemde bir anda; şu anda akrabalar senin dedikodunu yapıyorlar. Arkandan ne diyorlar biliyor musun?; 'G*tü kalkmış'.. Sadece bu da değil ailemizle alakalı bir sürü laf ettiler."
"Bir akraba dedikodusu yüzünden mi bu kadar sinirlisin?"
"Ona üzülmüyorum, acımasızca bizi kovduğuna ve itibarımızı lekelediğine üzülüyorum."
"İtibar mı?" güldüm ve dedim ki; "İtibarımız mı vardı bizim? Sen 'itibarımız' denilen şeyi annemi aldatarak, kumarlarda para harcayarak bitirmiştin zaten baba."
Babam, sustu ve bana ters bir suratla bakmaya başladı;
"Bana bakma öyle, insanı sinir ediyorsun."
Hiç bir şey demedi, diyemedi babam. Sessizliği sonrasında kendini savunan bir laf söyledi;
"Haklıydım, yaptıklarımda."
"Ne?" dedim şaşkın ve gülünç bir tepkiyle.
"Eskide kalan konuları mı açıyorsun diyecek bir şey bulamayınca? Busun sen."
"Diyecek bir şey bulamayınca 'geçmişte kaldı' diyip mi geçiştiriyorsun? Sende busun." dedim.
"Öyle olsun. Gelmemeliydim." dedi ve yavaşça kalktı.
Onunla beraber bende kalkarak ona "Git" dedim.
Kapıya doğru yöneldi ve yürümeye başladı, arkasına bile bakmadan kapıyı açıp arabasına gitti..
